Dünyada en akıllı canlıların insanlar olması konusu beni hep
düşündürmüştür. Hatta “Dünyadaki her şey insanlar için yaratılmıştır.” sözünün
insanların, diğer canlılara bakış açısında ne kadar değişiklik yaptığının
farkındayım. İnsan ırkına bir hayvan türü olarak değil, özel olarak
oluşturulmuş üstün yetenekli bir varlık olarak bakılması ideolojisi de insan megalomanlığının
bir sonucudur. İnsanların fizyolojik ve anatomik yapısı insan beyninin
gelişmesinde çok büyük rol oynamıştır. Özellikle el yapısı insanların zeki
olmasının ve gelişmesinin en büyük yardımcısı olmuştur. Tabi ki zeka, akıl
terimlerinin tanımı herkese göre farklıdır ve bu tanımları da insanlar
oluşturuyorsa zeka, akıl yapısının sadece insanlara özgü tanımlanması yüzünden
insanların en zeki olduğu söylenebilir. Bu cümleyi anlatabilmek açısından bir
örnek vereceğim. İnsanlar ilk telefonu 19 yüzyılın ortalarında keşfettiler.
Zamanla bir oda boyutundaki telefonlar küçülerek cebimize sığacak hale geldi.
Dünyanın bir ucundan diğer ucuna telefonla konuşarak haberleşebiliyorsunuz
değil mi? Ama bunu hiçbir araç kullanmadan telepati yoluyla veya belirli
işaretler kullanarak yapan hayvanlar da var. Yani biz haberleşmek için bu kadar
çaba sarf ederken kendi donanımı ile bunu yapabilen hayvanların olması. Buna da
zeka diyebilir miyiz? Aslında bir de bunu sormak lazım… Hanginiz diğer
insanlarla haberleşebileceğiniz bir araç üretti? Birkaç insanın geliştirdiği
bir teknoloji için, sırf bu telefonu kullanabiliyorsunuz diye kendinizi zeki
hissetmeniz de insan megalomanlığının bir sonucudur.
İnsanları diğer canlılardan daha üstün gösteren öğrenme
becerisidir diyebiliriz. Bu beceri diğer canlılarda yok demeniz ise kültürel
seviyenizin aşağı olduğunu gösterir. Canlıların çoğu tecrübe ve birikim ile
hareket eder. Daha önce karşılaştığı olaylar, bu olaylara göre verdikleri
tepkiler, hatta olaylar arasında sebep-sonuç ilişkisi kurarak hareket eder
canlıların çoğu. Tabi ki DNA’ların da bu gelişmede, deterministik yaklaşımda
çok büyük katkısı var. Gelişen nesiller bir sonraki neslin daha da gelişmesine
yardımcı olur. Araştırmalara göre her yeni doğan normal bir çocuk ailesine göre
%10 daha zeki olur. Bunu da öğrenme ve aktarma becerisine bağlayabiliriz ki, bu
da bütün canlılar için geçerlidir. İnsanların diğer canlılara oranla daha çok
gelişmesini sağlayan ellerini kullanma becerisi ve yazı yazma, okuma, anlama,
konuşma dili becerisidir. İsterseniz bunların hiç birinin olmadığı bir insanı
hayal edin. Yine de bu becerileri olmayan insanlara zeki der miydiniz? Ya da,
bu becerileri olmayan bir insan geleceğe ne aktarabilir? Sosyoloji kitapları
açtıysanız çoğunda annesi tarafından evin çatısında büyütülen veya ormanda
büyüyen çocukların hikayelerinden bahseder. Bu örneklerden yola çıkararak, toplum
içinde büyümeyen insanların da, hayvanlardan farksız olduğunu söyleyebiliriz.
Hatta halen kabile yaşamı süren insanların arasında biraz zaman geçirirseniz “İnsanlar
en zeki canlılar mıdır?” sorusuna ondan sonra sormak isterim… Buradan da yola
çıkarak da insan zekasının temelini toplumla birlikte yaşamak oluşturur
diyebiliriz ve buradan da yola çıkarak insan megalomanlığının nedeninin de toplumsal megalomanlık hatta, toplumsal narsisizm olduğunu söyleyebiliriz…
Yorumlar
Yorum Gönder