Mühendisler Dünyası

Birinci Karabağ savaşı yerlerinden göç ettirilen 1 milyona yakın Azerbaycan Türkü için çok acı sonuçlarla bitmişti. Evlerinden göç ettirilmek zorunda bırakılan bu insanlar yaklaşık 30 sene sonra kendi topraklarına dönebilecek olsalar bile hayatlarındaki kaybolan 30 seneyi telafi etmek imkansız ve buna neden olan Ermenistan'ın da hiç şüphesiz uluslararası mahkemede tazminat ödemek zorunda olduğu çok açık.  Ermenistan'ın da taraf olduğu Avrupa İnsan hakları mahkemesi daha önce Laçın'da yaşayan ve Birinci Karabağ savaşında Ermenistan işgalinden sonra göç ettirilmek zorunda kalan 5 Azerbaycanlı için kişi başı 480 bin dolar Ermenistan'a keza kesti.  Bu karar geçmişte Karabağ ve etrafında yaşayan insanlar için de emsal niteliğinde kabul edilirse Ermenistan'ın ödeyeceği tazminat miktarı yaklaşık 50 milyar dolar civarında. Buna Ermenistan'ın yaptığı katliamları da eklersek yapılan Hocalı Soykırımı için de ilave olarak tazminat davası açılabileceği çok açıktır. İkinci Ka

İkinci Karabağ Savaşı’nda büyük bir yenilgi alan Ermenistan’ın başbakanı Nikol Paşinyan’ın istifa ettiğine dair haberler dolaşıyor Ermeni basınında... Azerbaycan ordusunun kurtarılan yerleri tek tek açıklaması Ermenistan yönetimini çok zor durumda bıraktı. Gözüken o ki Ermenistan derin aklı bu savaşı kazanmak için son kozu olan Sorusçu Nikol Paşinyan'ı indirmeye hazırlanıyor.  Bu hamle Rusya'nın desteği ile sonuçlanabilecek bir hamle olabilmesini umuyorlar. Ama işin aslı Azerbaycan açıklanan %20 topraklarını işgalden kurtarsa da özellikle Şuşa ve Hankendinin işgalden kurtarılması ile yönetim kadrosu düşeceği için otomatik olarak tüm topraklar bir anda işgalden kurtarılmış olacak. Ermeni basınında öne çıkan diğer bir kaç gelişme daha var. Nikol Paşinyan'ın eşinin de Karabağ'da savaşa gidiyorum açıklaması Ermeni basınına göre bir şov gösterisinden başka bir şey değil ve günümüz savaşları göz önüne alındığında sadece gülünecek bir durumdur.  Ayrıca operasyonların başladığı

Türkiye'nin ve Azerbaycan'nın dini kurumlara olan saygısını görmek isterseniz en azından Türkiye'deki ermeni kiliselerini, Van'daki Aktamar kilisesini, Baku'deki ermeni kiliselerini gezmeniz yeterlidir. Ermeni patrikanesi hristiyanlık içinde bile sapkın inanç olarak kabul edilse bile biz onların her hangi bir dini kurumuna şimdiye kadar bir saygısızlık yapmadık. Çünkü onların hristiyanlık içinde sapkın olup olmaması bizi ilgilendirmez. Ama maalesef şimdiye kadar işgal edilen topraklarda Ermenilerin camilerimize neler yaptığını göremiyorduk. Karabağ ermeni işgalinden kurtarıldıkça bu soysuzların dini kurumlara, camilere, türbelere ve hatta mezar taşlarına yaptıklarını görünce bu sapık zihniyete diyecek bir şey kalmıyor. Hristiyanlık içinde neden sapık mezhep olduğu daha iyi anlaşılıyor. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Müşaviri Hikmet Hacıyev, Ermenilerin işgal altında tuttukları Gubadlı ilinin Memer köyünün cami ve diğer dini yapılarını domuz ahırına dönüştürdüğünü duyurdu.

Ermeni yönetim kafasının nasıl çalıştığını az çok anlamaya başlıyorum... Çaresizlikten ne yapacaklarını, nereye saldıracaklarını, kimlerden yardım isteyeceklerini bilemez duruma gelmişler.  Sahada bir şey elde edemeyeceklerini çok iyi biliyorlar. Kurdukları sözde Karabağ devleti son günlerini yaşıyor. Zaten bir kaç gün öncesinde WarGonzo videolarını takip eden Azerbaycan ordusu Araik Harutyunyan'a karşı başarılı bir operasyon gerçekleştirdi ve katil başı gebertildi. Şimdi Lucifer'e Ermeni konyağı götürüp yardım dileniyordur ondan da. Son günlerde de ilginç bir kampanya başlattılar... Beni tanıyorsan Dağlık Karabağ'ın Azerbaycan toprağı olduğunu tanı diye.  Şaka şaka... Aslı Karabağ devletini tanı diye. Yahu gerizekalılara biri demiyor mu? Başka bir devletin toprağını işgal edip devlet kurmaya kalkarsan adamı öttürürler diye.  Mikitaryan, şampiyon güleşçileri, bir de sanırım Aronyan(satranç ustası) destek oldu.  Ama ilginç olansa bu kampanyaya Kim Kardaşyan bile destek olmad

Doğru politik koşullar oluştuğunda savunma sanayisi ile de bunu desteklerseniz ve iyi yetişmiş, teknolojiyi iyi kullanan personeliniz varsa çok büyük savaşları bile kazanmak mümkündür. İkinci Karabağ savaşının gidişatı Ermenistan'ın çok büyük yenilgiye uğradığını ve savaşmaya devam ederlerse daha büyük kayıplar olacağını gösteriyor. Bu Ermenistan açısından maalesef tartışılmayacak bir gerçektir.  Gerek politik koşullar olsun, gerek dünyanın içinde bulunduğu durum olsun, gerek Ermenistan'ın sahip olduğu silah gücü olsun yenilmeye mahkumdur. Burada asıl soru şu. Ermenistan tüm geleceğini feda etmeye hazır mı? Çünkü bu savaş devam ettikçe bir kaç nesil gencini kaybetmeye devam edecek ve bu tahribatı senelerce toparlaması mümkün değil. Görünen o ki, Ermenistan'ın savaşlarda kaybettiği özel birliklerin yerine insan gücü yetiştirmesi 10 senelerini alacak. Aslında, Azerbaycan'ın politikası da bu olabilir mi? Ne kadar adam gönderirsen, o kadar öldürürüm! En azından gelecek 10-2

Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hikmet Haciyev, SÖZDE Dağlık Karabağ Cumhuriyeti Başkanı Araik Harutyunyan’ın düzenlenen saldırıda ağır yaralandığını öne sürdü. Yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtulmasına imkansız gözüyle bakılan Araik Harutyunyan'ın ölümünün açıklanması tüm savaşın seyrini değiştireceğinden belirli bir süre insanlardan saklanılmasına karar verildi. Hikmet Haciyev aynı zamanda şu ifadeleri de kullandı: Ermenistan terörist bir devlettir. Azerbaycan bu saldırıların hiçbirini cevapsız bırakmıyor. Ateşin işgal altındaki topraklardan sözde 'Dağlık Karabağ Cumhuriyeti' Başkanı Araik Harutyunyan’ın emriyle açıldığı bildirildi. Araik Arutunyan’a burada hitap etmek istiyorum. Araik Arutunyan, bir sığınağa saklandınız, Azerbaycan ordusu sizi orada buldu. Araik Arutunyan, Azerbaycan ordusunun nokta atışı sonucu ağır yaralandı. Aynı kader diğerlerini de bekliyor. Azerbaycan’a Vardenis’ten Gorus şehri yakınlarında roket atıldığını vurgulayan Haciyev, “Azerbaycan’ın

Toplumların, ülkelerin tarihlerini kim yazıyorsa hiç şüphesiz kendi çıkarlarını da gözetiyordur. Bazen amaç günü kurtarmak, bazen de geleceğe yönelik planlamalardır. Tarihle ilgili hep muktedirlerin veya savaş kazananların  palavrası olduğu gerçeği hiç değişmedi. Tabi ki bunu o günün tarihini yazanlar için söylüyorum. Geriye dönük araştırma yapan gerçek tarihçiler için tabi ki bu söylediklerim haksızlık olur. Ezilenler ezildi, yok olan yok oldu... Bahsedeceğim konu bu durumdan biraz farklı.... Yancı kazanan olup, kazandığını zanneden bir halkın dramını anlatacağım size.  Bir toplumun başına senelerdir bela olmuş yalanlarla bir halkın insanlarının asırlardır sefil bir şekilde yaşamasına neden olan bir hikaye... Hiç şüphesiz Osmanlıyı işgal etme planında başı çeken ülkelerden biri Fransa'ydı. Geçmişinde, bu gününde ve muhtemelen geleceğinde de birilerini maşa olarak kullanmayı çok iyi bilen bu sömürgeci Osmanlı söz konusu olunca da Ermenileri kullanmayı planlamıştı. Bunun için de erm

İkinci Karabağ savaşı başladığından itibaren cephede Azerbaycan ordusuna yenilen Ermenistan çareyi yalanlara başvurarak hem kendi içinde, hem de dünyadaki ermeni diasporasını avutmaya çalışıyor.  F16 bizim uçağımızı düşürdü, Cihatçılar savaşıyor, Türk komutanlar yönetiyor, stratejik olarak geri çekildik ve başka yalanlar. Bunları hiç biri gerçek değildir ve Ermenistan yönetiminin çaresizliğini göstermektedir.  Uyan Ermenistan halkı!!! Uyan ermeni diasporası. Bunlar uydurma.  Çocuklarınız size anlatılan yalan tarih için İşgal ettiğiniz topraklarda ölüyor. Cephede Azerbaycan ordusu savaşıyor ve Ermenistan ordusunun bu savaşta ayakta kalma şansı yok. Tabi ki bu yalanlar boşuna söylenmiyor. Burada temel iki amaç var. Birincisi Ermenistan içinde halkın tepkisinden korkuyorlar. İkinci ise, ermeni diasporasının bu başarısızlıktan sonra bir daha para göndermeyeceğini çok iyi biliyorlar. Bu yüzdendir ki, 7 binin üzerindeki Ermeni askerinin cesetleri kurtarılmış topraklarda duruyor ve bu cesetle

Ermenistan'ın Karabağ'da Ağır bir yenilgiye uğradığı artık her kesin kabul ettiği bir gerçek.  Resmi açıklamalar bile Ermenistan ordusunun işgal altındaki Azerbaycan topraklarındaki kayıplarının asker gücü anlamında %30 dan fazla ve askeri mühimat olarak ise %70'den fazla olduğunu kanıtlıyor. Zaten Ermenistan'ın da bu olanlar karşısında yapacak bir şeyi yok. Kendi halkının canını sadece işgal altındaki topraklardan çekilerek kurtarabilir. Ama çok kısa bir süre daha direnebileceklerini düşünüyorlar.. Ayrıca, Ermenistan kendi topraklarındaki askeri gücünü Karabağ'a yönlendirip tüm ülkenin savunmasız kalmasına neden olmak başka bir aptallık olur. Ki bunu da denedi. Zira ilk ateşkesten bir kaç saat sonra Karabağ'a indirdiği özel birlikleri (Türkçesi Özet Harekatçıları) kısa süre içinde çok ağır yenilgiye uğratıldı. Saldırıya geçmek isteyen 40 özel harekatçıdan 37 si öldürüldü ve 3 yaralı esir alındı.  Son bir adım olarak hapisanedeki suçluları Karabağ'a gönderme

Çok kıymetli ermeni diasporası.. Cephede savaşan Azerbaycan ve kendi topraklarını işgalden temizliyor. Birleşmiş Milletler kararlarına göre de Karabağ Azerbaycan toprağı ve Ermenistan işgalci konumundandır. Cenevre sözleşmesinin 51. maddesi gereğince Azerbaycan kendi topraklarını savunmak için her türlü askeri gücü kullanmakta özgürdür.  Ayrıca bu savaş değil! Azerbaycan kendi topraklarını işgalden temizliyor. Bunun uluslararası tanımı bu.  Azerbaycan her halükarda ve neyin pahasına olursa olsun Karabağ'ı işgalden temizleyecek ve burada maalesef Azerbaycan''ın gelişmiş silahları karşısında sipere ermeni gençlerinin masum bedenleri konuluyor.  Ermeni annelerine çok iş düşüyor burada. Çocuklarını Karabağ'dan çeksinler ve faşist Paşinyan rejimine dur desinler. Diaspora da ermeni askerlerinin ölmesini istemiyorsa Paşinyana baskı yaparak Karabağ'ı teslim etmesini sağlayabilir. Karabağ Azerbaycan'dır

Diaspora; doğduğu ya da kuvvetli aile bağlarının bulunduğu ülkenin dışında yaşayan, ancak geldikleri ülke ile güçlü maddi ve manevi bağlar devam ettiren göçmen nüfus olarak tanımlanıyor. Başka bir tanıma göre diaspora; doğduğu ülkeden başka ülkelere göç eden veya göç edenlerin soyundan gelen ve geldiği ülke ile ortak ulusal, hemşehrilik veya etnik kimliği paylaşan nüfustur. Wikipedia'da yer alan tanım ise aşağıdaki gibidir: Kopuntu veya diaspora, çok uzun bir zamandan beri bir kavim, ulus veya inanç mensuplarının ana yurtlarından koparak başka yerlerde azınlık olarak yaşamaları. Sözcük hem kopma eylemini hem de kopup azınlık olarak yaşayan kimseleri ifade eder.  Konuyu anlaşılır olarak özetlersek Türkiye dışında yaşayan insanları isimlendirmek için kullanılan isimlendirmedir. Genellikle Yahudi Diasporası ve Ermeni Disaporasının etkinliği dünyada kendini gösteren başlıca disporalardır. Avrupa'da son yıllarda kendini gösteren güçlü bir Türk Diasporasının da oldu