Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Dünya etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Köleliğe Hazır Mıyız?

Kabus Gibi.!! Metrodan aşağı iniyor, telefonumdan kare kod uygulamasını açıp bilet kontrol cihazına okuttuktan sonra hızlıca gelen trene yetişmeye çalışıyorum. Oturacak yer bulmak buradaki en önemli konu, zira yol kısa değil. Neyse ki boş bir yer bulup hemen dolduruyorum orayı. Metrodaki internet, evimdeki internetten daha hızlı olduğu için yaklaşık 45 dakika süren yolculuğumun nasıl geçtiğini fark etmeden Jing’an Temple istasyonundan inerek, ikinci hatta aktarma yapıyorum. Kafaları telefonlara gömülü şekilde yürüyen insan kalabalığından sıyrılarak, mini bir markete girip içecek bir şeyler alıyor ve ödemeyi her zaman olduğu gibi “WeChat Pay” ile yapıyorum. Zaten Çin’de en son ne zaman para kullandığımı dahi hatırlamıyordum. Şarjım ya da internetim biter diye telefon kılıfımın arasına koyduğum 100 yuan bile eskimeye başlamıştı. İkinci hatta aktarma yaptıktan sonra, Lujiazui istasyonunda iniyorum. Şu meşhur Şanghay televizyon kulesinin olduğu yer. İlk işim Lucki

Dünya

Bir gün bir ağabeyim bana ; -Dünya  nedir bilirmisin diye sordu. Sonra da kendi açıkladı. Dünya kelimesi Dün ve Yarın kelimelerinin birleşimidir. Ama "dün" tamamlanmış olduğu halde, "yarın" nın sadece "ya" sı var. Yani "rın" tamamlanmamış. İşte DÜNYA budur. Dünü tamamlanmış ve geçmiş ama yarın yok. "Ya" deyip kalıyoruz. Yani Dünya dediğin, tamamlanmış, geçmiş olan "dün" le, "ya" dediğimiz andır, an. An bu an.  Onun için büyükler "Dem bu dem" derler. Yarının bize ait olmadığını, ona hükmedemeyeceğimizi, onun için de dünyadaki hükmümüz bu andır, Varlığımız, gücümüz bu ana hükmedecek kadardır. An, yani son nefes gibi... Şu günlerde yaşananlar da bunu  ne güzel izah ediyor, değilmi...! Bu itibarla, kainatı yaratan Yüce Allahın, kendine halife olarak seçerek yarattığı insana da, af dileme, tövbe etme fırsatı veriyor. Bazı zamanları telafi sınavı olarak gösteriyor ve sınıfı geçmemizi istiyor.

Sosyal Medya + Sanal Gerçeklik = YALAN Dünya

Sosyal Medya'nın yaygınlaşması hayatımızı ne kadar değiştirdi değil mi?  İnsanlar olduklarından çok olmak istedikleri gibi göründüğü ve sanalda mutlu bir dünya. Belki de bu yüzden sanal olarak kalması ve kalmaya devam etmesi gerekiyor. Arkadaşlıkları, dostlukları ve aynı zamanda ilişkileri... Bir de bu hayatların onandığı oyunlar var tabi ki.... Örneğin Second Life bunlardan da en ünlüsü ve içine çektiği insanları adeta başka bir hayata götürüyor gibi. Kendi hayatlarındaki eksikleri burada tamamlayıp, hayallerindeki hayatı yaşama fırsatı kazanıyorlar... Ve gelecek yıllarda sanal gerçekliğin artması ile bu gibi oyunlar belki de hayatımızı bir sanala dönüştürecektir. En azından şimdilerde bile hayatımızı, arkadaşlıkları, ilişkileri ve doğal olarak da toplumu ve toplum yapısını etkilemediğini söylemek imkansızdır. Gerçek hayata dönüştüğünde belki de mutsuzlukların başlangıcı olabilir. Hayalini kurdukları özellikler bir anda gerçekle yüzleşince yok olabilir çü