Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Israfil Kumbasar etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Susma, sustukça sıra sana da gelecek!

Bu ifade, 2000'li yıllarda kaleme almış olduğumuz bir yazının başlığı. O dönemde Atilla Kaya Ülkü Ocakları Genel Başkanı idi. Sustu. MHP, planlı ve sistemli bir şekilde 'ülkücü çizgiden' uzaklaştırılırken, ülkücüler birer birer 'kapının önüne' konulurken sustu. Kendisi sustuğu gibi 'konuşanların' da ya 'fiziki şiddet' yahut 'manevi baskı' ile susturulmasına seyirci kaldı. Milletvekili oldu. Genel Başkan Yardımcısı oldu. Sonunda 'olup biten ihanetler' karşısında 'vicdanının sesinin' baskısına daha fazla dayanamayarak konuşmaya kalkıştı. Hem 'milletvekilliğinden' hem de 'genel başkan yardımcılığı' koltuğundan oldu. Ve ilk fırsatta da Dr. Devlet Bahçeli'nin emri üzerine 'gözünün yaşına bakılmadan' ömrünü verdiği MHP'den ihraç edildi. Atilla Kaya, şimdi 2000'li yıllarda bizim kullandığımız 'aynı cümleler' ile ülkücülere hitap ediyor. Ve diyor ki: "MHP'den ihraç edilenin sadece b

LÜTFÜ TÜRKKAN VAKASI

Sizler, Türk milliyetçiliği uğruna yeri geldi hayatınızı ortaya koydunuz. Karşılığında hiçbir menfaat beklentiniz olmadı.  Birçoğunuzun bir tek dikili ağacı bile olmadı. Ama Türk milliyetçiliğini kullanan bir takım açıkgözler, sizin kanlarınız ve gözyaşlarınız üzerinden yollarını bulmaya devam ettiler. MHP'de yıllarca yöneticilik ve milletvekilliği yapan Lütfi Türkkan gibi işbilirler, demek ki sizler değişim isterken "İnadına Devlet Bahçeli" diye boşuna davul çalmamışlar. Şekil A'da görüldüğü gibi karşılarına çıkan her fırsatta boş buldukları bütün hazine arazilerine çökmüşler. Adam kalkmış bir de kapı gibi tapular gösteriyor. Ama kimse sormuyor: Orman içindeki arazilere ait o şeyleri nerden, nasıl, ne karşılığında aldın? Yazar: İsrafil Kumbasar