Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ülkücü etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Susma, sustukça sıra sana da gelecek!

Bu ifade, 2000'li yıllarda kaleme almış olduğumuz bir yazının başlığı. O dönemde Atilla Kaya Ülkü Ocakları Genel Başkanı idi. Sustu. MHP, planlı ve sistemli bir şekilde 'ülkücü çizgiden' uzaklaştırılırken, ülkücüler birer birer 'kapının önüne' konulurken sustu. Kendisi sustuğu gibi 'konuşanların' da ya 'fiziki şiddet' yahut 'manevi baskı' ile susturulmasına seyirci kaldı. Milletvekili oldu. Genel Başkan Yardımcısı oldu. Sonunda 'olup biten ihanetler' karşısında 'vicdanının sesinin' baskısına daha fazla dayanamayarak konuşmaya kalkıştı. Hem 'milletvekilliğinden' hem de 'genel başkan yardımcılığı' koltuğundan oldu. Ve ilk fırsatta da Dr. Devlet Bahçeli'nin emri üzerine 'gözünün yaşına bakılmadan' ömrünü verdiği MHP'den ihraç edildi. Atilla Kaya, şimdi 2000'li yıllarda bizim kullandığımız 'aynı cümleler' ile ülkücülere hitap ediyor. Ve diyor ki: "MHP'den ihraç edilenin sadece b

SAHİ NEREDEYDİ O ÜLKÜCÜLER?

Daha önceleri de dillendirmiştim…  Ülkedeki hemen hemen her siyasî akım Cumhurbaşkanları,  Başbakanlar çıkardı…  Bir tek Türk milliyetçileri çıkaramadı… Türk milliyetçilerinin partileri, bırakın birinci parti olmayı, hiçbir zaman ana muhalefet partisi bile olamadı… Oysa Türk devletinin kurucu felsefesi 'milliyetçilik' olmasına rağmen… Vatandaşların fert fert kendilerine tanımlarken 'milliyetçi' kimliğin diğer kimliklere nazaran bu kadar baskın olmasına rağmen… Geçtik Cumhurbaşkanlığını, Başbakanlığı, ana muhalefet liderliğini, üç büyük şehirden birinde belediye başkanlığını bile kazanamadı milliyetçi bir aday… Hem tarihin hem de talihin kırılması anlamında şimdi Ankara'da bir imkân var… 31 Mart'ta Mansur Yavaş'ın kazanması çok büyük kıymet taşıyacak… Milliyetçileri, ülkücüleri siyasetin ana unsuru, belirleyicisi olarak görmektense, dolgu malzemesi, kafasından çok kasları çalışan, ihtiyaç duyulduğunda 'amele pazarından toplanabilen

Kime ve neye göre oy kullanmalıyım?

Önce fikirler birbirine karıştı… Hangi parti neyi iddia ediyor, dün neyi savunuyordu, bugün ne halde, dün kime karşıydı, bugün kiminle birlikte yürüyor, hepsi iç içe geçti... Dolayısıyla dün partiye göre oy kullananlar için durum değişti… Belediye seçimlerinde zaten 'adaya göre oy kullanmak' daha doğruydu ama bu seçim açık bir mecburiyet haline geldi… Kendi adıma, dün yol yürüdüğümüz, yarın da yürüyebileceğimizden emin olduğumuz, şahsiyetine kefillik koyabileceğimiz adayları tabii ki tercih edeceğim… Kazanmaları için uğraşacağım, oy vereceğim, diğer seçmenlerden de oy vermelerini isteyeceğim… *** Bu seçim, bu iş, parti meselesi değil… Ankara'da 31 Mart'ta Mansur Yavaş'ı, istediğim parti veya ittifaktan aday olduğu için değil, milliyetçiliğine yüzde yüz kefalet koyabileceğim bir aday olduğu destekliyorum, sonuna kadar destekleyeceğim. Seçimi kazanacağı anlaşılınca ona yönelik saldırıların daha da artması, Ankaralı diğer ülkücülerde olduğu

"ÜLKÜCÜYE NOTLAR" - İSRAFİL K. KUMBASAR

Kösem koyunlara itibar etmeyiniz (!) 'Ülkücülükten geçinmeyi' alışkanlık haline getiren bu ve bunun gibi adamlar, MHP'yi sıkıştırıp Devlet Bahçeli'yi Tayyip Erdoğan'a muhtaç hale getirebilmek için 'gizli bir el' tarafından adeta bir 'kösem koyun' gibi kullanıldılar. Bu adamlar, Devlet Bahçeli'nin MHP'yi 'Türk milliyetçiliğinden' uzaklaştırıp 'merkeze' oturtmayı amacı güden politikalarına karşı isyan bayrağı çekerek 'değişim' isteyen ülkücüleri, "Devlet Bahçeli, ülkücüleri iktidardan uzak tutmak isteyen bir görevli. MHP artık ülkücüleri temsil etmiyor. Meral Akşener eski bir ülkücü ablamızdır. Abisi de ülkücüdür. Kendisinin halkta en az yüzde 25 karşılığı vardır. Meral Akşener liderliğinde yeni bir ülkücü parti kuruyoruz. Ülkücüleri artık kimse maraba yerine koyamayacak. Milletvekili listeleri tamamen ülkücülerden oluşacak. Ülkücüler iktidar olacak" diye kandırdılar. 'Değişime' çok y