Diaspora; doğduğu ya da kuvvetli aile bağlarının bulunduğu ülkenin dışında yaşayan, ancak geldikleri ülke ile güçlü maddi ve manevi bağlar devam ettiren göçmen nüfus olarak tanımlanıyor. Başka bir tanıma göre diaspora; doğduğu ülkeden başka ülkelere göç eden veya göç edenlerin soyundan gelen ve geldiği ülke ile ortak ulusal, hemşehrilik veya etnik kimliği paylaşan nüfustur.
Wikipedia'da yer alan tanım ise aşağıdaki gibidir:
Kopuntu veya diaspora, çok uzun bir zamandan beri bir kavim, ulus veya inanç mensuplarının ana yurtlarından koparak başka yerlerde azınlık olarak yaşamaları. Sözcük hem kopma eylemini hem de kopup azınlık olarak yaşayan kimseleri ifade eder.
Konuyu anlaşılır olarak özetlersek Türkiye dışında yaşayan insanları isimlendirmek için kullanılan isimlendirmedir. Genellikle Yahudi Diasporası ve Ermeni Disaporasının etkinliği dünyada kendini gösteren başlıca disporalardır. Avrupa'da son yıllarda kendini gösteren güçlü bir Türk Diasporasının da olduğunu söylemek mümkündür.
Eski Yunancada diaspora kavramı, bir anakentten çıkarak dünyanın çeşitli yerlerine koloniler kuran halk anlamına geliyor. Daha sonraki dönemde sözcüğün en yaygın kullanım konusu, MÖ 586’daki Babil Esareti’nden sonra Yahudi kavminin tüm dünyaya yayılmasıyla birlikte ortaya çıktı. Tevrat’ın Yunanca çevirisinde geçen “dünyanın tüm ülkelerine darmadağın olacaksınız” ayeti muhtemelen bu sözcüğün ikinci anlamının ana kaynağı olarak gösterilebilir.
Diaspora, herhangi bir ulusun yurdundan, sömürü, işgal, işkence nedenlerinden dolayı ayrılarak veya ekonomik nedenlerden bağlantılı olarak ayrılmak zorunda kalarak; yabancı topraklara yerleşmesidir aynı zamanda. Diaspora dağılmış halkların, dağılmış olarak yaşayan topluluklarını ifade ediyor. Diasporada, bir topluluğun diaspora olarak nitelendirebilmesi için geri dönülmesi mümkün olmayan bir anayurt hayaline sahip olması gerektiren günümüzde bu felsefeden uzak olan topluluklar kendilerini diaspora olarak görürler. En çok duyduğumuz diaspora örneği Ermenilere aittir. Hatta bu kavramı söylediğimiz zaman sadece Ermeniler aklımıza gelir.
Diaspora bir ülkenin yetişmiş bireylerinin ülke dışına göç etmesi ‘eski anlayışa’ göre ‘beyin göçü’dür. Beyin göçü ‘sorununu’ çözmenin yolu, bu bireylere ülke içinde iyi imkânlar sağlayarak ülkeye geri dönüşünü veya ülkede kalmasını sağlamak olarak ifade ediliyor. Bu çözüm ‘kesin dönüş opsiyonu’ olarak adlandırılıyor. Daha yeni olan anlayışa göre ise, diasporayı oluşturan bireylerin, gittikleri ülkelerde dahil oldukları sosyal, profesyonel ve bilimsel ağlara erişmek ve bu bireylerin o ülkelerde kazandıkları bilgi ve yetkinlikleri ‘uzaktan’ kullanmak mümkün olabiliyor. Bu şekilde ülke dışına çıkan bireyler ‘beyin kazanımı’ olarak değerlendiriliyor. Diaspora bireylerinin gittikleri yerlerde ulaştıkları yaşam koşulları nedeniyle ülkelerine geri dönmeleri zor bir seçenek olarak gözüküyor. Diasporayı ‘beyin kazanımı’ olarak gören bu yeni yaklaşıma göre, diaspora bireylerinden bulundukları yerlerde yararlanmak ve ‘diaspora opsiyonu’ stratejisi ile ülke ekonomisine katkı yapmalarını sağlamak mümkün oluyor. Diaspora opsiyonu stratejisinin uygulanabilmesine yönelik olarak, diaspora üyeleri ve yurtları arasında sağlıklı bilgi paylaşımını gerçekleştirecek iletişim ağlarına ihtiyaç duyuluyor. ‘Diaspora bilgi ağları’ olarak adlandırılan bu ağlar sayesinde ‘beyin göçü’, ‘beyin kazanımına’ dönüştürülebiliyor.
Diaspora sahibi olan ülkelerin, diasporaları ile bağlarını kuvvetlendirme ve diasporadan azami katkıyı sağlama amaçlı çeşitli politika adımları öneriliyor. Diasporaya ekonomik fırsatlar sunan, bilgi katkılarını ödüllendiren ve bilgi paylaşımını kolaylaştırıp transferini sağlayan projelere parasal ve hukuki dayanak oluşturan politikaların geliştirilmesi bu adımlar arasında yer alıyor. Ayrıca, diasporanın geldikleri ülkelere olan katkıları, bu ülkelerin hukuki mercileri tarafından tanınıyor ve takdir ediliyor.
Birçok hükümet; diaspora ile yakın ilişkiler kuruyor, işbirliği politikalarını açık olarak tanıtıyor ve diaspora üyelerine katkılarının önemli olduğunu hissettiriyor.
Göçmen topluluklarının, halen yaşadıkları ve geldikleri ülkeler arasında köprü vazifesi görmelerini sağlayacak stratejiler geliştiriliyor. Diaspora stratejilerinde başlıca iki tür yaklaşım bulunuyor: Bir taraftan, bireylerin yoğun katılımını bekleyen, zorlayıcı ‘doğrudan yaklaşım’; diğer taraftan diaspora üyelerinin katkı yapmalarını süreç içinde kendiliğinden teşvik etmeyi amaçlayan ‘dolaylı yaklaşım’.
Dolaylı yaklaşım son yıllarda yaygınlık kazanıyor. Dolaylı yaklaşımın başlıca unsurları arasında; diaspora üyelerinin belli bir amaç ve spesifik sorunların çözümü için bir araya getirilmeleri, bireylerin gönüllü olarak, oluşuma katkıda bulunmaya teşvik edilmeleri ve diaspora bireylerinin, esnek ve kendi inisiyatifleri ile çalışan bir organizasyon yapısı içinde, karar mekanizmalarına katılmalarının sağlanması yer alıyor.
Yorumlar
Yorum Gönder