Hiç şüphesiz son zamanlarda duyduğumuz israf, şatafat ve kibir hayatımızın gerçekleri haline dönüştü. Maalesef büyük sarayları o ülkenin zenginlikleri olarak gören bir zihniyet varken insanların mutluluğunu unutan ve halktan kopmuş bir yönetimle karşı karşıyayız.
Bir ülkenin zenginliği bana göre o ülkede yaşayan insanların mutluluğudur. İnsanların yüzü gülüyorsa ve yaşamaktan zevk alabiliyorlarsa o zaman o ülke zengindir. Çünkü sadece mutlu insanlar değer üretir ve bu gerçek zenginliktir.
İsraf, şatafat ve kibir derken size bir hikaye anlatmak istiyorum.
Japonya'da 4. yüzyılın sonlarına doğru tahta oturan İmparator Nintoku, yüksek bir kuleye çıkar ve ülkesine bakar. Gökyüzüne doğru yükselen tek duman dahi göremeyince, halkının yoksul düştüğüne ve bu yüzden hiç kimsenin evinde pirinç dahi pişiremediğini anlar.
Hemen bir ferman çıkaran Nintoku, halkının üç yıl boyunca sadece kendileri için çalışmasını emreder. Sarayda çalışanları bile evlerine gönderir.
Sadece kendileri için çalışan halk, üç yılın sonunda bolluğa kavuşur...
Nintoku kuleye çıkar, ülkenin her yerinde ocakların tütmekte olduğunu yükselen dumanlardan anlar. Yanındaki eşine sevinç içinde "artık zenginiz" der...
İmparatoriçe ise üç yıl boyunca bakımsızlıktan dolayı her yeri eskiyen, çatısı akan, çiçekleri solmuş sarayı göstererek "sen bu halimize zenginlik mi diyorsun" der.
Nintoku'nun yanıtı, yüzyıllardır Japonlar'ın aklından çıkmaz; "Halkın fakirliği, bizim fakirliğimizdir, zenginliği de bizim zenginliğimizdir." sözü bir felsefe olarak benimsenir.
Bu yazıyı okuyan cumhurbaşkanının Ahaber'e yaz kızım "KDV ve ÖTV kaldırıldı" haberini duymak dileği ile...
Yorumlar
Yorum Gönder