Reis Bekası İçin Yandaş Medyayı Tasfiye Etmelidir

Bir çok kişi 23 haziran seçimlerinde ısrarla Ekrem İmamoğlu'nun başarısını gölgelemek isteyecektir ve gözüken o ki şakşakçı yandaş medya bunları yapmaya devam ediyor.

Geriye dönüp baktığımızda:
Ekonomik krizin en çok büyük şehirleri etkilemesi,
padişah kibri,
israf ve şatafat,
hak, hukuk ve adalet kavramından uzaklaşma,
iliklere kadar işlemiş nepotizm ve klientalizm,
halktan kopma,politika üretememe,
heyecanını kaybetme,
politikalarda tutarsızlık,
apodan medet umma,
cemaatlere yapılan ziyaretler,
marka isimlere söyletilen aleni yalanlar,
ayrıştırıcı dil,
ötekileştirici zihniyet,
adayın miladını tamamlamış olması,
kırgınlık,
küskünlük,
aradığını bulamama,
parti içi iktidar savaşları,
kul hakkı yeme,
Süleyman Soylu'nun zehirli dili,
Numan Kurtulmuşun oy verirseniz! hesaplaşırız,
Tevfik Göksu'nun pontus çıkışı,
"vali" krizi,
İsmail Küçükkaya'ya yapılan çirkin saldırı,
iş insanlarına ders verme girişimi,
populizm,
ahlakı kaybetme
Sorunları üstünü kapatarak çözebileceklerini zannetmeleri,
CHP dindarları anlayıp kucaklarken ve aynı gemide olduğunu anlata bilirken, Ak parti halen Türkiye Cumhuriyetinin kurucu değerlerine cahilce yorumlar yapabilme çılgınlığına devam etti.

gibi nedenlerin hiç şüphesiz seçimin kaybedilmesinde bir önemi vardı.

Yapılan bunca saldırılara rağmen sabırlı ve kararlı duruşu, yapılan temiz siyaset hiç şüphesiz Ekrem İmamoğlu'nun kazanmasına neden oldu. Aslında Ekrem İmamoğlu'nun başarısının tartışılmaktansa halen bir çok yazılı ve görsel basının Ak Partinin hataları üzerinden seçimi değerlendirmesi yanlıştır ve bu Ak Partinin halen medya üzerindeki baskısının bir göstergesidir. Mikro mesajlar konusunda çok başarılı olan Ekrem İmamoğlu tarafı kendini halka çok iyi anlattı ve bunun asıl nedeni de yandaş basının halkı "bayması" idi.

Bu makalede de asıl parantezi şakşakçı yandaş medyaya ayırmak istiyorum. Neden biliyor musunuz? Çünkü Ekrem İmamoğlu'nun gerçek hatalarını yansıtamadılar.

Ekrem İmamoğlu bu seçim kampanyasını hatasız yürüttü dememiz de mümkün değil. Her siyasi gibi onun da muhakkak hataları vardı. Ama yandaş medya gündeme getirilmesi bile saçma olan konuları ballandırıp ballandırıp, o tarafını bu tarafını süsleyip o kadar anlattılar ki insanlar gerçekle yalanı ayırt edemez hale geldiler. Bu sayede mağdur imajı daha da kuvvetlendi. En sonunda halk iki adayı da yan yana dinlediğinde şakşakçı medyanın yalanlarını ve gerçekleri görmeye başladılar.

Medya konusunda bir parantezi de Fatih Portakala ayırmak istiyorum. VIP konusunda yandaş medyayı kandırıp Binali Yıldırım'ın "projelerimizi anlatalım halk bize döner" mantığından vazgeçirip tekrar bel aşağı siyasete dönmelerine neden oldu. Aynı zamanda Ak Parti seçmeninde Fox TV ile ilgili taraflı yayın konusundaki soru işaretlerini de yok ettiler. Sonuç olarak ortak yayının moderatörlüğünü aynı kanalda Çalar Saat'in sunucusu İsmail Küçükkaya'nın yönetmesinin yolunu açtı. Yani yandaş medyanın satılık kalemleri de maalesef tuzağa düştü.

Bu seçimde çok küçük bir Ak Parti seçmeni Ekrem İmamoğlu'na oy verdi. Bu da gözden kaçırılmaması gereken bir konu. Asıl mesele düşünen ve özgür iradeleri ile karar veren insanların Ekrem İmamoğlu'na yönelmesi oldu ki artık bu Ak Partinin de çözülme sürecini daha da hızlandıracak.

Bunun için acilen yapılması gereken en önemli konu ise sorunların üzerini kapatarak halkı kandırabileceklerini düşünen yandaş basının acilen tasfiye edilmesi ve ya bunun yerine halka kulak tıkayan bu medyanın ballı maaşlarını askeri ücrete düşürülerek halkın zorlukların paylaşılması sağlanmalıdır.