Sözlükte “yaratmak, icat etmek; kesmek, yarmak, ikiye ayırmak” mânalarına gelen fatr kökünden türeyen fıtr kelimesi oruca son vermeyi, orucu açmayı (iftar) ifade eder. Bundan dolayı ramazan bayramına îdü’l-fıtr denildiği gibi ramazan ayını yaşamanın, onun mükâfat ve bereketinden faydalanmanın bir şükran belirtisi olarak verilen sadakaya da sadakatü’l-fıtr (sadaka-i fıtr) veya zekatü’l-fıtr denilir. Bu tamlama kısaltılmış olarak fıtra ve Türkçe’de fitre şeklinde kullanılmaktadır.
Fitre başlıca 4 madde üzerinden verilir:
1 - Buğday veya buğday unundan. Bunun vacip olan miktarı, yarım sa' (520 dirhem: 1667 gr.) dır.
2 - Arpadan veya arpa unundan. Bunun miktarı ise, bir sa' (1040 dirhem: 3333 gr.) dır.
3 - Her türlü kuru üzümden. Bunun miktarı da bir sa' (3333 gr.) dır.
4 - Kuru hurmadan. Bunun miktarı ise yine 1 sa' (3333 gr.) dır.
Bu 4 gıda maddesinden herhangi birine göre fitre verilebilir. Bu fitreler aynen hurma, buğday, üzüm olarak verilebileceği gibi, kıymetleri para olarak da verilebilir. Hatta kıymetlerinin para olarak ödenmesi, daha da efdaldir.
Kişinin fitresini verirken kendi mali imkanını ve zenginliğini göz önünde bulundurarak, fitresini bu 4 gıda maddesinden birinin kıymeti üzerinden ödemesi gerekir. Mesela çok zengin olanlar fitrelerini hurmanın değeri üzerinden ödemelidirler. Çünkü en yüksek fitre miktarı hurmadır. Onun o zenginliğine münasip olan, fitresini hurma üzerinden ödemektir. Artık zenginlik derecesine göre, kuru üzüm, arpa ve buğday olmak üzere fitre ödenecek gıda maddesi değişir. Her yıl Ramazan ayında, müftülükler bu 4 gıda maddesine düşen fitre bedellerini ilan ederler. O bedellere göre fitreyi ödemek mümkündür.
Yorumlar
Yorum Gönder