696 sayılı KHK’nin 121. Maddesiyle getirilen 'darbe girişimi ve terör eylemlerinin bastırılması için hareket eden' sivillerin, yargı dokunulmazlığı zırhına girerek cezalardan muaf tutulması düzenlemesine büyük tepki geldi.
Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran, KHK ile 15 Temmuz’a müdahale eden sivillere cezasızlık maddesinin ucu açık bırakıldığını belirterek, hukuk devletinde böyle bir düzenleme olmayacağını kaydetti.
Hakan Canduran; “Kolluk güçlerinin, bir olayın 15 Temmuz’dan kaynaklanıp kaynaklanmadığı ayrımı yapmadan suç işleyenlere müdahale etmesi lazım. Sivil vatandaşa diyorsunuz ki bunu siz ayırt edin. 15 Temmuz’dan kaynaklı bir ayaklanmanın devamı ise ne yaparsanız yap diyorsunuz. Böyle bir şey hiçbir hukuk devletinde olmaz. Vatandaşın cezai sorumluluğunu kaldırıyorsunuz. Bu ülkenin kolluk gücüne de güvensizliktir. Yarın Gezi benzeri bir olay olduğunda, halkı halkın üzerine mi süreceksiniz? Bu halkın halkın üzerine sürülmesidir. Burada terör olayı olup olmadığına kim karar verecek? Hükümetin vereceği kararlarla sivil vatandaşlar olayların üzerine sürülemez. Belli bir kesim bu tür saldırılar için hazır bekliyor. Yarın, yasa bize izin veriyor diyip sokağa çıkarlar. Bu düzenleme, bu tür olaylara müdahale etmek için paramiliter güçlerin oluşmasına neden olur.”
Avukat Turgut Kazan, OHAL kapsamında çıkarılan KHK’da yer alan ‘Bir vatandaş, terör eylemlerini bastırmak için harekete geçerse... yargılanmaz’ ifadeleri ile ilgili “Bu dokunulmazlıktan öte cezasızlıktır. Bu Kenan Evren’in 12 Eylül darbecilerine af getiren anayasanın geçici 15. maddesinin bir benzeridir. Ama Kenan Evren’in 15. maddesinden daha kapsamlıdır ve çok daha tehlikelidir” dedi. Nitekim CHP, son yayımlanan 695 ve 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameleri (KHK) görüşmek üzere dün olağanüstü toplanırken, HDP de TBMM'ye olağanüstü toplanma çağrısı yaptı. CHP’nin olağanüstü MYK toplantısının ardından yapılan açıklamada, "17 aydır Türkiye'nin yaşadığı sıkıntıda en önemli vebal sahibi Anayasa Mahkemesi'dir. Bu KHK'yı Anayasa Mahkemesi'ne götüreceğiz. Daha önce götürdüğümüzü reddetmiş olmasına rağmen bir kere daha onlara günahlarını affettirme fırsatı vereceğiz" dendi.
Tepkiler üzerine bir açıklama yapan AKP Sözcüsü Mahir Ünal; “Bu düzenleme 15 Temmuz'da gerçekleştirilen darbe teşebbüsü, yani sadece o gece ve 16 Temmuz sabahı ile ilgili. 15 Temmuz gecesi ve 16 Temmuz gününü ifade etmektedir. Burada yer alan terör eylemleri ibaresi de darbe teşebbüsünün terör eylemi olması hesabıyla yazılan bir unsurdur. Bu ifade daha sonra gerçekleşen terör eylemlerini hiçbir şekilde kapsamamaktadır. KHK'daki cümle zaten var. Devamından kastedilen nihayetinde 16 Temmuz sabahıdır. Burada yasa yapım tekniği açısından ile ifadesi kullanılmış. Diğer terör olaylarını kapsayan bir ifade orada mevcut değil. Açık ve net olarak burada onun 15 Temmuz gecesi ve 16 Temmuz sabahı ile ilişkin olduğu, darbeye karşı direnen insanları kapsadığı son derece açık.” dedi.
TÜSİAD tarafından yapılan açıklamada da, “Yeni KHK’nın içeriğinde yer alan ucu açık düzenlemeler, hukuk devleti ilkelerine uygun olmayacak neticeler doğurabilir. Çünkü başka niyetle kullanılmaya elverişli bu düzenlemeler toplumun huzurunu etkileyecek birçok sıkıntıya neden olabilir.” denirken, “Son KHK’nın amacının bu yönde olmadığı resmi yetkililerce de açıklanmıştır. Buna uygun olan gerekli düzeltmelerin yapılmasını ve OHAL ortamının geride kalmasını temenni ediyoruz.” diye ilave edildi.
Yorumlar
Yorum Gönder