AKP Sözcüsü, Mansur Yavaş’ı hedef alan kişiye “saygın iş adamı” dedi ya... “Saygın” denilenin çocuk istismarından sahteciliğe bir dizi suç dosyası çıktı. Günlerce tartıştık.
Aksini söylemek ne mümkün. Bizde iş adamları genelde “saygın”dır. Yüksek plaza katlarından gencecik kızlar camdan düşer. İş adamı saygındır! “Milletin şeyini şey edeceğini” söyler. İş adamı saygındır! Bank Asya’da milyonları çıkar. İş adamı saygındır! “Saygın” olmadığı haller, ancak kendinden daha “saygın” olanla kavga ederse ortaya çıkar.
Sahi bir zamanların o “saygın” iş adamları ne yapıyor acaba? Kayseri’den kolları Pensilvanya’ya uzananlardan söz ediyorum. “Gül” gibilerdi. Sonra bülbül gibi oldular.
Boydak Holding CEO’su Memduh Boydak, FETÖ’nün Melikşah Üniversitesi’nin yurdunu nasıl yaptırdıklarını söyle anlatıyordu: “Yurtdışına yapılan bir geziyle ilgili de uçakta beni dönemin belediye başkanı Mehmet Özhaseki yanına çağırdı. Bana üniversiteye yurt yapacak hayırseveri bulduğunu söyledi.”
Holding’in Yöneticisi Hacı Boydak ise Pensilvanya ziyareti sorulunca mahkemede şunları söyledi: “Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin organize ettiği kardeş şehir Caroline ziyaretine o zamanki Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’nin isteği ile 9 işadamı ile birlikte katıldım.”
Ersin Kıranatlıoğlu, Kayseri’de oto satıcısıydı, akaryakıt istasyonları vardı. 2 Aralık 2016’da savcılığa verdiği ifadede itiraflarda bulundu. “Paralel devlet” toplantıları sorulduğunda başladı konuşmaya: “2005 veya 2006 yıllarında o dönem il imamı Mustafa Ali Gökbudak’ın talimatı ve daveti ile Boydaklar’daki toplantıya katıldım. Bu toplantıda dönemin valisi, Büyükşehir Belediye Başkanı gibi isimler vardı.”
FETÖ’nün patron örgütü GESİAD’ın üyesi Fatih Şık, 22 Aralık 2016 tarihinde savcılığa girdi. Savcı Salih Kılıçdağı, katıldığı faaliyetleri sorunca konuştu: “2013 yılında Kimse Yok Mu Derneği’nin organize ettiği Mardin gezisine katıldım. Ben de kurban dağıttım. Benimle beraber Memduh Boydak, Mehmet Özhaseki, Hacı Boydak, Hamdi Kınaş gibi isimler vardı.”
Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, 23 Kasım 2017 tarihli duruşmada yargılanan FETÖ hastanelerinin kurucusu Hüsamettin Keçeci’ydi. Nijerya’daki hastanenin hikâyesini o gün aktardı: “İşin içinde belediye başkanı, milletvekillerinin olduğu bir durumdur. Sen bu işin altından kalkarsın diye gönderildiğim bir durumdur.”
6 Haziran 2017 tarihli duruşmada bir iletişim operatörünün Kayseri’deki temsilcisi Mustafa Özlütürk, ekleme yaptı: “2009 ya da 2010 yılında KOSGEB destekli Kayseri işadamlarından 180 kişi belediye başkanı ve bürokratlarıyla Nijerya’ya gittik. Orada yemek verildi. Ertesi gün Mehmet Özhaseki’nin başkanlığında, Kayserili işadamları olarak buraya hastane yapılacağını para toplanması gerektiğini söylediler.”
İşadamı operasyonlarında tutuklanan İsmail Rüştü Talhaoğlu, 23 Ekim 2016’da cezaevinden mahkemeye bir mektup yazdı. Özhaseki’nin çocukları ile kendi çocuklarının aynı FETÖ okulunda öğrenci olduğunu anlatan Talhaoğlu’nun “birlikte sohbet oturmasında bulunduk” ifadeleri nasıl unutulur.
Mikrofonla para topladı
Etkin pişmanlıktan yararlanan Kayseri Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Nureddin Okandan 22 Eylül 2016’da verdiği ifadede meşhur ABD gezisinden şöyle bahsetti: “2011 yılında Kayseri Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kardeş şehir projesi kapsamında ABD’ye gittik. Mehmet Özhaseki de vardı. Yarım saatliğine heyet olarak Fethullah Gülen’i ziyaret ettik.”
İşadamı Orhan Topçuhasanoğlu 16 Ocak 2017 tarihinde “itirafnamem” diyerek hapishaneden yazdığı mektupta sıra Bosna’daki FETÖ ziyaretlerine gelince söze şöyle başlayacaktı: “2011 ya da 2012 yılında o dönemin Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki kardeş şehir gezisini GESİAD’dan organize etmesini istemiş.” Devamında FETÖ okullarına gidişlerini ve orada Özhaseki’nin yaptığı konuşmayı anlatıyordu.
Evindeki aramalarda kırmızı kurdele bağlanmış 1 dolarlar çıkan AKP’nin Kayseri İl Başkanı İşadamı Ömer Dengiz ise 9 Kasım 2016 tarihli ifadesinde, yaptırdığı FETÖ yurdunun hikâyesini şöyle aktaracaktı: “Haseki Başkanın teşviki ve yönlendirmesiyle Melikşah Üniversitesi’ne yurt yaptırdım. Bir nevi Haseki Başkan beni yurt yapılmasına teşvik etmiştir.” Dengiz, 11 Ocak 2017 tarihli ifadesinde ise Özhaseki öncülüğünde düzenlenen meşhur Nijerya gezisinden bir sahneyi şöyle anlatıyordu: “Gezi sırasında bir toplantı düzenlenmiş. Rahatsızlığım nedeniyle sonradan katıldım. Haseki Başkan elinde mikrofonla bir şeyler konuşuyor, yanındaki şahıs da not alıyordu. Arkadaşlara sorduğumda orada yapılacak hastane için para toplandığını öğrendim.”
Kayseri’de birçok benzin istasyonu olan Suat Somyürek, FETÖ’nün Melikşah Üniversitesi’ne yaptırdığı yurttan cezaevinden yazdığı mektupta söz ediyordu: “Mehmet Özhaseki Bey’in yönlendirmesiyle Melikşah Üniversitesi ile kız yurdu yapımı için protokol yaptık.”
Kayseri Ticaret Odası eski Yönetim Kurulu üyesi Hüseyin Cindoruk, verdiği ifadede belediyenin desteğini hatırlatıyordu: “2012 yılında Kayseri’de düzenlenen Türkçe Olimpiyatları’nın komitesine seçildim.(...) Ana sponsoru Kayseri Büyükşehir Belediyesi’ydi. (...) 2013 yılında da aynı şekilde Türkçe Olimpiyatları Kayseri’de yapıldı.”
‘FETÖ borsası’nın zıplattıkları
Daha kaç işadamının ifadesini yazayım?
Kayseri’de yapılan her itirafta oklar Özhaseki’yi gösterdi. O ifadelerle birçokları yargılanırken sıra Özhaseki’ye gelince “saygın” dedikleri “itibarsız” oldu.
Kayseri Adliyesi önünde saatlerce bekleyen resmi plakalı araçtan mı bahsedelim, yoksa “FETÖ borsası” tartışması başlayınca yerinden zıplayan Kayseri milletvekilinden mi? Erdoğan’ın “FETÖ’yle mücadele konusunda vicdanları kanatan hususlar olduğunu duyuyorum” sözünün tam da Kayseri’ye denk gelmesi tesadüf mü? Ya “Kayseri’de işadamı operasyonlarını bir el mi durdurdu” diye sorarken, “yazılan insanları biz FETÖ’cü diye alsak, yargı onlara hemen işlem yapsa, Kayseri’de 100 tane 200 tane firma batar” diye ortaya çıkan Kayserili siyasetçi?
Keşke birileri çıksa da son dönemde Kayseri’deki lüks inşaatlarda konut sahibi olanlar kimlerin akrabaları diye baksa!
“Paralelcilere 1 metre arsa vermedim” diyen Özhaseki, işadamları konuştukça “O tarihe kadar bunlarla temasta olanlara ceza verilecekse, Türkiye etrafını tel örgü ile çevireceksiniz, 81 milyonu hapishaneye atacaksınız” noktasına geldi. Hepimizi kendisine ortak etti. Önce Meclis’e vekil, sonra Hükümet’e bakan, sonunda Ankara’ya başkan adayı oldu da, Kayseri’deki mazisinden uzaklaşmış oldu!
Hep Mansur Yavaş’ı “saygın işadamı” ile vurdular.
Özhaseki’nin sanık sandalyesindeki “saygın işadamları” izlerken ne düşünmüştür acaba?
Aksini söylemek ne mümkün. Bizde iş adamları genelde “saygın”dır. Yüksek plaza katlarından gencecik kızlar camdan düşer. İş adamı saygındır! “Milletin şeyini şey edeceğini” söyler. İş adamı saygındır! Bank Asya’da milyonları çıkar. İş adamı saygındır! “Saygın” olmadığı haller, ancak kendinden daha “saygın” olanla kavga ederse ortaya çıkar.
Sahi bir zamanların o “saygın” iş adamları ne yapıyor acaba? Kayseri’den kolları Pensilvanya’ya uzananlardan söz ediyorum. “Gül” gibilerdi. Sonra bülbül gibi oldular.
Boydak Holding CEO’su Memduh Boydak, FETÖ’nün Melikşah Üniversitesi’nin yurdunu nasıl yaptırdıklarını söyle anlatıyordu: “Yurtdışına yapılan bir geziyle ilgili de uçakta beni dönemin belediye başkanı Mehmet Özhaseki yanına çağırdı. Bana üniversiteye yurt yapacak hayırseveri bulduğunu söyledi.”
Holding’in Yöneticisi Hacı Boydak ise Pensilvanya ziyareti sorulunca mahkemede şunları söyledi: “Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin organize ettiği kardeş şehir Caroline ziyaretine o zamanki Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’nin isteği ile 9 işadamı ile birlikte katıldım.”
Ersin Kıranatlıoğlu, Kayseri’de oto satıcısıydı, akaryakıt istasyonları vardı. 2 Aralık 2016’da savcılığa verdiği ifadede itiraflarda bulundu. “Paralel devlet” toplantıları sorulduğunda başladı konuşmaya: “2005 veya 2006 yıllarında o dönem il imamı Mustafa Ali Gökbudak’ın talimatı ve daveti ile Boydaklar’daki toplantıya katıldım. Bu toplantıda dönemin valisi, Büyükşehir Belediye Başkanı gibi isimler vardı.”
FETÖ’nün patron örgütü GESİAD’ın üyesi Fatih Şık, 22 Aralık 2016 tarihinde savcılığa girdi. Savcı Salih Kılıçdağı, katıldığı faaliyetleri sorunca konuştu: “2013 yılında Kimse Yok Mu Derneği’nin organize ettiği Mardin gezisine katıldım. Ben de kurban dağıttım. Benimle beraber Memduh Boydak, Mehmet Özhaseki, Hacı Boydak, Hamdi Kınaş gibi isimler vardı.”
Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, 23 Kasım 2017 tarihli duruşmada yargılanan FETÖ hastanelerinin kurucusu Hüsamettin Keçeci’ydi. Nijerya’daki hastanenin hikâyesini o gün aktardı: “İşin içinde belediye başkanı, milletvekillerinin olduğu bir durumdur. Sen bu işin altından kalkarsın diye gönderildiğim bir durumdur.”
6 Haziran 2017 tarihli duruşmada bir iletişim operatörünün Kayseri’deki temsilcisi Mustafa Özlütürk, ekleme yaptı: “2009 ya da 2010 yılında KOSGEB destekli Kayseri işadamlarından 180 kişi belediye başkanı ve bürokratlarıyla Nijerya’ya gittik. Orada yemek verildi. Ertesi gün Mehmet Özhaseki’nin başkanlığında, Kayserili işadamları olarak buraya hastane yapılacağını para toplanması gerektiğini söylediler.”
İşadamı operasyonlarında tutuklanan İsmail Rüştü Talhaoğlu, 23 Ekim 2016’da cezaevinden mahkemeye bir mektup yazdı. Özhaseki’nin çocukları ile kendi çocuklarının aynı FETÖ okulunda öğrenci olduğunu anlatan Talhaoğlu’nun “birlikte sohbet oturmasında bulunduk” ifadeleri nasıl unutulur.
Mikrofonla para topladı
Etkin pişmanlıktan yararlanan Kayseri Sanayi Odası Başkan Yardımcısı Nureddin Okandan 22 Eylül 2016’da verdiği ifadede meşhur ABD gezisinden şöyle bahsetti: “2011 yılında Kayseri Büyükşehir Belediyesi bünyesinde kardeş şehir projesi kapsamında ABD’ye gittik. Mehmet Özhaseki de vardı. Yarım saatliğine heyet olarak Fethullah Gülen’i ziyaret ettik.”
İşadamı Orhan Topçuhasanoğlu 16 Ocak 2017 tarihinde “itirafnamem” diyerek hapishaneden yazdığı mektupta sıra Bosna’daki FETÖ ziyaretlerine gelince söze şöyle başlayacaktı: “2011 ya da 2012 yılında o dönemin Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki kardeş şehir gezisini GESİAD’dan organize etmesini istemiş.” Devamında FETÖ okullarına gidişlerini ve orada Özhaseki’nin yaptığı konuşmayı anlatıyordu.
Evindeki aramalarda kırmızı kurdele bağlanmış 1 dolarlar çıkan AKP’nin Kayseri İl Başkanı İşadamı Ömer Dengiz ise 9 Kasım 2016 tarihli ifadesinde, yaptırdığı FETÖ yurdunun hikâyesini şöyle aktaracaktı: “Haseki Başkanın teşviki ve yönlendirmesiyle Melikşah Üniversitesi’ne yurt yaptırdım. Bir nevi Haseki Başkan beni yurt yapılmasına teşvik etmiştir.” Dengiz, 11 Ocak 2017 tarihli ifadesinde ise Özhaseki öncülüğünde düzenlenen meşhur Nijerya gezisinden bir sahneyi şöyle anlatıyordu: “Gezi sırasında bir toplantı düzenlenmiş. Rahatsızlığım nedeniyle sonradan katıldım. Haseki Başkan elinde mikrofonla bir şeyler konuşuyor, yanındaki şahıs da not alıyordu. Arkadaşlara sorduğumda orada yapılacak hastane için para toplandığını öğrendim.”
Kayseri’de birçok benzin istasyonu olan Suat Somyürek, FETÖ’nün Melikşah Üniversitesi’ne yaptırdığı yurttan cezaevinden yazdığı mektupta söz ediyordu: “Mehmet Özhaseki Bey’in yönlendirmesiyle Melikşah Üniversitesi ile kız yurdu yapımı için protokol yaptık.”
Kayseri Ticaret Odası eski Yönetim Kurulu üyesi Hüseyin Cindoruk, verdiği ifadede belediyenin desteğini hatırlatıyordu: “2012 yılında Kayseri’de düzenlenen Türkçe Olimpiyatları’nın komitesine seçildim.(...) Ana sponsoru Kayseri Büyükşehir Belediyesi’ydi. (...) 2013 yılında da aynı şekilde Türkçe Olimpiyatları Kayseri’de yapıldı.”
‘FETÖ borsası’nın zıplattıkları
Daha kaç işadamının ifadesini yazayım?
Kayseri’de yapılan her itirafta oklar Özhaseki’yi gösterdi. O ifadelerle birçokları yargılanırken sıra Özhaseki’ye gelince “saygın” dedikleri “itibarsız” oldu.
Kayseri Adliyesi önünde saatlerce bekleyen resmi plakalı araçtan mı bahsedelim, yoksa “FETÖ borsası” tartışması başlayınca yerinden zıplayan Kayseri milletvekilinden mi? Erdoğan’ın “FETÖ’yle mücadele konusunda vicdanları kanatan hususlar olduğunu duyuyorum” sözünün tam da Kayseri’ye denk gelmesi tesadüf mü? Ya “Kayseri’de işadamı operasyonlarını bir el mi durdurdu” diye sorarken, “yazılan insanları biz FETÖ’cü diye alsak, yargı onlara hemen işlem yapsa, Kayseri’de 100 tane 200 tane firma batar” diye ortaya çıkan Kayserili siyasetçi?
Keşke birileri çıksa da son dönemde Kayseri’deki lüks inşaatlarda konut sahibi olanlar kimlerin akrabaları diye baksa!
“Paralelcilere 1 metre arsa vermedim” diyen Özhaseki, işadamları konuştukça “O tarihe kadar bunlarla temasta olanlara ceza verilecekse, Türkiye etrafını tel örgü ile çevireceksiniz, 81 milyonu hapishaneye atacaksınız” noktasına geldi. Hepimizi kendisine ortak etti. Önce Meclis’e vekil, sonra Hükümet’e bakan, sonunda Ankara’ya başkan adayı oldu da, Kayseri’deki mazisinden uzaklaşmış oldu!
Hep Mansur Yavaş’ı “saygın işadamı” ile vurdular.
Özhaseki’nin sanık sandalyesindeki “saygın işadamları” izlerken ne düşünmüştür acaba?
Yorumlar
Yorum Gönder