Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Gündem etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Sinsice Yapılmış Ekmek Zammı (Ekmek İsrafı Haberlerinin İç Yüzü)

Bir ekmeğin 250 gramı 1 liraya satılırken, ekmeğin gramı 200'e düşürülürse ekmeğe yüzde kaç zam yapmış olursunuz??? Bu makalemin amacı bu yüzdeyi hesaplamak değil aslında. Her gün yediğimiz ekmeğe yapılmış gizli zamma dikkat çekmektir.Ve bunu da ekmek israfı olarak sunmak gerçekten kendini zeki zanneden bir danışman eseri olsa gerek. Bu olayın nasıl gerçekleştiğini ise duyumlarımı hikayeleştirerek anlatmaya çalıştım. Merhaba Valim... Ekmek üreticileri olarak size gelmeye karar verdik. Son zamanlarda una gelen zamla birlikte ekmek başına gelirimiz 25 kuruştan 10 kuruşa kadar düşmüş durumda. Bu durumda işçi çalıştırmak gerçekten zor hale geliyor. Konuyla alakalı benim de duyumlarım var. Başbakanla görüştüğümde bu durumu kendilerine ileteceğim Ekmek üreticileri ile ilgili 2. toplantı Sayın üreticiler. Başbakanla konuştum. Zaten tüm valilikler durumla ilgili başbakana bilgi vermişler. Danışmanları ve cumhurbaşkanı ile konuşarak konuyla alakalı ban

ABD’nin 2018 Siyasi Gündemi

ABD’nin gelecek yılki iç ve dış politika gündemi yoğun ve zorlu görünürken, dünyadaki gelişmeler açısından da belirleyici olması bekleniyor. Gündeme gelecek konular özetle aşağıdaki gibi;  - ABD'de 6 Kasım 2018'de yapılacak Kongre ara seçimleri yılın en önemli siyasi süreci olarak büyük önem taşıyor. Ara seçimlerde 435 sandalyeli Temsilciler Meclisinin tamamı, 100 sandalyeli Senatonun ise üçte biri (33) yenilenecek. Cumhuriyetçiler her iki kanatta da üstünlüklerini devam ettirmeyi, Demokratlar ise en az birinde üstünlüğü ele geçirerek 2020 başkanlık seçimleri için avantaj sağlamayı amaçlıyor. - Rusya soruşturması, Özel yetkili Savcı Robert Mueller’ın elinde kaderini bekliyor. Özellikle Beyaz Saray eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn’in, Mueller ile iş birliği yapması, soruşturmada Trump’ın yakın ekibine bir adım daha yaklaşıldığı algısını oluşturmuştu. - Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyan kararı, dünya gündemini etkilemeye devam ederke

Teknoloji Transferi Zorlaşacak

TEPAV Direktörü ve Dünya gazetesi yazarı Güven Sak dünkü yazısında Yeni Amerikan Milli Güvenlik Belgesi’nin teknoloji transferini zorlaştıracağı iddiasında bulundu. Yazının ilgili kısmı aşağıda yer almaktadır. “Eskiden inovasyon sürecinin yarattığı teknolojik yenilikler daha çok savunma sanayii odaklıydı. Sonra Soğuk Savaş bitti. Bundan 10 yıl kadar önce Amerikan Savunma Bakanlığı büyük bütçeli ARGE projelerini rafa kaldırdı. Amerikan start-upları bu nedenle işsiz kaldı ve Amerikan inovasyon altyapısı odağını değiştirdi. Savunma odaklı olmaktan çıktı, bireysel tüketici odaklı oldu. Hayatımızı süratle değiştiren teknolojik yenilikler bundan sonra ortalığı sardı. Dijital dünya, fiziksel dünya ile gözle görünür biçimde, doğrudan iletişime geçmeye başladı. Mühendislerin enerjisi dün savunma alanına odaklanmışken, birden bireysel tüketiciye odaklandı.  Neden?  Savunma projeleri 10 yıllık uzun bir tatile çıktığı için. İşte o dönemde, bizim gibi ülkeler için, “parası neyse ver

2018 ve 2019’da Kriz Riski Devam Ediyor

Prof. Dr. Daron Acemoğlu Koç Holding’in kurumsal dergisi Bizden Haberler’de yer alan söyleşide, “2018 ve 2019’da kriz riski devam ediyor” derken, öngörülerini şöyle sıraladı:  - Hükümetin Orta Vadeli Programda açıkladığı yüzde 5.5 büyüme rakamı bence biraz iyimser bir beklenti. Çünkü Türk ekonomisinin şu anda çok büyük yapısal problemleri var. Bunlar, son 10 senedir devam eden yapısal problemler. Ekonominin büyümesi genelde üretkenliğin büyümesiyle ilgili değil, daha çok taleple büyümesiyle ilgili. Bu yüzden risk faktörleri genelde daha yüksek oluyor. Taleple büyümenin de tabii ki uzun dönemli sürdürülen bir politika olmadığını biliyoruz. Çünkü hem enflasyon hem de daha da önemlisi kur ve kriz riski gibi faktörler söz konusu; dolayısıyla Türkiye ekonomisinin taleple büyüme potansiyeli var ama üretkenliğin daha çok artması şartıyla bu sağlıklı bir büyümeye dönüşebilir. - Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusu ile üretkenliği hızla artırması lazım. Sürekliliği olan büyüme, veri

Paramiliter Güçler Endişesi ve 15 Temmuz

696 sayılı KHK’nin 121. Maddesiyle getirilen 'darbe girişimi ve terör eylemlerinin bastırılması için hareket eden' sivillerin, yargı dokunulmazlığı zırhına girerek cezalardan muaf tutulması düzenlemesine büyük tepki geldi.  Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran, KHK ile 15 Temmuz’a müdahale eden sivillere cezasızlık maddesinin ucu açık bırakıldığını belirterek, hukuk devletinde böyle bir düzenleme olmayacağını kaydetti.  Hakan Canduran; “Kolluk güçlerinin, bir olayın 15 Temmuz’dan kaynaklanıp kaynaklanmadığı ayrımı yapmadan suç işleyenlere müdahale etmesi lazım. Sivil vatandaşa diyorsunuz ki bunu siz ayırt edin. 15 Temmuz’dan kaynaklı bir ayaklanmanın devamı ise ne yaparsanız yap diyorsunuz. Böyle bir şey hiçbir hukuk devletinde olmaz. Vatandaşın cezai sorumluluğunu kaldırıyorsunuz. Bu ülkenin kolluk gücüne de güvensizliktir. Yarın Gezi benzeri bir olay olduğunda, halkı halkın üzerine mi süreceksiniz? Bu halkın halkın üzerine sürülmesidir. Burada terör olayı olup olmad

Ekşi Sözlük Veganlara Gıcık Oluyormuş-muş-muş…

Salak. Beynin yeterince gelişmemiş olduğu için, bütünü göremiyor olduğunu bilmek; sana sinirlenmemin önüne geçemiyor ne yazık ki. Salaksın. Amigdalanın olması gereken yerde, inler periler cirit attığı için; vicdan nedir sorusuna, sadece sözlük anlamına bakarak cevap vermeye çalışırsın. Asıl biz sana gıcık oluyoruz. Aptal. Sıçık. Doğurulmak yerine sıçılmış yaratık. Ucube. Gereksiz tür. Konuşmayıp, ağzıyla ossuran ucube. Veganlara b.k atan SIÇIK ekşici. Bir aslanın dişlerinden mahrum olduğu halde, kendini aslanlarla bir tutan; biyolojiden ve antropolojiden bi haber; kendini karnivor sanan gerizekalı. Uzaylılar falan gerçekten olsa, dünyaya gelse ve sırf senden güçlü oldukları için seni yemeğe kalksalar; sen onların dilini konuşamıyorsun diye, seni "düşük zekalı, gelişmemiş ilkel tür" şeklinde nitelendirseler; sonra sen acıdan car car bağırdığın halde, sırf onlar senin ne demek istediğini anlamadıkları ve seni konuşamıyor sandıkları için; der

Dış İlişkilerde Tamirat Dönemine Mi Girdik?

Türkiye'nin yerel çalışanların gözaltına alınması halinde Amerikan hükümetini önceden bilgilendireceği garantisi verdiğini kaydeden ABD Büyükelçiliği dün Türk vatandaşlarına uyguladığı randevu kısıtlamasını kaldırdı.  ABD Büyükelçiliği’nden yapılan açıklamada,  “ Ekim ayından bu yana Türk hükümeti, Türkiye misyonumuzdaki yerel çalışanlara yönelik başka bir soruşturma bulunmadığı, Büyükelçilik ve Konsolosluklarımızdaki yerel çalışanlarımızın, Türk yetkililerle iletişim de dahil olmak üzere resmi görevlerini yerine getirdikleri için gözaltına alınmayacağı veya tutuklanmayacağına dair üst düzeyde sağladığı güvenceye bağlı kalmıştır. Ayrıca Türk hükümeti ileride yerel çalışanlarımızdan birini gözaltına almak ya da tutuklamak istediğinde Türk makamlarının Amerikan hükümetini önceden bilgilendireceğini de kaydetmiştir ”  dendi. ABD'nin kararına paralel olarak Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği'nden gelen açıklamada, vize kısıtlamasının ABD ile eş zamanlı o

YPG Muamması

Rusya'nın Soçi kentinde 29-30 Ocak 2018 tarihinde yapılması planlanan Suriye Ulusal Diyalog Kongresi'ne Suriye'deki Halk Savunma Birlikleri'nin de (YPG) katılacağı öne sürüldü. Reuters'ın haberine göre YPG komutanı Sipan Hemo çarşamba günü akşam saatlerinde yaptığı açıklamada Moskova'nın kendilerine Rojava'daki Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu'nundan 155 temsilci ile katılacağını söylediğini kaydetti.  Hürriyet’te Deniz Zeyrek, Rusların tutumu nedeni ile Türkiye’nin Esad ile ilgili çıkışı yaptığına dikkat çekti; “Türkiye’nin birçoğuna destek verdiği 40 Suriyeli muhalif grup, Rusya’nın öncülük ettiği Suriye Ulusal Konferansı’na katılmayacaklarını açıkladı. Normal şartlarda çok önemli gibi görünen bu gelişme Moskova’nın umurunda olmadı, çünkü Vladimir Putin, kendisine muhatap olarak sadece Esad’ı ve YPG eliyle Suriye’nin kuzey ve batısını kontrol altında tutan ABD’yi alıyor. Muhalifleri ise “vazgeçilebilir”, “yerlerine yenileri konulabilir” gr

VATANINI SEVEN HERKES ÇOMARDIR!

Bırakın vatan hainleri, İslam düşmanı şeytana tapan o...pu s.ç.kları; kendi kendilerine gülsünler. Boşuna dememişler SON GÜLEN İYİ GÜLER diye. Bunlar, Kurtuluş Savaşı zamanında ülkemize gelip yerleşen; kendilerine Türkiye Cumhuriyeti kimliği alan; sürüye saldırmak için kuzu maskesi takmış, pusuda bekleyen p.ç kurularından başka bir şey değiller! Dinleri olmadığı ya da şeytana taptıkları için; dini olanlara çomar diyorlar! Vatanını seven, ülkesi için savaşan insanlara çomar diyorlar!  NEDEN DİYORLAR BİLİYOR MUSUNUZ? Çünkü, o çomar dedikleri olmasa, bu ülkeyi çözmeleri ve yıkmaları daha kolay olurdu! Milletleri millet yapan; yapıştırıcı unsurlar vardır ve onlar bu unsurları istemiyorlar! İslam dininden bu yüzden nefret ediyorlar; işlerine gelmiyor çünkü Müslümanların birlik olmaları, insanların İslam çatısı altında, birbirlerine tutunmaları! Niye gelsin ki; amaçları zaten bağı çözmek! P.ç kuruları! En azından bizim Cumhurbaşkanımız, çocuk tacizcisi pedofil bir sapık değil! En

Facebook, Instagram ve Twitter Hesapları Nasıl Çalınır?

Bu makaleme kısa bir hikayeyle başlayacağım... Kısa süre önce bir tanıdığın facebook hesabı çalınmıştı. Facebook hesabının çalındığını anladığında arkadaşlarının o anda çevrim içi olanlarına dolandırıcılık mesajları gitmiş ve bir kaç kişiden de paralar alınmıştı. Bundan sonrası ... Bu makalemdeki amacım facebook, İnstagram, twitter hesaplarınızı ve ya genel olarak diğer hesaplarınızı da nasıl koruyacağınızı anlatmaktır. Örnekleri facebook üzerinden anlatsam da genel olarak tüm şifre girişli sistemler için geçerlidir. Tabi ki, buradan facebook hesaplarının nasıl çalınabileceği ile ilgili bilgi alabilecek kişiler de olabilir. Ama genel olarak bu yöntemler yazılım bilgisi ve biraz da maliyet talep eden yöntemlerdir. Öncelikle belirtmem gerekiyor ki deneme yanılma ile bir kişinin facebook hesabını çalmak çok düşük olasılıktır ve karşıdaki insanı çok iyi tanımanız gerekir. Şifrelerinizi tamamen rastgele karakterlerden seçerseniz ve hatta bir uygulama ile şifre üretirseniz bu

Türkiye'nin Tarihini Yazan Ermeniler

Bir kaç gün önce İkinci dünya savaşı ve Timur'un mezarını anlatan bir makale yazıyordum. XIV yuzyılın sonu XV yuzyılın başlarından yaşamış Timur tarihin gördüğü en büyük askeri ve siyasi dehalardan biri olarak kabul edilir ve ikinci dünya savaşının başlaması da onun lanetli mezarının açılması ile alakalı olduğu ile ilgili halk arasında rivayetler vardır. Timur ve İkinci dunya savaşı makalesine buradan erişebilirsiniz... Makalemin içinde Timur'dan da bahsetmek için biraz araştırma yaptım ve Yeni Akit gazetesinde yer alan bir makaleye rastladım... Makalede ilgimi çeken ve bana çok ilginç gelen bir kısım vardı. Öncelikle bunu sizinle paylaştıktan sonra konuyu anlatmaya çalışacağım. Önemli olan noktaları dikkatinizi çekebilmek açısından koyu olarak işaretledim. 'Kıymetli bahadırlar sayesinde pek çok yer fethettim ve 27 ülkenin hakanı oldum'' diyen Timur hükümdarı olduğu ülkeleri şöyle sıralamaktadır: '' Turan , İran, Rum (Anadolu), Mağrib, Suriye, Mı

Trump'a Orta Parmak

Amerika'nın Virginya eyaletinde bisikletle giderken başkan Donald Trum'a orta parmağını kaldırarak itiraz etmekle meşhurlaşan 50 yaşlı Juli Briksman, bu olaydan sonra çalıştığı özel firmadan işten çıkarılmıştır. Şirket yönetimi ise işten çıkarılmasına neden olarak ise, Birksman'ın yaptığı itirazın şirket politikasına uygun olmaması olarak açıklamıştır. Bu olaydan sonra Juli Briskman'a, yaptığı itiraz nedeniyle işini kaybetmesine üzülüp üzülmediğini sormuşlar. Juli ise itirazın onun vatandaşlık hakkı olduğunu ve bir daha Trump'la karşılaşırsa yine aynı şekilde orta parmak göstereceğini söylemiştir. Juli Trump'a neden orta parmak gösterdiğini 'BU BENİM BİR ŞEYLER SÖYLEME FIRSATIMDI...' diyerek geçiştirmiştir. Tüm bunlara rağmen, işini kaybeden Juli'ye Amerikanın diğer bir çok eyaletindeki şirketlerden iş teklifleri gelmeye devam ediyor... Bana göre ise bu olay tamamen gündemde kalma meselesi...  Çünkü hepimizin bildiği ve resimde de

Bir Halk Maşa Olarak Kullanılmaya Alışmışsa O Halka Güvenmeyin!

Arapların Osmanlı İmparatorluğuna karşı ayaklanmasını sağlayan Arabistanlı Lavrens olarak bilinen, ama aslında İngiliz casusu Albay Thomas Lawrence (1888-1935), Nuri Said, Faysal ve Şerif Hüseyin ile birlikte Türk askerlerinin Şam'da katledilmesinde de iştirak etmiştir. Yıllar sonra Albay Thomas Lawrence kendi yazdığı "Seven Pillars of Wisdom"(Bilgeliğin Yedi Sütunu) adlı kitabında bu olayları şöyle anlatmıştır. "Evet, Arapları isyana ben kaldırdım, ancak Arapların yıllardır birlikte yaşadıkları ve ortak bir kültür oluşturdukları Türklere karşı yaptıklarını, şahit olduğumuz vahşilikleri tahmin bile edememiştim. Bazı mahallelerde dolaşırken silahsız Türk askerlerinin nasıl öldürüldüklerine bakamadım.  Tiksindim arap vahşiliğinden..." Anlattıklarım sadece tarihtir ve yaşanmış olaylardır.  Arapları sevip sevmemek sizin elinizde. Onlar da insandır ve faşizm taraftarı hiç olmadım... Ama tarihin bana bu derste öğrettiği şey, bir halk maşa ola

Çözüm Süreci Neden İşe Yaramadı?

1- Sosyopatların kişilik özellikleri; 2- Sosyopatik kişilik özelliğinin "kalıtsallık" oranının yüksek olması; 3- Tüm psikiyatrlarca kabul edilen özellik olarak sosyopatlarda "vicdan; ya da acıma duygularının olmayışı"; 4- İnsanlardaki acıma duygusunu en çok kullanmak isteyen kişilerin sosyopatlar olması; 5- Sosyopatların, hedef alanlarında en çok "empatik duyarlılığı yüksek kişilerin" olması; 6- Rahatça her konuda yalan söyleyebilip, ortamda değer ve kabul görmek için şekilden şekle; kılıktan kılığa; bir kişilikten ötekine geçebilen kişiler olmaları; 7- İnsanları sırtlarından, haince vurmaları vs. vs. vs. gibi sosyopati ve sosyopat kişilik özelliğine sahip olanların ortak özelliklerini içeren bu bilgiler ışığında, söyleyebilirim ki; bölücü terör örgütleri ve bu tür çirkin oluşumların destekçilerinin hepsi, (saf olup da kullanılanlar hariç.) sosyopattır. Sosyopatlarda vicdan; ya da acıma duygusu olmadığı için, onların iyilikle yola getirilebilece

Üniversitelere Neden Siyasetçi İsimleri Verilir?

Her zaman merak etmişimdir...  Bilim adamları dururken üniversitelere neden siyasetçi isimleri verilir diye... Biraz konuyu düşündüm ve biraz da üniversitelerin açılış tarihleri, isimlerinin değiştirilmesi zamanları arasında bağ kurmaya çalıştım. Bu makalemde de bu bulguları kendi yorumlarımla anlatmaya çalışacağım... Genel olarak araştırmamın sonucu bu: Üniversiteye ayak basanlar ilk önce siyaset düşünsünler. Her üniversitenin adını söylediklerinde akıllarının bir köşesinde siyaset olsun. Sürekli siyaset yaparlarsa bilimden uzak olurlar. Aslında istatistiğini de çıkarmak lazım... Bilim adamı isimli üniversite sayısının, siyasetçi isimli üniversite sayısına oranı gibi...

We all believe in the SAME GOD... Also our enemies are the SAME satans!

Hi everyone... I'm Muslim also I'm vegan. My religion is a peace religion. I love christians, jewry who has a good heart... My religion says in Qoran: All good peoples deserves heaven who believe in God and God's day...  So, please before judge all muslims or Islam, make a good research about Qoran. Because, enemies of divine religions; that satanists try to make evil and religionless world. They try to change of Qoran and other books of divine religions. They added their own comments to Qur'an.  You are my brothers and sisters and really I love you... Please be carryfull about satanists and their terrible acts. Because they by adding their own interpretations to the Qur'an, and other books of divine religions like Christianity and Judaism; they tried to make God look like a bad guy. But if you find a correct translation of the Quran; If you find a translation of the Qur'an that they did not write their own interpretations as the words of God; Then

Osmanlı'yı Övenlere Çomar Diyenler Aslında Kimler?

Kim ya da kimlerdiniz siz?  Ve neden bu kadar irite oldunuz   " Osmanlı " sözünden? Sizi rahatsız eden sadece İslam dini miydi; yoksa komple bütün İlahi Dinler miydi? Mason localarına mı üyeydiniz; yoksa, babanız mı mason du? Genelde bilinçsizce Türkler'e ve İslam'a düşman gibi yetiştirilmiş Ermeniler ve Siyonistler nefret ederdi Osmanlı'dan; Türkler'den; İslam'dan ve İlahi dinlerden. Siz hangisiydiniz? Yoksa sadece ajanlık mıydı mesleğiniz?

Sağlık Sektöründe Dönmeyen Dolaplar

Türkiye nispeten iyidir... En azından son dönemlerde... Yurtdışında ilaç firmalarının isteğiyle yazılan reçetelere de rastladım... Deney için insanlara verilen ilaçlara da rastladım. Hatta özel hastanelerin isteklerine göre çalışan bakanlıklar da gördüm. Çok derin mevzular o yüzden bu konulara ayrıntılarıyla girmek istemiyorum... Bu günlerde facebookta dolaşırken bir yazıya rastladım. Ne kadar tüm görüşlere katıl masam da yazıda çok büyük bir oranda doğruluk payı olduğunu düşünerek bu yazıyı bloğumda da paylaşmak istedim.  Yazı  Prof. Dr. Küçükusta'ya ait ve yazıda aşağıdakiler yer almaktadır...

Arakan'da Tarihin En Ağır ve Acı Katliamı Yaşanıyor

ÖNEMLİ ‼ Herkes paylaşsın ‼ Arakan'da tarihin en ağır ve acı katliamı yaşanıyor. Avrupa Rohingya Konseyi, Myanmar ordusunun Arakan'da son 3 günde 2-3 bin Müslümanı katlettiğini duyurdu. Müslüman kardeşlerimiz, yaşlısı kadını çocuğu demeden diri diri yakılıyor. Kadınlara tecavüz ediliyor, hamile olanlar iple asılıyor. Çocuklar diri diri yakılıyor, vücutlarının her yerinde yanık izleri mevcut.

Askeri Silah Olarak Telegram (Zihin Kontrolü)

Okuduğunuz çalışma, -Batıda- hakkında belli bir şuur ve tepki oluşmuş TELEGRAM (Zihin Kontrolü) konusunda, -kendi çapında- okuyucusunu kaba hatlarıyla da olsa bilgilendirmek için hazırlanmıştır. Amacımız, insanlığı tehdit eden ve birçok bakımdan ele alınması gereken, bu yazımızda bizim işaretlemeye çalışacağımız üzere ve literatüre girdiği şekliyle “bir vasfı da” ASKERİ SİLAH olan bu vahşice uygulamanın tehlikelerine işaret etmektir. Yanı sıra, meselenin -maalesef- psikolojik problemler yaşayan insanların uydurmaları veya esrarlı romanlarda geçen hayal ve kurgulardan ibaret olmadığını göstermektir. Yine bu çalışma, bir yandan birçok ülkede bu alanda yapılan çalışmalara temas ederken, diğer yandan meselenin özüne vakıf kişi ve kuruluşlar tarafından TELEGRAM’a gösterilen tepkileri paylaşma arzusuyla kaleme alınmıştır. “TELEGRAM, askeri bir silahtır” dedik. Fakat bu silah türü, "konvansiyonel" dediğimiz, kabul edilmiş, genel manada bilinen silahlardan kimi farklılıklar ar