Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Telabeera etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Burun Karıştırma Oyunu

Fuğle ve Tuğçe'nin en sevdiği oyun, burun karıştırmaktı. Sonra, bu iki kafadar, modaya uyup, Facebook'ta burun karıştıranlar adlı grubu kurmaya karar verdiler. Aradan çok geçmeden, grup büyümüş ve 50 milyon üyeye sahip olmuştu. 50 milyon insan, her gün burunlarını nasıl karıştırdıklarına dair fotoğraf ve videoları, facebook'ta paylaşıyor; gülüyor, eğleniyordu... Bu durum, burnunu karıştırmayanların ilk başlarda tepkisini çekerken; zamanla, diğer insanlar da, bu burun karıştıran gruptan etkilenip; " Bu kadar insan burnunu karıştırıyorsa, vardır bir bildikleri... Demek ki; gerçekten güzel ve eğlenceli bir şey bu burun karıştırma olayı... " demeye başladı.  Sonra onlar da katıldılar, 50 milyonluk burun karıştırma grubuna ve onlar da burunlarını karıştırırken çektikleri fotoğrafları, diğer burun karıştırıcılarla paylaşmaya başladılar. Bu gayet normal bir durumdu; çünkü insanların çoğunluğu takip etme eğilimleri doğalarında vardı. "Burun Karıştıranlar" g

Ne Zor Şey Marjinal Olmak: Beni Sadece Einstein Gibi Olan İnsanlar Anlayacak..

Kadın Hakları ve Feminizm konusunda, "hakkını haklıya teslim eder tavrım" nedeniyle; hiç bir zaman, kadını aşağılayan ve ezmeye çalışan ilkel görüş sahiplerinin arasında yer almayacağım; ya da onların bakış açılarında bir değerim olmayacak; en fazla " Ne diyor bu değişik ?" şeklinde bakılan bir "çiban" olarak algılanacağım. Yine hakkını haklıya teslim eder tavrım nedeniyle, vatanını seven bir insan olarak, aşırı solcuların arasında da, ülkemi savunduğum için "milliyetçi" olarak görülüp dışlanacağım.

Evren'in Hassas Terazisi

Hiç şaşırmıyorum artık bu duruma... kaç zamandır izliyorum, refah seviyesi yüksek ve iç karışıklıklardan ve savaşlardan uzak ülkeleri... Evren'in Hassas Terazisi teorimi doğruluyor sonuçlar... Hayvanlara daha fazla değer veren; yaşam hakkına daha çok saygı duyan; " Her yaşam değerlidir. " diyen insanların çoğunlukta olduğu ülkeler daha mutlular... Neden anlamak istemiyorlar ki bu basit bumerang yasasını? Yapılan "her şeyin" yapana bir şekilde geri döneceği gerçeğini? Kaç farklı örnekle daha anlatmam gerekiyor bunu, bilmiyorum; ama dünya, gerçekten "iyilerin hatırına" sürdürüyor dönüşünü. Yazar: Telâbeera Arça

Adrenalin/Epinefrin Hormonu

Adrenalin (Epinefrin), böbreküstü bezlerinin iç kısımları tarafından öz bölgede salgılanan bir hormondur. Doğada bu hormonun görevi, organizmayı acil harekete hazırlamaktır. Etkisini, nabzın atışı, kanın iç organlar ve deriden kaslara sevk edilmesi, karaciğerdeki glikojenin glikoza değişmesi ve böylelikle, acil bir enerji kaynağı sağlanması şeklinde gösterir. Heyecan ve korku durumunda adrenalin salgılanması artar. Kan damarlarını genişletir. Acı hissini azaltır. Göz bebeklerinin büyümesiyle göze alınan ışık artar, daha net ve hızlı görüş sağlanır. Adrenalin hormonunun yarılanma süresi iki dakikadır.

Adrenalin Salgılanması Sırasında Acı Testi

Eğer adrenalin salgılandığı zamanlarda, "acı hissinin azalmasını" test etmek istiyorsanız; çok korktuğunuz veya heyecanlandığınız durumlarda, kolunuza bir cimcik atın. Acımadığını göreceksiniz.  Yazar: Telâbeera Arça

Gençliğin Sırrı Bulundu!

Kortizon bir stres hormonudur ve sinirlendiğiniz durumlarda salgılanır. Kortizon DNA hasarına neden olduğu söylenilen bir hormon. DNA hasarı saç beyazlamasından tutun da, çeşitli başka sağlık problemlerine kadar bir çok şeye neden olur. Yaşlanmanın da nedenidir DNA hasarı. Bu bilgiler ışığında, stresten uzak durmanın, neden insanların daha genç görünmesine sebep olduğunu da anlayabilirsiniz... Yazar: Telâbeera Arça

Veganlarin Kendilerini "Olağanüstü/Muhteşem" Hissetmelerindeki Tatlılık

Bunda yadırganacak; ya da garip karşılanacak bir durum yok. İyilik yapmanın doğasında var bu "harika hissetme" olgusu... Hem iyilik yapılınca ortaya çıkan bu "harikalık" duygusu; yabancı dil bilenlerin, sırf kendilerini yabancı dil bilmeyenlerin arasında "üstünmüş gibi" hissetme arzularından kaynaklanan Türkçe metinlerin altına bile yabancı dilde cevap/yorum yazma davranışlarındaki "farklı görünmeye çalışma" hallerinden daha kabul edilebilir ve hoş bir şey ... Yazar: Telâbeera Arça

Vegan Mı; Vegan "Taklidi" Yapan Biri Mi?

Bazı insanlar lafları başka yerlerinden anlamaya daha eğilimli sanki. Şahsın biri, güya "vegan ve güven" argümanını çürütebileceğini sanmış ortaya attığı " Bu ne marul; bu ne lahana turşusu? " tarzı iddialarıyla.  Yanıtlaması gereken sorular: 1- Her "Veganım." diyen, vegan mıdır? 2- Her "Müslümanım." diyen Müslüman mıdır? 3- Her "Hristiyanım." diyen Hristiyan mıdır? 4- Her ateistim diyen, gerçekten ateist midir?

Sömürünün Her Türlüsü Yanlıştır

Karanlık... kopkoyu bir karanlıktı onu kabuslarla dolu bir uykuya sürükleyen ve bilmiyordu henüz, gecenin en koyu halinin; aslında güneşin doğmasına en yakın an olduğunu. Küçücük bir kızdı önce... Dört; ya da beş yaşlarındaydı. Ailece görüştükleri bir tanıdıklarının on sekiz yaşındaki oğlu, onlara her gittiklerinde; gülümseyerek, erkek kardeşiyle kendisini çağırıyordu. "Hadi benimle gelin, sizi gezdireyim Elka..." Erkek kardeşiyle birlikte, masumiyetin en saf haline bürünmüş iki çocuk... Uysal, çekingen, saf... Kabul ediyorlardı bu isteği her defasında. Her defasında korkarak... Adı Tokab olan bu on sekizlik genç, Elka'yı ve kardeşini ormanlık alandaki tepelere doğru götürüyordu. Tepeler... Kimseciklerin olmadığı ıssız tepeler... Çığlık atsalar, kimselerin duyamayacağı tepeler... 

Vegan Olmak ADALETLİ Olmaktır

Vegan olmak, hiç bir kızgınlık; öfke; ya da saldırı duyguları barındırmamak demek midir? Vegan olmak, yapılmış olan bütün o haksızlığa susup; pasif kalmak ve hatta affetmek demek midir? Vegan olmak melek olmak demek midir? Evet, vegan olmak; melek olmak demektir; ama sadece meleklere, masum olanlara melek olmak demektir. Vegan olmak, herşeyden de çok, ADALETLİ OLMAK demektir. Vegan olmak, masum olanın, savunmasız ve iyi olanın yanında olmak; hayat kurtarmak; aynı zamanda da, güçlü bir iradeye sahip olmak; nefsinin efendisi olmak demektir.

Vegan Melekler

İğrenç -ÇOK İĞRENÇ- Öykü Bu gün, yine yağmurlu bir gündü. Gökyüzünden bir kaç vegan melek inmişti yeryüzüne. Bir tanesi, odamın açık penceresinin pervazına konmuş, benimle birlikte yağmurun rüzgarla olan dansını seyrediyordu tatlı tatlı. Saat henüz sabahın altısını gösteriyordu. O gün evimize ces etçil misafirlerimiz gelecekti. Onları her seferinde bütün kibarlığımla, en iyi şekilde ağırlamış olmama rağmen, son ziyaretlerinde veganların geviş getiren inekler olduklarını söyleyip dalga geçmişti benimle. "Siz ot yiyen, geviş getiren ineklersiniiiiiizzzzz… ineklersiniiiiiizzz… geviiişşşşş…. gevişşşşş….." sesinin kahkahalarıyla karıştığı ürkütücü yankısı hâlâ kulaklarımdaydı.

Çıkıpıkı Yaparken Çoban Salatası

Bir varmış, bir yokmuş; evvel zaman içinde, kalbur saman içinde; develer tellal iken, pireler berber iken, ben dedemin beşiğini tıngııır mıngııır sallar iken; çook da uzak olmayan ülkelerin birinde bir domates yaşarmış. Domatesin yanakları al, göbeği kocamanmış. Bıyıkları yokmuş, her gün sinekkaydı traş olurmuş çünkü. Günler günleri; yıllar yıları kovalamış, derken bizim göbekli al yanaklı domatesimiz, gelmiş 104 yaşına. Demiş ki; artık evlenmeliyim.

Bizden Biri Gibi Görünen Şeytanlar

Yeni Beyin Yıkama Yöntemi: Yahudilik'le alakası olmayan kişilerin yahudiliği anlatmaları; Hristiyanlık'la alakası olmayan kişilerin Hristiyanlığı anlatmaları ve Müslümanlık'la alakası olmayan kişilerin müslümanlığı anlatmaları. Bizzat tanıdığım biri, bu planın bir parçası olarak hizmet vermekte Facebook'ta. Kızın geçmişini, aslında nasıl biri olduğunu bilmesem neyse de… Tabii, bunu yapması için kendisine para verilmiş olabilir; ya da hem beyni yıkanmış, hem de parayla teşvik edilmiş olabilir. Sonuç olarak, insanların şu an "safça" inanıp paylaştıkları dini sayfa yazılarının aslında dinle ilgisi yok; o sayfaların amacı da, zaten inanan hedef kitleyi, negatif yönde kodlayarak; yok etmeye/silmeye çalışmak.  Son zamanlarda sanal medyada sıkça rastladığım bu ö…m özendirmesinin nedeni ne olabilir acaba diye hiç düşündünüz mü? Her zaman hatırlamanız gereken ve BİLİMSEL OLARAK KANITLANMIŞ ŞEY ne biliyor musunuz? Hemen söyleyeyim: BEYİN İNANDIĞI ŞEYLERİ GERÇEKLEŞTİRİ

Tokat

Vegan olmak, sadece hayvanların haklarını savunmak değildir. Vegan olmak, aynı zamanda korunmaya muhtaç ve aciz durumda olan, yaşama mücadelesi veren masum herkesin hakkını savunmak, korumak demektir. Vegan olmak, adaletli olmak; herkese karşı adaletli olmak demektir.  Vegan olmak "kuralları bütünüyle reddetmek" demek değildir. Vegan olmak; yaşama hakkının her canlıya ait olduğunu kabul edip; bunu bütün kuralların üzerinde, temel yasa olarak benimseyip; diğer bütün davranışlarına, bu yaşama hakkı prensibine göre yön vermek demektir.  Vegan olmak, aynı zamanda, sırf aynı dine; aynı coğrafyaya; aynı geleneklere ait değil diye ezilen, üstelik başkalarına hiç bir zararı olmadığı halde, kendince yaşamaya çalışan, ötekileştirilmeye çalışılan komşusunu, yoldan geçen yabancıyı, üniversitedeki öğrenciyi, aynı evde evlenmeden yaşayan kızların ve erkeklerin haklarını, sırf heteroseksüel değil diye dışlanan erkeğin; ya da kadının da yaşama haklarını savunmak, korumak, gerekirse bunun i

Ruh Bağışlayamayacağın Can’ları Almaktan Vazgeç!

Bazı insanların homofobik olmaları; bazılarının faşist olmaları ve bazılarının cinsiyetçi olmaları ne denli anlaşılmaz ve insanlık dışı ise, türcülük de o kadar anlaşılmaz ve insanlık dışıdır. Sana ne, onun cinsel tercihinden; sana ne onun etnik kimliğinden; sana ne onun cinsiyeti sebebiyle nasıl bir hayat yaşaması gerektiğinden ve sana ne o masum canların kendi hallerindeki hayatlarından? Ruh veremeyeceğin bir canı, alma hakkına da sahip DEĞİLSİN.  Küfret, kus içindekileri; ama DUR ORADA. İzin ver yaşamalarına. Sen kırmızıyı seviyorsun diye; sana sataşıyorlar mı? Bir mağazaya gittiğinde, hangi tip kıyafetleri giyineceğine; neyi alman gerektiğine ilişkin sana yaptırım uyguluyorlar mı? Hangi filmi izlemen gerektiğine; kime aşık olacağına, senin yerine başkaları karar verip; istemediğin şeyleri sana dayatıyorlar mı? Yazık değil mi o kadar insana? Yazık değil mi o kadar kadına ve yazık değil mi o kadar hayvana? Kurtul beynini yıkadıkları bütün o dayatmalardan. Kurtul insani olmayan b

Mutlu Var Olma Hakkı

Başkalarının yazdığı senaryonun figüranı mı olmak; yoksa kendi yazdığın hayatın başrolünde mi rol almak? Mesele basit, karar net. Yazan ben, başrol yine ben. Sınırları iyi belirlemek ve öncelik sıralamasına önem vermek... Bilmelisin ki; kulaklarını tıkamalı, gözlerini kapamalısın sana bulaştırılmaya çalışılan bütün yalanlara. Bilmelisin ki; bazen hiç bir şey, GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ DEĞİLDİR.

Kral Çıplak Ve SİZ ÇIPLAKSINIZ!

Anatomik yapısı herbivor olan insanın, kendini karnivor; ya da omnivor sanmasındaki aptallık; tıpkı zamane kralının, üzerinde giysileri olmadığı halde; kendisini gezegenin en güzel kıyafeti olduğuna inandırarak çırılçıplak halkın önüne çıkmasındaki aptallığına benziyor. Halk, kralının aslında çıplak olduğunu söylemeye cesaret edemiyordu; taa ki; bir çocuk çıkıp: "KRAL ÇIPLAK! KRAL ÇIPLAK!" diye bağırana dek. Karnistler, hiç düşündünüz mü bunu daha önce, KRAL ÇIPLAK VE SİZ ÇIPLAKSINIZ! Yazar: Telâbeera Arça

Adaleti Sorarken

Türkiye'de hindistan cevizi sütünden yapılan yoğurtları bulmak, hayal olurdu herhalde. Basit bir soya kıymasını bulmak bile bu kadar zorken. =/ Marketler, et yiyiciler çoğunlukta olduğu için, hayata hizmet eden veganları unutmuş olmalı. Biz de en az o masum dostlarımız kadar zavallıyız. İçimde nefret, öfke, isyan dalgaları uçuşuyor. Bilimsel veriler, psikotronik etkiler, yapay zekalar, robotlar ve öte tarafta "inandıkların gerçek olur" diyen kuantum fizikçiler... Seslerin yankıları birbirine karışmış ve ben bir ışık arıyorum derinlerinde kaybolduğum bu karanlıktan kurtulabilmek için. Bazen hatta çoğu zaman, dünyanın bir cehennem olduğunu düşünüyorum. Ve tüm o masumiyetin ve masumiyetimin nasıl da acımasızca kurban edildiğini hatırladığım her seferinde, daha çok inanıyorum reenkarnasyona. Çünkü beynim, her şeye rağmen adaletin; mükemmel bir adaletin var olduğuna inanmak istiyor. Ve bu dünyada olup bitenlerle, adaletli bir sistemi bağdaştırmak çok zor.

Belki De Hayvanlar İnsanlardan Daha Zekidirler Aslında…

İnsanın eşya, alet, makine gibi icatlar yapabilmesini; bulguları toplayarak bilimsel veriler elde etmesini, bu verilerden yola çıkarak; yeni buluşlar ve araştırmalar yapabilmesini sağlayan şey, sadece sahip olduğu beyin midir?  İnsanlarda, sahip oldukları zeka ve akıl haricinde; eşya kullanma ve üretme becerisini sağlayabilecek türden eller ve ayaklar olmasaydı, insanlar yine bu günün karmaşık, kimine göre karanlık; kimine göre aydınlık dünyasını yaratabilirler miydi? Peki ya hayvanlar, zaten sahip oldukları bütün o gelişmiş duyularına; yeteneklerine; akıllarına; zekalarına ve bütün o insan üstü algılayış sistemlerine ek olarak, bir de alet üretme ve kullanma becerisini sağlayabilecek türden bir anotomik yapıyla doğmuş olsalardı; acaba bu günün maddesel dünyası nasıl olurdu? Çok daha renkli? Çok daha doğal? Çok daha temiz? Çok daha mükemmel…??  

Biri Tv. Gerçekliği(!) Mi Dedi?

Televizyon, dünyadaki sayılı bir kaç medya mogolunun kitleleri yönlendirmek, onlara istediklerini yaptırmak ve onları daha da çok sömürebilmek için kullandıkları en etkin beyin yıkama araçlarından biridir. Uzun süre tv. izleyen insanlarda görülen bozukluklardan sadece bir kaçıdır "duyarsızlaşma" ve "düşünmeme". Her gün izlediğin haberlerin çoğu, aslında seni daha da uyutabilmek ve onların robotlaştırma süreçlerinden çıkamaman için yapmaya çalıştıkları kısır döngünün bir parçası olan "uydurma/yalan" haberlerden ibaret. Gördüklerinin, sana gösterilenlerin ve göstermeden beynine/bilinçdışına sokmaya çalıştıkları kodların kaçı gerçek acaba? Bahsettiğimiz, tv. gerçekliği(?) ile örtüştürülen dünyaysa eğer, bir yalanın içindesin; sana her gün "gerçek" diye yutturulmaya çalışılan bir yalan. Yazar: Telâbeera Arça Not: Resim Lion King Filminden alıntıdır