Ana içeriğe atla

Vegan Melekler

İğrenç -ÇOK İĞRENÇ- Öykü
Bu gün, yine yağmurlu bir gündü. Gökyüzünden bir kaç vegan melek inmişti yeryüzüne. Bir tanesi, odamın açık penceresinin pervazına konmuş, benimle birlikte yağmurun rüzgarla olan dansını seyrediyordu tatlı tatlı. Saat henüz sabahın altısını gösteriyordu. O gün evimize cesetçil misafirlerimiz gelecekti. Onları her seferinde bütün kibarlığımla, en iyi şekilde ağırlamış olmama rağmen, son ziyaretlerinde veganların geviş getiren inekler olduklarını söyleyip dalga geçmişti benimle. "Siz ot yiyen, geviş getiren ineklersiniiiiiizzzzz… ineklersiniiiiiizzz… geviiişşşşş…. gevişşşşş….." sesinin kahkahalarıyla karıştığı ürkütücü yankısı hâlâ kulaklarımdaydı.
Vegan melek, pencereden usulca odama doğru süzüldü. Aklımdan geçenleri okuyabiliyordu. Bana gülümsedi. "Hadi, neşelen biraz. Bu kez, o kadar da kötü olmak zorunda değil. Bu günü eğlenceli bir hale getirebiliriz istersen..." Ben heyecanla: "Ama nasıl?" diye sordum hemen. Vegan melek, muzur muzur gülümsedi. "Sadece dediklerimi yap, göreceksin…" dedi. Hiç vegan bir meleği, muzur muzur gülümserken görmemiştim daha önce. =D Yaklaştı, kulağıma eğildi ve fısıldadı… Onu dinlerken, gözlerim kocaman kocaman açılmıştı. Duyduklarıma inanamasam da, bütün söylediklerine "Tamam, eğer öyle istiyorsan, yapacağım" şeklinde yanıtlar veriyordum. Derken, saatler geçti, biz vegan melekle hazırlıklarımızı tamamladık ve saat 14.00'ı gösterirken, cesetçil misafirlerimiz geldi. Onları her zamanki kibarlığımla karşıladım. Onların göremeyeceği bir yerden bana göz kırpıyordu vegan melek. Yüzünde yine o tatlı muzur gülümseme vardı. =D Cesetçil misafirimiz Nefşe, yine kendini tutamayıp, "Geviş… geviş…" diye dalga geçmeye başlamıştı. Onunla birlikte gelen Albın de Nefşe'den farksız sayılmazdı: "Umarız bize uygun bol proteinli yemekler yapmışsındır bu kez Böğürtlen! Ot yemek istemiyoruz Böğürtlen! Ot verirsen, seni böğür böğür böğürtürüz Böğürtlen!.." Bu ikisiyle neden arkadaşlık yaptığımı hâlâ anlayamamıştım. Vegan melek, "Hadi, onlara bol proteinli bir ziyafet çekelim." diye fısıldadı. Ben de Nefşe ve Albın'a dönüp, bu kez size sadece kanlı yemekler yaptım, beğeneceğinizi umuyorum." diye gülümsedim. Yüzüme, her zamanki o kibar ve asil mimiklerimi kondurmuştum. Nefşe ve Albın şaşkınlıkla sofraya oturup, beklemeye başladılar. Onlara vereceğim bol kanlı yemeklerin nasıl olduğunu çok merak ediyorlardı. Mutfaktan elimde servis tabaklarıyla gelirken neşe içinde seslendim: "Tatatataaamm! Günün menüsünde ilk yemeğimiz, bol kanlı, et sulu kırmızı mercimek çorbası!" Nefşe ve Albın iştahla çorbalarını bir çırpıda içip, "Sıradaki yemeeeeekkkk… bize yemek ver Böğürtleeenn!" diye bağırmaya başlamışlardı. Onların bu hiç de olgun olmayan bağırışlarını oldukça çocukça bulup, yüzüme mağrur ve olgun bir gülümseme yerleştirdim. Sessizce sıradaki diğer kanlı yemekleri önlerine koyup, afiyetle yemelerini bekledim. Onlar yemeklerini yerken, vegan melek, hemen yanımdaki koltukta neşe içinde kıkırdıyordu. =D Onun bu keyifli hali, beni de mutlu etmişti. Nefşe ve Albın, çok yemekten şişmiş karınlarını ovuşturup, yine mızmız çocuklar gibi ciyaklamaya benzeyen bir ses tonuyla konuşmaya başladılar: -- "Tarif istiyoruz Böğürtlen!" --"Evet, bize tarifleri ver Geviş." --"Çabuk ol Böğürtlen!" "Tarifler nerede Geviiişşş!" Onların ciyaklamaları havada uçuşurken, elimde bir kağıtla odaya girdim. "Tarif elimde kızlar; ama az önce annem aradı ve yarım saat içinde burada olacaklarmış. Neden daha sonra tekrar konuşmuyoruz bu harika yemek olayını?" Nefşe, "Hıı, biz sizi annenlerle baş başa bırakalım o zaman gevişciğim. Malum, bir inekle muhabbet, bir gün için yeterince fazla…" dedi sırıtarak. Albın de Nefşe'ye katıldı, ayakkabılarını giyindiler, kapıyı kapamadan önce Albın seslendi: "Annenlere möö'lerimizi ilet Böğürtlen!" İkisi de kıkırdarken, yüzümde her zamanki o kibar ifadeyle gülümseyerek karşılık verdim. "Tabiii… iletirim, pardon möö'lerim." Kapıyı yavaşça kapadım. Bu kez vegan melekle birlikte kıkırdayan bizdik. Çünkü onlara hiç unutamayacakları malzemelerden oluşan bir tarifle, ziyafet vermiştik: "Bir haftalık regli kanlarından oluşan kirli bir ped paketi. Kırmızı mercimek. Kopmuş ayak derisi parçaları, taze kesilmiş tırnaklar. Proteini zenginleştirmesi açısından çöpten bulunmuş içi dolu prezervatif torbaları. Ve biraz yeşillik niyetine sümük. Bulgur. Soya kıyması. Lahana." Pencereden bakarken, kâğıdı okuyan Nefşe ve Albın'ın sokağın tam ortasında kustuklarını görebiliyorduk. Onlar çığlık atarak pencereme doğru küfürler savururken, biz vegan melekimle birlikte, daha önce hiç eğlenmediğim kadar eğlenmiştik. Bu arada aramızda kalsın, vegan melekler, sadece vegan olanlara görünürmüş. Bir gün iyi bir çocuk olursanız, siz de onlardan birini görebilirsiniz belki, kim bilir… =D

Yazar: Telâbeera Arça

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Medyan (Ortanca) Nedir? Nasıl Hesaplanır? Nerelerde Kullanılır?

Medyan işlemi olasılık hesaplamalarında sıkça kullanılan bir sayı dizisinin ortalamasını hesaplamak için alternatif yöntemlerden bir tanesidir. Ortanca medyan işleminin diğer adıdır. Matematiksel olarak medyan işlemi bir sayı dizisi küçükten büyüğe sıralayarak ortada kalan elemanı medyan değeri olarak belirleme işlemidir. Örnek verecek olursak: 2, 1, 5, 4, 5, 1, 2, 3, 5 serisi sıralanırsa 1, 1, 2, 2, 3, 4, 5, 5, 5 serisi elde edilir. Bu seri 9 elemanlı olduğundan ortadaki, yani 5. eleman (medyan) olacaktır. 5. eleman 3 sayısıdır. Yani ortanca değeri 3'dür Eleman sayısı tek sayı olan bir seride medyan değerin sırasının hesaplaması şu şekilde formüle edilir. Medyanın Sırası = (Eleman Sayısı + 1) / 2 Bu formülü yukarıdaki örneği uygulayacak olursak; Medyanın Sırası = (9 + 1) / 2 = 5 Veri serisi eleman sayısı bir çift sayı ise bu durumda serinin 2 medyanı olacaktır. Örneğin 2, 1, 5, 4, 5, 1, 2, 3, 5, 4 serisi sıralandığında 1, 1, 2, 2, 3, 4, 4, 5, 5, 5 s

Ağaçlar Kireçle veya Badana İle Neden Boyanır?

Ağaçlar kireçle boyanmasının veya badana yapılmasının hem çevreye hem de doğaya, ağaçlara faydası var. Bu makalede bu geleneği enine boyuna tartışmaya çalıştık. Ağaca zarar veren mikrop ve bakterileri öldürür. Ağacı çok aşarı soğuk havalarda ve çok aşırı sıcak havalarda korur. Ağacın çürümesini ve kurtlanmasını önler. Ağacın gövdesinin alabileceği zararları en az düzeyde düşürmeyi sağlar. Hoş, güzel, hijyenik, temiz pırıl pırıl bir görüntü oluşturur. Ayrıca çok sıcak havalarda da ağacı yanmaya karşı korumak. En büyük etkisi soğuk havalarda ağacı don vurmalarına karşı korumak . Küresel ısınma göz önüne alındığında mevsim değişiklikleri ani don, ani ısı artışları ve azalışları sonucunun doğuracağı etkenler için yararlı etkin bir yöntem. Gövdeden obur dalların çıkmasını azaltmak için sürülür. Kireçleme ağaçları güneş yanığından korumak için yapılıyor. Ağaçlar da güneşten yanabiliyorlar. Bu arada odun dokudaki gözenekleri doldurarak kapattığı için, zararlıların yuv

Azərbaycan Dilində Vurğu Qəbul Etmeyen Şekilçiler

Sözlərdə hecalardan birinin digərlərinə nisbətən daha qüvvətli deyilməsinə heca vurğusu deyilir. Üzərinə vurğu düşən hecaya isə vurğulu heca deyilir. Azərbaycan dilində vurğu adətən söz sonuna düşür. Söz şəkilçi qəbul ederkən vurğu adətən şəkilçinin üzərinə keçir. Məsələn: çiç ə k - çiçəkl ə r - çiçəklərd ə n məkt ə b - məktəbl i - məktəblil ə r - məktəblilərd ə n Buna baxmayaraq dilimizdə bir sıra şəkilçilər var ki onlar vurğu qebul etmirlər. Bu məqalədə Azərbaycan dilində vurğu qebul etməyən şəkilçilər incələnəcək ve bu şekilçilərin hansı hallarda vurğu qebul edib hansı hallarda vurğu qebul etmediyi araşdırılacaqdır. Eyni zamanda bildirmək istəyirəm ki vurğu ilə bağlı daha geniş və ətraflı məlumat üçün Azərbaycan Dilində Vurğunun Praktik Məsələləri adlı məqaləyə də nəzər yetirə bilərsiniz.  1. İsimlərdəki şəxs(xəbərlik) şəkilçiləri Məsələn: müəli'məm müəli'msən müəli'mdir müəli'mik müəli'msiniz müəli'mdirlər Qeyd: -dır4