Ana içeriğe atla

Mustafa Bülent Ecevit'in (Karaoğlan'ın) Hayatı

Mustafa Bülent Ecevit 28 Mayıs 1925’te İstanbul Beşiktaş’ta doğdu. İstanbul ve Ankara Konservatuarları’nda öğretmenlik yapmış olan annesi Fatma Nazlı Hanım Türkiye’nin ilk profesyonel kadın ressamlarındandır. Babası Ahmet Fahri Ecevit, Ankara Hukuk Fakültesi’nde adli tıp profesörlüğü yapmış, 1943’te CHP’nin Kastamonu milletvekili olmuştur.

Liseyi Robert Kolejinde, edebiyat kolunda okuyan Ecevit, 1944’te bu okulu bitirdi. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’ne bir süre devam etti. Hint ve Doğu felsefesiyle ilgileniyordu.

1944’te Basın Yayın Genel Müdürlüğü’nde çevirmen olarak başladığı çalışma hayatına, 1946’da Türkiye’nin Londra Elçiliği Basın Ataşeliği Katibi olarak devam etti.

22 Ağustos 1946 tarihinde Zekiye Rahşan Aral ile evlendi.

İngiltere’de bulunduğu yıllarda Londra Üniversitesi’ne kayıt yaptıran ve burada İngiliz dili ve edebiyatı, Sanskritçe, Bengalce ve sanat tarihi üzerine eğitim aldı ancak eğitimini tamamlamadı.

Katiplik görevinden 1950 yılında ayrıldı ve aynı yıl Cumhuriyet Halk Partisi’nin çıkarttığı Ulus gazetesinde işe başladı. Bu gazetenin kapatılması üzerine Ecevit, Halkçı gazetesinde, Forum dergisinde ve Yeni Ulus gazetesinde yazı işleri müdürlüğü görevini üstlendi, aynı zamanda bu gazetelerde yazılar da yazıyordu.

Ulus gazetesinde başlayan siyaset ilgisi, onu 1954 yılında CHP Çankaya Ocağı’na kaydolmaya itti. Bu sırada gazetecilik görevine devam eden Ecevit, 1954 sonları ile 1955 başları Amerika’nın Kuzey Carolina eyaletine bağlı Winston-Salem’de The Journal and Sentinel adlı gazetede konuk gazeteci olarak çalışmaya başladı.


1957’de kazandığı bursla Harvard Üniversitesi’nde sekiz ay boyunca Ortadoğu tarihi ile sosyal psikoloji çalıştı. Aynı yıl CHP’den milletvekili olarak aktif siyaset hayatına adım attı.

1957’den 1980’e kadar Ankara ve Zonguldak’tan CHP milletvekili seçilen Ecevit, 12 Ocak 1959’da İsmet İnönü’nün listesinden CHP Parti Meclisi’ne girdi.1960’ta Kurucu Meclis üyesi, 1961’de İsmet İnönü hükümetinde Çalışma Bakanı oldu. Bakanlık görevini 1965’e kadar sürdürdü. Ecevit’in Çalışma Bakanlığı döneminde toplu sözleşme ve grev hakkı yasalaştı, sendika özgürlüğü sağlandı, genel olarak çalışma hakları ve sosyal güvenlik genişletildi.

1965’te Ecevit’in Zonguldak milletvekili seçildiği seçimde CHP muhalefet partisi oldu. Bu tarihten sonra Bülent Ecevit, “ortanın solu” fikrini benimsemeye ve bu akımın öncüsü olmaya başladı. 18 Ekim 1966’da CHP’de başlayan demokratik sol hareketle birlikte Genel Sekreterliğe seçildi.

12 Mart 1971 Muhtırasından sonra oluşturulan hükümete CHP’nin de katkıda bulunmasına karşı çıkarak 21 Mart 1971’de Genel Sekreterlik görevinden istifa etti.

Ecevit, 1972 yılında yapılan 5. Olağanüstü Kurultayda CHP Genel Başkanı seçildi. 1973 seçimlerinde en çok oyu aldığı halde hükumet kuramayan Ecevit, 6 Şubat 1974 yılında CHPMSP koalisyonunda ilk kez başbakan oldu. Aynı yıl 20 Temmuz 1974 tarihinde Kıbrıs Barış Harekatı’nı gerçekleştirdi. Bu dönemde haşhaş ekimi yasağı, yasadışı kullanımı önleyici tedbirler alınarak kaldırıldı, Türkiye’nin Ege’deki hakları gündeme getirildi, açık yüksek öğrenim başlatıldı.

5 Haziran 1977 seçimlerinde CHP’nin aldığı yüzde 41.4’lük oy oranı ile 213 milletvekili çıkaran Ecevit, Türk siyasetinde sol bir partinin aldığı en yüksek oy oranı olarak tarihe geçti. Ecevit 21 Haziran 1977’de azınlık hükümeti kurdu ama güvenoyu alamadı.

1978’de kurduğu hükümette 21 ay başbakanlık görevini yürüttü.

12 Eylül 1980 darbesi sonrasında, askeri darbelerin antidemokratik olduğunu düşünerek karşı çıktığı askeri yönetim tarafından üç kez hapse mahkum edildi ve bir süre cezaevinde yattı. Birçok siyasetçi ile birlikte 10 yıl süreyle politikadan uzaklaştırıldığı dönemde siyasal çalışmalarını sürdürdüğü için hakkında yaklaşık 130 dava açıldı.

21 Şubat 1981’de Arayış Dergisi’ni çıkartmaya başladı ancak dergi askeri yönetim tarafından kapatıldı.

1985 yılında Hamburg Üniversitesi’nde bir sömestr ders verdi. Yasaklı olduğu bu dönemde ve daha sonraki tarihlerde Avrupa üniversitelerinde,1988 ve 1992 yılında ise muhtelif Amerikan üniversitelerinde konferanslar verdi.

14 Kasım 1985 yılında Demokratik Sol Parti, Ecevit siyasi yasaklı olduğu için eşi Rahşan Ecevit’in başkanlığında kuruldu.

1987’de siyasi yasakların referandumla kaldırılması üzerine 13 Eylül 1987 tarihinde DSP’nin başına geçti. Ancak aynı yıl yapılan seçimlerde partisi barajı aşamayınca siyasetten çekilme kararı aldı.

1989’da tekrar siyasete dönerek partisinin genel başkanı oldu. 20 Ekim 1991 seçimlerinde Zonguldak’tan milletvekili seçildi. 1995 seçimlerinden sonra DSP, yüzde 14.6 oy oranıyla solun en büyük partisi konumuna geldi. 30 Haziran 1997’de kurulan 55. hükümette başbakan yardımcısı, daha sonraki 11 Ocak 1999’da kurulan 56. azınlık hükümetinde 4. kez başbakan oldu.

1999 seçimlerinde yüzde 21.7 oy oranıyla partisini birinci parti haline getiren Ecevit, 28 Mayıs 1999’da kurulan 57. hükümette 5. kez yüklendiği başbakanlık görevini 2002 yılına kadar sürdürdü.

24 Temmuz 2004’de DSP 6. Olağan Büyük Kurultayı’nda genel başkanlık görevinden ayrıldı.

Bu tarihten sonra Ulusal Uzmanlar Kurulu adında bir düşünce grubu kurarak ülke gündemiyle ilgili çalışmalarına devam etti.

Bülent Ecevit, 18 Mayıs 2006 tarihinde geçirdiği beyin kanaması sonucunda Ankara Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde tedavi altına alındı. Yaklaşık 6 ay boyunca tedavi gördüğü bu hastanede 5 Kasım 2006’da, 81 yaşında hayata veda etti. 11 Kasım 2006’da Devlet Mezarlığı’na defnedildi.

Siyasi hayatı boyunca kendisine altı kez suikast girişiminde bulunulan Ecevit, dürüstlüğü, nazik kişiliği ve eşi Rahşan Ecevit ile geçirdiği mutlu evlilikle daima kendisinden söz ettirmiştir. 1973 yılında, CHP’nin seçim kampanyası sırasında Türk siyasi sahnesinde “Karaoğlan” olarak anılmaya başlanan Ecevit, ak güvercin, mavi gömlek ve eniştesi İsmail Hakkı Okday’ın hediyesi olan Erika marka daktilosu ile adeta simgeleşmiştir.

Asıl mesleğini hep gazetecilik olarak dile getiren Ecevit’in siyasi yaşamı yanında şair ve yazardı. Yazarlığa sanat yazıları ile başlamıştı.1950’li yıllarda çağdaş sanat akımlarını tanıtmak üzere kurulan Helikon derneğinin kurucuları arasında yer aldı ve bir süre Sanat Eleştirmenleri Derneği’nin genel sekreterliğini yaptı. Sanskrit, Bengal ve İngilizce dillerinde çalışmalar yapmış olan Ecevit’in lise yıllarında Rabindranath Tagore’dan çevirdiği iki kitap yayınlanmıştır. Bunun dışında T. S. Eliot’un şiir dramı Kokteyl Parti ile Ezra Pound ve Bernard Lewis’in yapıtlarını Türkçeye çevirdi. Şiirleri, Ich Meisselte Lich Aus Stein (Işığı Taştan Oydum) adıyla Almancaya çevrildi. Şiirler, Elelele Büyüttük Sevgiyi ve en son olarak da 17 yaş şiirlerini de içeren Bir Şeyler Olacak Yarın isimli şiir kitapları vardır. Ecevit’in şiirleri Sovyetler Birliği, Yugoslavya, Romanya, Danimarka ve İsveç gibi ülkelerde yayınladı. Edebiyat dünyasına Hep Bu Topraktan dergisindeki şiirleriyle giren, Milliyet gazetesinde günlük yazılar yazan Ecevit, siyaset ve şiir kitaplarının dışında Özgür İnsan (1972), Arayış (1981), gibi dergiler çıkartmıştır.

Çeşitli konulardaki görüş ve konuşmaları da kitapçıklar halinde yayınlanmıştır. Ecevit’in bazı eserleri şöyledir:

Ortanın Solu,

Bu Düzen Değişmelidir, 

Atatürk ve Devrimcilik,

Kurultaylar ve Sonrası, 

Demokratik Sol ve Hükümet Bunalımı,

Demokratik Solda Temel Kavramlar ve Sorunlar, 

Dış Politika,

Türkiye/1965-1975, Umut Yılı: 1977, 

1980’lere Girerken Türkiye ve Dünya, 

10 Yıl Önce 10 Yıl Sonra 24 Ocak Kararları, 1991

Sonunda TBMM Konuşmaları, 

1996 Sonunda Türkiye,

Azerbaycan ve Batı Trakya Olayları, 

Bağımsızlık ve Özgürlük,

Başbakan Ecevit’le Sohbet, 

Başbakan Ecevit ‘Ekonomiyi Güçlendirme Programını’ Anlatıyor, 

Bozuk Düzeni Değiştireceğiz, 

Bölge Merkezli Dış Politika, 

Bülent Ecevit’in Kurultay

Konuşmaları 1988, 

CHP’nin Düzen Değişikliği Programında

Çalışanların Hakları ve Etkinliği,

Değişen Dünya ve Türkiye,

Demokratik Sol ve Hükümet Bunalımı,

Demokratik Solda İşçi

Köylü Elele,

Dış Politika,

Dış Sorunlar,

Dış Ülkelerdeki İşçilerimizin Sorunları,

Doğu’nun Kalkınması,

Ecevit Kıbrıs ve Helsinki Gerçeği,

Ecevit’in Açıklamaları 1976,

Ekonomimizin Durumu ve Güçlendirilmesi,

Karşı Anılar, Kendi Düşüncemi

Desteklemem Yasaklanamaz,

Kıbrıs Gerçeği ve Irak Sorunu,

Körfez Bunalımının Öncesi Sonrası,

Mithat Paşa ve Türk Ekonomisinin Tarihsel Süreci,

Perdeyi Kaldırıyorum,

Siyasal Yaşamı Tıkanıklıktan Kurtarma Yolları,

Sömürü Düzeninde Yeni Aşama,

Toplum Siyaset Yönetim,

Toplumsal Kültürün Türk Siyasal Yaşamına Etkisi,

Uygulamada Demokratik Sol.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Medyan (Ortanca) Nedir? Nasıl Hesaplanır? Nerelerde Kullanılır?

Medyan işlemi olasılık hesaplamalarında sıkça kullanılan bir sayı dizisinin ortalamasını hesaplamak için alternatif yöntemlerden bir tanesidir. Ortanca medyan işleminin diğer adıdır. Matematiksel olarak medyan işlemi bir sayı dizisi küçükten büyüğe sıralayarak ortada kalan elemanı medyan değeri olarak belirleme işlemidir. Örnek verecek olursak: 2, 1, 5, 4, 5, 1, 2, 3, 5 serisi sıralanırsa 1, 1, 2, 2, 3, 4, 5, 5, 5 serisi elde edilir. Bu seri 9 elemanlı olduğundan ortadaki, yani 5. eleman (medyan) olacaktır. 5. eleman 3 sayısıdır. Yani ortanca değeri 3'dür Eleman sayısı tek sayı olan bir seride medyan değerin sırasının hesaplaması şu şekilde formüle edilir. Medyanın Sırası = (Eleman Sayısı + 1) / 2 Bu formülü yukarıdaki örneği uygulayacak olursak; Medyanın Sırası = (9 + 1) / 2 = 5 Veri serisi eleman sayısı bir çift sayı ise bu durumda serinin 2 medyanı olacaktır. Örneğin 2, 1, 5, 4, 5, 1, 2, 3, 5, 4 serisi sıralandığında 1, 1, 2, 2, 3, 4, 4, 5, 5, 5 s

Ağaçlar Kireçle veya Badana İle Neden Boyanır?

Ağaçlar kireçle boyanmasının veya badana yapılmasının hem çevreye hem de doğaya, ağaçlara faydası var. Bu makalede bu geleneği enine boyuna tartışmaya çalıştık. Ağaca zarar veren mikrop ve bakterileri öldürür. Ağacı çok aşarı soğuk havalarda ve çok aşırı sıcak havalarda korur. Ağacın çürümesini ve kurtlanmasını önler. Ağacın gövdesinin alabileceği zararları en az düzeyde düşürmeyi sağlar. Hoş, güzel, hijyenik, temiz pırıl pırıl bir görüntü oluşturur. Ayrıca çok sıcak havalarda da ağacı yanmaya karşı korumak. En büyük etkisi soğuk havalarda ağacı don vurmalarına karşı korumak . Küresel ısınma göz önüne alındığında mevsim değişiklikleri ani don, ani ısı artışları ve azalışları sonucunun doğuracağı etkenler için yararlı etkin bir yöntem. Gövdeden obur dalların çıkmasını azaltmak için sürülür. Kireçleme ağaçları güneş yanığından korumak için yapılıyor. Ağaçlar da güneşten yanabiliyorlar. Bu arada odun dokudaki gözenekleri doldurarak kapattığı için, zararlıların yuv

Azərbaycan Dilində Vurğu Qəbul Etmeyen Şekilçiler

Sözlərdə hecalardan birinin digərlərinə nisbətən daha qüvvətli deyilməsinə heca vurğusu deyilir. Üzərinə vurğu düşən hecaya isə vurğulu heca deyilir. Azərbaycan dilində vurğu adətən söz sonuna düşür. Söz şəkilçi qəbul ederkən vurğu adətən şəkilçinin üzərinə keçir. Məsələn: çiç ə k - çiçəkl ə r - çiçəklərd ə n məkt ə b - məktəbl i - məktəblil ə r - məktəblilərd ə n Buna baxmayaraq dilimizdə bir sıra şəkilçilər var ki onlar vurğu qebul etmirlər. Bu məqalədə Azərbaycan dilində vurğu qebul etməyən şəkilçilər incələnəcək ve bu şekilçilərin hansı hallarda vurğu qebul edib hansı hallarda vurğu qebul etmediyi araşdırılacaqdır. Eyni zamanda bildirmək istəyirəm ki vurğu ilə bağlı daha geniş və ətraflı məlumat üçün Azərbaycan Dilində Vurğunun Praktik Məsələləri adlı məqaləyə də nəzər yetirə bilərsiniz.  1. İsimlərdəki şəxs(xəbərlik) şəkilçiləri Məsələn: müəli'məm müəli'msən müəli'mdir müəli'mik müəli'msiniz müəli'mdirlər Qeyd: -dır4