Vegan olmak, hiç bir kızgınlık; öfke; ya da saldırı duyguları barındırmamak demek midir? Vegan olmak, yapılmış olan bütün o haksızlığa susup; pasif kalmak ve hatta affetmek demek midir? Vegan olmak melek olmak demek midir? Evet, vegan olmak; melek olmak demektir; ama sadece meleklere, masum olanlara melek olmak demektir. Vegan olmak, herşeyden de çok, ADALETLİ OLMAK demektir. Vegan olmak, masum olanın, savunmasız ve iyi olanın yanında olmak; hayat kurtarmak; aynı zamanda da, güçlü bir iradeye sahip olmak; nefsinin efendisi olmak demektir.
Her gün, uyuyan, beyinleri yıkanmış, et sektörünün ruhsuz robotları tarafından kışkırtılıp; yine de kendini olabildiğince tutup, sabretmek demektir. Yardıma ihtiyacı olan milyonlarca canın var olduğunu bilip; onların hepsine birden yardım edememenin çaresizliğini yaşamak demektir. Her gün, masumların kanının akıtıldığı bir cephede, masumlar için; milyonlarca robota karşı, belki de tek başına savaş vermek demektir. Vegan olmak, acı çekmektir; çünkü aynı zamanda, empat olmak ve dilsizlerin ruhunu iliklerine kadar hissetmek demektir. Vegan olmak, büyük çoğunluğun dünyanın düz olduğuna inandığı bir zaman diliminde, dünya yuvarlaktır dediği için, dışlanmak; garip olarak bakılmak, bulunduğu zamanın ötesinde/üstünde olmak demektir. Her gün, duyarsız robotlar tarafından kışkırtılmak; çaresizlik ve yeterince güçlü hissedememe duyguları tarafından bombardımana tutulmak; bilgi aktarımı yoluyla gerçeği anlatmaya ve uyandırmaya çalıştığı beyinlerin, nasıl da kör ve uyanmaya isteksiz olduklarını; acımasız olduklarını görüp, belki de masumiyetin korunmasının tek yolunun; masumiyeti katledenlere aynı işkenceleri yapmak demek olduğunu düşünmek; içinde istemese de bir psikopat büyütmektir vegan olmak. Yine de katil olmak istemeyip; daha adil bir çözüm yolu bulmak istemektir vegan olmak. Hakkını savunamayan o dilsizlerin, alınıp satılabilen; sömürülebilecek köleler haline getirilmiş o masum canların, çığlıklarını duymak; acılarını hissetmek; onlarla birlikte her gün aynı işkenceye uğramak; onlarla aynı olmaktır vegan olmak. Yani, zordur vegan olmak; yıl 2016'se çok zordur vegan olmak.
Her gün, uyuyan, beyinleri yıkanmış, et sektörünün ruhsuz robotları tarafından kışkırtılıp; yine de kendini olabildiğince tutup, sabretmek demektir. Yardıma ihtiyacı olan milyonlarca canın var olduğunu bilip; onların hepsine birden yardım edememenin çaresizliğini yaşamak demektir. Her gün, masumların kanının akıtıldığı bir cephede, masumlar için; milyonlarca robota karşı, belki de tek başına savaş vermek demektir. Vegan olmak, acı çekmektir; çünkü aynı zamanda, empat olmak ve dilsizlerin ruhunu iliklerine kadar hissetmek demektir. Vegan olmak, büyük çoğunluğun dünyanın düz olduğuna inandığı bir zaman diliminde, dünya yuvarlaktır dediği için, dışlanmak; garip olarak bakılmak, bulunduğu zamanın ötesinde/üstünde olmak demektir. Her gün, duyarsız robotlar tarafından kışkırtılmak; çaresizlik ve yeterince güçlü hissedememe duyguları tarafından bombardımana tutulmak; bilgi aktarımı yoluyla gerçeği anlatmaya ve uyandırmaya çalıştığı beyinlerin, nasıl da kör ve uyanmaya isteksiz olduklarını; acımasız olduklarını görüp, belki de masumiyetin korunmasının tek yolunun; masumiyeti katledenlere aynı işkenceleri yapmak demek olduğunu düşünmek; içinde istemese de bir psikopat büyütmektir vegan olmak. Yine de katil olmak istemeyip; daha adil bir çözüm yolu bulmak istemektir vegan olmak. Hakkını savunamayan o dilsizlerin, alınıp satılabilen; sömürülebilecek köleler haline getirilmiş o masum canların, çığlıklarını duymak; acılarını hissetmek; onlarla birlikte her gün aynı işkenceye uğramak; onlarla aynı olmaktır vegan olmak. Yani, zordur vegan olmak; yıl 2016'se çok zordur vegan olmak.
Yazar: Telâbeera Arça
Yorumlar
Yorum Gönder