Ana içeriğe atla

Istanbul'da Gizli DEPREM mi Oluyor?

Teknolojinin her alanda gelişmesi şüphesiz beraberinde bu güçle neler yapılabileceği sorusunu akla getiriyor. Daha önce Van'da yaşanan deprem de bilim insanlarının kafasında YAPAY DEPREM'ler konusunda çok soru işareti bırakmıştı.

İstanbul'da binaların çökmesini, yerlerin yarılmasını, binaların çatlamasını sadece çarpık yapılanma, kötü inşaat malzemelerinin kullanımı ve başka şeylerle açıklamak mühendislik açısından de kafalarda soru işareti bırakan diğer bir konu.

İstanbul Kartal'da 8 katlı binanın çökmesinden bir kaç gün önce İngiliz Guardian gazetesinde İstanbul ile ilgili bir haber yer aldı. Habere göre İstanbul'da 2016 yılında 5.8 büyüklüğünde gizli deprem veya daha teknik açıklama ile zamana yayılan deprem olmuştu. Size de ilginç gelmiyor mu?

2016 yılında tespit edilmiş bir deprem ve yeni bir deprem tanımı olan gizli depremle ilgili 2019 yılında neden haber yapılıyor?


İstanbul Gizli Deprem

Ve ilginç olan bir konu da haber yapıldıktan sonra hiç bir şey yokken bir bina çöküyor, etraftaki tüm binalar bir anda oturulması tehlikeli denerek boşaltılıyor. Bir az daha zaman geçiyor... Yollar yarılıyor, binalar çatlıyor...

Konunun hassasiyeti ve önemli göz önüne alarak siz değerli okuyucularıma konuyu detaylı açıklamak istiyorum. Öncelikle depremin nasıl oluştuğunu ve etkisinin nasıl olduğunu açıklayarak başlamak istiyorum.

Yer kabuğu içindeki kırılmalar nedeniyle ani olarak ortaya çıkan titreşimlerin dalgalar halinde yayılarak geçtikleri ortamları ve yer yüzeyini sarsma olayına "DEPREM" denir.

İstanbul Gizli Deprem

Depremler, yer kabuğundaki fay adı verilen kırıklarda meydana gelir. Faylar, kayanın kırılgan özelliğe sahip olmasından dolayı yüksek basınç (gerilme, sıkışma veya bükülme) altında kırılmasıyla oluşur. Gerilme levhaların kademeli hareketi sonucunda yer kabuğunun değişik noktalarında meydana gelir. Depremler, kayalık bir alanda oluşan gerilmenin ani bir harekete yol açacak kadar yükselmesiyle olur. Bu hareket, kayanın en zayıf noktasında kırılmasıyla yeni bir fay oluşturabilir yada kaya var olan fay boyunca kayar. Bunun sonucunda, gerilmenin boşalmasıyla olağanüstü büyük boyutta enerji açığa çıkar. Bu enerjinin çevredeki kaya kütlelerinde oluşturduğu titreşim depremi yaratır. Depreme yol açan kayalardaki kırılma yada kaymanın başladığı noktaya deprem odağı, bu noktanın tam üzerine rastlayan alana da deprem merkezi denir.

İstanbul Gizli Deprem

Bir depremin titreşimleri yerin derinliklerinden geçer. Bu titreşimler şok dalgaları ya da sismik dalgalar olarak adlandırılır. Deprem odağından yayılan farklı türdeki şok dalgaları, içinden geçtikleri kayalarda değişik titreşimler oluşturur.

İstanbul Gizli Deprem

Şok dalgalarının başlıca iki türü primer (birincil) ve sekonder (ikincil) olarak adlandırılır. Primer yada P dalgaları, içinden geçtikleri kayaları sıkıştırır ve gerer. Sekonder yada S dalgaları kayaları aynı anda hem yukarı-aşağı, hem de iki yana doğru hareket ettirir. Yüzey dalgaları adı verilen diğer türdeki şok dalgalarının da değişik sarsıntı yaratıcı etkileri vardır. Bunlar her depremde görülmez. Ancak görüldüklerinde deprem merkezine çok uzak yerlerde bile hasara yol açabilirler.

Depremle ilgili tanım niteliğindeki bilgilerde sonra işin mühendisliği olarak akla gelen bir çok soru var?

Depremde oluşan enerji bir anda değil de zamana yayılarak veya sadece küçük alanları kapsayacak şekilde meydana çıkarsa ne olur? 

Bu haber İngiliz medyasında yer aldıktan bir kaç gün sonra saraydan izin alan şak-şakçı yandaş medya bir profesöre "sarayın talimatlarını" anlattırarak konuya aydınlık getirmeye çalıştı. Üzülerek söylüyorum ki deprem konusunda birazcık bilgi sahibi olan bir insan bile bu profesörün söylediklerinin ne kadar saçma olduğunu anlamıştır.

Buradaki asıl mesele şu: 

Oluşabilecek depremleri önceden belirleyerek depremi oluşturacak fay hatlarının kırılmasını zamana yaymak mümkün mü?

Depremlerin kaynağı olan enerjiyi belirli bir noktaya yönlendirerek etkisinin sadece belirli bir alanda oluşması veya enerjinin bir anda değil de zaman içerisinde ortaya çıkması mümkün mü?

Eğer mümkünse küçük şiddetli bir deprem enerjisini belirli bir bölgeye yönlendirerek örneğin Kartal'daki gibi bir binanın durup dururken yıkılmasını sağlamak mümkün mü?

Eğer mümkünse Esenyurt'ta bir mahallede 40 binayı etkileyebilecek şekilde bir deprem yönlendirmesi yapmak da mümkün mü?

Açıkladıklarım şuana kadar medyada yer alan haberlere göre oluşan durumlar. 
Peki bizim bilmediğimiz, medyada yer almayan, aynı zamanda, insanların da henüz belirleyemediği hangi durumlar yaşandı ve yaşanmaya devam ediyor?

Sorular gittikçe çoğalacak...
Bu konularda insanların aydınlatılması gerektiğini düşünüyorum.

Bu olaylar devlet kontrolünde, kimseye zarar gelmesin ve halk endişelenmesin diye halka açıklanmıyorsa yitip giden 21 canın bedelini kim verecek?

Kartal, Esenyurt ve Avcılardaki durumların deneyler sırasında yaşanan bir kaza sonucu mu oluştu?

Bu denemeler beklenen İstanbul depreminin oluşacak etkilerini önlemek ve gözlemlemek için yapılıyor?

Eğer bu deneyler devlet kontrolünde yapılıyorsa bir devletin kendi insanlarının katili olması doğru mudur?

Oluşturulan depremler yapay deprem olduğu açıkken Amerika'nın HAARP projesinin burada sonucunu mu yaşıyor İstanbul Halkı?

Yoksa tarımı, hayvancılığı, insanların sağlığını, milli kimliği, cumhuriyetini elinden alanlar bir de kendi halkını bir avuç tefeciye deprem deneyleri için sattı mı?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Medyan (Ortanca) Nedir? Nasıl Hesaplanır? Nerelerde Kullanılır?

Medyan işlemi olasılık hesaplamalarında sıkça kullanılan bir sayı dizisinin ortalamasını hesaplamak için alternatif yöntemlerden bir tanesidir. Ortanca medyan işleminin diğer adıdır. Matematiksel olarak medyan işlemi bir sayı dizisi küçükten büyüğe sıralayarak ortada kalan elemanı medyan değeri olarak belirleme işlemidir. Örnek verecek olursak: 2, 1, 5, 4, 5, 1, 2, 3, 5 serisi sıralanırsa 1, 1, 2, 2, 3, 4, 5, 5, 5 serisi elde edilir. Bu seri 9 elemanlı olduğundan ortadaki, yani 5. eleman (medyan) olacaktır. 5. eleman 3 sayısıdır. Yani ortanca değeri 3'dür Eleman sayısı tek sayı olan bir seride medyan değerin sırasının hesaplaması şu şekilde formüle edilir. Medyanın Sırası = (Eleman Sayısı + 1) / 2 Bu formülü yukarıdaki örneği uygulayacak olursak; Medyanın Sırası = (9 + 1) / 2 = 5 Veri serisi eleman sayısı bir çift sayı ise bu durumda serinin 2 medyanı olacaktır. Örneğin 2, 1, 5, 4, 5, 1, 2, 3, 5, 4 serisi sıralandığında 1, 1, 2, 2, 3, 4, 4, 5, 5, 5 s

Ağaçlar Kireçle veya Badana İle Neden Boyanır?

Ağaçlar kireçle boyanmasının veya badana yapılmasının hem çevreye hem de doğaya, ağaçlara faydası var. Bu makalede bu geleneği enine boyuna tartışmaya çalıştık. Ağaca zarar veren mikrop ve bakterileri öldürür. Ağacı çok aşarı soğuk havalarda ve çok aşırı sıcak havalarda korur. Ağacın çürümesini ve kurtlanmasını önler. Ağacın gövdesinin alabileceği zararları en az düzeyde düşürmeyi sağlar. Hoş, güzel, hijyenik, temiz pırıl pırıl bir görüntü oluşturur. Ayrıca çok sıcak havalarda da ağacı yanmaya karşı korumak. En büyük etkisi soğuk havalarda ağacı don vurmalarına karşı korumak . Küresel ısınma göz önüne alındığında mevsim değişiklikleri ani don, ani ısı artışları ve azalışları sonucunun doğuracağı etkenler için yararlı etkin bir yöntem. Gövdeden obur dalların çıkmasını azaltmak için sürülür. Kireçleme ağaçları güneş yanığından korumak için yapılıyor. Ağaçlar da güneşten yanabiliyorlar. Bu arada odun dokudaki gözenekleri doldurarak kapattığı için, zararlıların yuv

Azərbaycan Dilində Vurğu Qəbul Etmeyen Şekilçiler

Sözlərdə hecalardan birinin digərlərinə nisbətən daha qüvvətli deyilməsinə heca vurğusu deyilir. Üzərinə vurğu düşən hecaya isə vurğulu heca deyilir. Azərbaycan dilində vurğu adətən söz sonuna düşür. Söz şəkilçi qəbul ederkən vurğu adətən şəkilçinin üzərinə keçir. Məsələn: çiç ə k - çiçəkl ə r - çiçəklərd ə n məkt ə b - məktəbl i - məktəblil ə r - məktəblilərd ə n Buna baxmayaraq dilimizdə bir sıra şəkilçilər var ki onlar vurğu qebul etmirlər. Bu məqalədə Azərbaycan dilində vurğu qebul etməyən şəkilçilər incələnəcək ve bu şekilçilərin hansı hallarda vurğu qebul edib hansı hallarda vurğu qebul etmediyi araşdırılacaqdır. Eyni zamanda bildirmək istəyirəm ki vurğu ilə bağlı daha geniş və ətraflı məlumat üçün Azərbaycan Dilində Vurğunun Praktik Məsələləri adlı məqaləyə də nəzər yetirə bilərsiniz.  1. İsimlərdəki şəxs(xəbərlik) şəkilçiləri Məsələn: müəli'məm müəli'msən müəli'mdir müəli'mik müəli'msiniz müəli'mdirlər Qeyd: -dır4