Yapay zeka, dünyaya bakışımızı değiştiriyor. Makine öğrenmesi, akıllı robotik sistemlerden akıllı mobil cihazlara kadar birçok alanda etrafımızı sarıyor ve birçok pratik problemle ilgili bilinen çözümleri altüst ediyor.
Doğal dil işleme, yapay zeka alanının en eski uğraşı alanlarından biri olan insanları konuştukları doğal dil ile anlamak problemine akıllı sistemler ile çözüm getirmeyi amaçlayan araştırma alanı olarak karşımıza çıkmakta. Günümüzde bu alandaki teknolojiler, kişisel dijital asistanlar ve otomatik metin çeviri sistemleri gibi tüketiciye dönük çözümlerin yanı sıra tehdit analizi, siber güvenlik, bilgi çıkarımı ve özetlenmesi gibi geniş bir uygulama yelpazesinde kendilerine yer bulmaktadır.
Gündelik iletişimde, diğer insanların yorumlayıp eyleme dönüştürdükleri binlerce kelime kullanırız. Özünde basit birer iletişim işareti gibi görünseler de kelimeler bunun ötesinde bir derinlik taşırlar. Kendimizi ifade ederken kullandığımız vücut dili, ya da kullandığımız tonlama ya da tekrarlar, bu derinliği sağlayan bağlamı oluşturan ögelerden birkaçıdır. Doğal dil işlemeye dayanan akıllı sistemler, benzer şekilde dilin insanlar tarafından kullanılmış geçmiş örneklerini analiz ederek bu bağlam bilgisini öğrenmeye ve ifade edilen anlamı yakalamaya çalışır.
Yapay sinir ağları ve derin öğrenme tekniklerinin son yıllarda gösterdiği gelişim doğal dil işleme kabiliyetleri için yeni bir dönemi başlatmıştır. Bu tekniklerin getirdiği kazanımlara örnek olarak, bir müşteri adına bir işletme ile telefonlu görüşme gerçekleştirip bir randevu alabilen akıllı diyalog sistemleri, ya da insana benzer başarımlar ile diller arası metin çevirisi yapan sistemler sayılabilir. Görüntü ya da video gibi değişik veri biçimleri ile birlikte çalışan doğal dil işleme sistemlerinin geliştirilmesinde de yenilikçi derin öğrenmeye dayalı teknikler önemli bir rol üstlenmişlerdir. Bir görüntüde resmedilen nesne ya da olayların otomatik olarak bir cümle ile anlatımını, ya da güvenlik kamera görüntülerinde yakalanan bir olayın birkaç cümle ile otomatik özetlenmesini sağlayan yeni sistemler, yakın zamanlarda gerçekleşmesi mümkün hale gelen teknolojilerden sadece birkaçıdır.
Doğal dil ile çalışan bu gibi akıllı sistemler, öngörülen bir uygulamanın gereksinimlerine uygun olarak, dildeki temel birimleri değişik matematiksel tekniklerle modellerler. Oldukça karmaşık bir veri alanı olan doğal dil bu probleme birtakım özgün güçlükler getirmektedir. Örneğin mevcut sistemler, çok-anlamlı ya da ifadesi güç kavramlarla baş etmekte zorlanmaktadırlar. Bu zorlukları aşan ve doğal dilin karmaşıklığına uygun bir esnekliğe sahip matematiksel mimariler, alandaki araştırma konuları arasında önemli bir yer tutmaktadır.
Yapay zeka ile doğal dil uygulamalarında karşılaşılan bir başka önemli sorun da elde edilen yapay zeka tabanlı modellerinin gösterdiği yorumlanabilme güçlüğüdür. Özellikle derin öğrenme teknikleri ile geliştirilen modellerde rastlanılan bu durum, geliştirilen algoritmaların neden belli durumlarda belli yanıtlar verdiğinin tespit edilmesi ve karşılaşılan sorunların hızlı bir şekilde giderilmesi önünde bir engel teşkil etmektedir.
Bu yazı Aselsan Bülteninin 3 Eylül 2018 tarihli sayısından alınmıştır.
Yorumlar
Yorum Gönder