Başarının sırları
Ben, bir işte nasıl başarılı olacağımı düşünmem; o işe neler engel olur, diye düşünürüm. Engelleri kaldırdım mı, iş kendi kendine yürür.
(Hasan Rıza Soyak, Yakınlarından Hatıralar, 1955, s. 10)
Güçlükler karşısında yılmamak gerekir.
(Afetinan, M.K.Atatürk’ten Y, s.11)
Başarıda insanın önemi
Yeni kuruluşlar için bina, para, ortam olanaklarından söz edilmesi üzerine söyledikleri:
– Gerekli sebeplerde hata ediyorsunuz! Bana, yeni bir kuruluş oluşturacağınız yerde cansız maddelerden söz ediyorsunuz; halbuki bana adamdan söz etmelisiniz! Filân yerde Ali Bey var, deyin; onu, gözümde canlandırın! Eğer bu Ali Bey istenen adamsa binayı da, parayı da, etrafına toplanacak kitleyi de yaratır. Taşa toprağa değil, insana değer
verin! 1933 (Atatürk’ten B.H., s. 59)
Karar ve uygulama
Herhangi bir zorluk önünde kaldığım zaman benim yaptığım iş şudur: Durumu iyice belirlemek, sonra bu durum karşısında alınacak önlemlerin ne olduğuna karar vermek. Bu kararı bir kere verdikten sonra artık acaba yapayım mı,yapmayayım mı, diye kararsızlık göstermemek, duraksamadan kararı uygulamak ve başaracağıma inanarak uygulamak!
(Asım Us. G.D.D., s. 109)
Ağır ve kesin bir kararın doğruluğuna inanmak için, durumu her köşesinden incelemek gerekir. Ağır ve kesin bir karar uygulanmaya başlandıktan sonra "Keşke şu tarafını, bu tarafını da düşünseydim.. Belki bir çıkar yol bulurduk. Yeniden bunca kan dökmeye, bunca can yakmaya gerek kalmazdı!" gibi kararsızlıklara yer kalmamalıdır. Böyle bir kararsızlık, karar sahibinin vicdanında kanayan bir nokta olur ve onu yaptığının doğruluğundan da şüpheye düşürür. Bundan başka beraber çalışacak olanlar, yapılandan başka bir şey yapılmak olasılığı kalmadığına inanmalı.
1919 (Falih Rıfkı Atay, Atatürk’ün BA., s. 97)
Bazen hiç umulmadık adamdan, ben pek çok şeyler öğrenmişimdir. Hiçbir görüşü, değersiz görmemek gerekir. Sonuçta, kendi fikrimi uygulayacak bile olsam, herkesi ayrı ayrı dinlemekten zevk alırım.
(Salih Bozok, Yakınlarının Ağzından Atatürk, Yazan: Selâhaddin Güngör, s. 30)
Verdiğiniz emrin yapılmasından emin olmak istiyorsanız, tâ en son gerçekleşme ucuna kadar, kendiniz onun başında bulunmalısınız.
(Ruşen Eşref Onaydın, Atatürk T. ve D. K. H., s. 10)
İlerlemek yolunda yapılacak her önemli girişimin, kendine göre önemli sakıncaları vardır. Bu sakıncaların en az dereceye indirilmesi için önlem ve girişimlerde kusur etmemek gerekir. 1921 (Nutuk II, s. 600)
Benim yaptığım işler, biri diğerine bağlı ve gerekli olan şeylerdir. Fakat, bana yaptıklarımdan değil, yapacaklarımdan söz edin!
(Afetinan, Atatürk Hakkında H.B., s. 301)
Benim her emrim yapılır, çünkü benden yapılmayacak emirler çıkmaz!
(Asaf İlbay, Atatürk Anekdotlar – Anılar,Der. : Kemal Anburnu, s. 28)
Büyük kararlar vermek yeterli değildir. Bu kararlan cesaret ve kesinlikle uygulamak gerekir.
(Baki Vandemir, Atatürk, Atatürk Görüşler ve Hatıralarla, s. 96)
Çalışmanın gerekliliği
Çalışmak, genel yasadır; gelir sahipleri zenginler de, bu yasanın dışında kalamazlar; mevcut servetini millî servetin artmasına yardım edecek şekilde kullanmalıdır. Bir zengin, bedensel çalışmadan u/ak kalabilir; fakat bu takdirde, faaliyetini fikir uğraşısına yöneltmelidir.
1930 (Afetinan, M.B. ve M.K. Atatürk’ün El Yazıları, s. 538)
Çalışmak, gerçekte güç değildir. Yalnız, tutulan iş ile kişinin yetenekleri ve zevkleri arasında uygunluk olmalıdır.
1930 (Afetinan, M.B. ve M.K Atatürk’ün El Yazıları, s. 75; 534)
Verimli çalışma
Sonuçsuz uğraşmak, çalışma sayılmaz. Hiçbir şey yapmamak veyahut sonuçsuz, anlamsız şeyler yapmak, çalışma yasasına karşı büyük suçtur.
1930 (Afetinan, M.B. ve M.K.Atatürk’ün El Yazıları, s. 536)
Çalışma, insanların bedensel kuvvetlerini geliştirir ve yaşam için gerekli olan şeyleri sağlar. Çalışmaksızın, fikrî gelişme ve ahlâkî olgunlaşma da mümkün değildir.
1930 (Afetinan, M.B. ve M.K.Atatürk’ün El Yazıları, s. 535)
Çalışmanın verdiği zevk
İnsan, çalıştığı işi eli altında veya kafasının içinde eserini büyümekte ve yükselmekte gördüğü zaman ne büyük zevk duyar. Bu eser, ister çiftçinin ürünü, ister mimarın evi veya heykeltraşın heykeli, ister bir bilginin veya bir sanatçının buluşu, kitabı olsun, zevk birdir. Zevk, bütün güçlükleri, saban arkasında dökülen terleri, sanatçının, düşünürün bazen pek elemli olan yorgunluklarını derhal unutturur.
1930 (Afetinan, M.B. ve M.K.Atatürk ‘ün El Yazıları,s. 75 – 76; 536 – 537)
İş bölümü
İnsanlar bireysel olarak çalışırlarsa başarılı olamazlar.Çünkü Allah insanları yaratırken onlara öyle bir muhtaçlık vermiştir ki, her insan hemcinsi insanlarla çalışmaya mecbur ve mahkûmdur. Bu ortaklık faaliyeti, âdeta bir ilâhî gereksinim olunca, amaçlan birleştirmenin nasıl zorunluk olduğunu kolayca anlarız.
1923 (Atatürk’ün S.D.II, s. 125)
İş bölümü, insanlar arasında var olan doğal ve tarihsel bağlara, yeni birçok kuvvetli bağlar ilâve etmiştir. Bu yeni bağlar, insanlara birbirlerinin eksiklerini tamamlatan, yalnız bugünü değil, yarını da sağlamaya çalışan bağlardır.
1930 (Afetinan, M.B. ve M.K.Atatürk’ün El Yazıları, s. 521)
Çalışma aşkı ve başarı
Bir insan milyoner olur. Fakat bir gün bütün servetini kaybeder, düşebilir. Ancak, o adamın içinde cevher varsa, çalışma kudreti, çalışma aşkı yaşıyorsa gene kazanıp eski servetini elde edebilir.
(Hikmet Bayur, T.D.K. Türk Dili, Belleten, No:33, 1938, s. 16)
Başarılarda gururu yenmek, felâketlerde ümitsizliğe direnmek gerekir.
1930 (Afetinan, Atatürk Hakkında H.B., s. 90)
Bir insan,yaşamında büyük bir başarı kazanabilir, fakat yalnız onunla övünerek kalmak isterse, o başarı da unutulmak zorundadır.Onun için çalışmak ve daima başarı aramak, herkes için esas olmalıdır.
(Afetinan, Atatürk Hakkında H.B., s. 301)
Bir kurumun yaşaması, gelişmesi, başarılı olması, o kurumun başına geçenlerin iyi huylu, dürüst, imanlı kişiler olmasına bağlıdır.
1933 (Akşam gazetesi, 27. 8. 1933)
Türkiye İş Bankası’nın kuruluş gecesi (26 Ağustos 1924), Banka’nın Yönetim Kurulu üyelerine söyledikleri:
– Sermayenin azlığına bakarak cesaretiniz kırılmasın! Böyle kurumlar için en kuvvetli sermaye zekâ, dikkat, namustur. Teknik ve metodik çalışmasını bilmektir. Bu anlayışla işe sarılınız, kesinlikle başarırsınız! Bu işte başarılı olmayı, eğer kişisel bir onur sorunundan daha ileri, millî bir gurur, millî bir onur sorunu yaparsanız çalışmak için, amacınıza ulaşmak ve daha yükselmek için gereksindiğiniz ateşi, enerjiyi bol bol yüreklerinizde bulacaksınız!
1924 (Cumhuriyet gazetesi, 27. 8. 1934)
Üyeleri pek fazla olan bir komisyon, büyük işler meydana getiremez.
1930 (Atatürk’ün S.D. III, s. 88)
Etkileme sanatı
İnsanları istediği gibi kullanan kuvvet, fikirler ve bu fikirleri tanıyan ve genelleştiren kimselerdir. Fikrin özelliği de, hiçbir itirazın bozamayacağı bir kesinlikle kendi kendini kabul ettirmektir. Bu ise, fikrin yavaş yavaş duygular haline gelerek inanca dönüşmesi ile mümkündür. Ve böyle olduktan sonradır ki, onu sarsmak için bütün başka mantıkların, başka değerlendirmelerin hükmü olamaz.
1914 (Mustafa Kemal, Z. ve K. Hasbıhâl, s.18)
İnsanların değer ve saygılarının, baş eğmelerinin kendinden maddeten değil, manen yüksek olanlar hakkında belirmesi, insan ruhunun gereklerindendir.
1914 (Mustafa Kemal, Z. ve K. Hasbıhâl, s.9)
Çok söz, uzun söz bir şey için söylenir: Gerçeği anlamayanları gerçeğe getirmek için!
1928 (Atatürk’ün S.D.II, s. 252)
Yorumlar
Yorum Gönder