Ana içeriğe atla

İlacı Zehirden Ayıran Dozdur

Deyimleri severim... ‘Doyasıya yaşamak’ deriz, bir de ‘hayatı zehir etmek’ deriz mesela. Bir de ‘dozunda yaşamak’ vardır.

Her gün bezgin, bıkmış, perperişan haliyle karşınızda: “Şu hayatı doyasıya yaşayamadım gitti” diyen insanlar vardır etrafınızda. Önce siz de durup düşünür, ne eksik acaba diye tartar, çoğu zaman elle tutulur bir netice alamadan sükunet içinde ve başınızla hafifçe onaylayarak dinlersiniz, geçer.

İlacı Zehirden Ayıran Dozdur


Günümüzde, doyasıya yaşamak denen şey nedir? Ayrıca, doymak iyi bir şey midir? Doygunluktan sonra bünyede marazlar zuhur etmez mi mesela, mideyi fazla doldurmayın demiyor mu şimdi gastroenterologlar? Doygunluktan sonra düşüşe geçmez mi mesela eğriler? Galiba doymak iyi bir eylem olmasa gerek. O zaman doymasak daha iyi hayata.

Unutmuşum, bir de dibine kadar yaşamak var. Etrafınızdaki çılgın kalabalıktan bunların her birinin müşahhas örneklerini görebilirsiniz. Bir türlü doyasıya yaşayamayan, “dibine” kadar yaşayamayan ya da tam tersi bunları yaşayan ama yine de mutsuz olan insanlara denk gelirsiniz. Hatta en anlamsızı da budur ya, her istediğini yaptığı halde mutsuz olanlar vardır. Çoğu zaman bunlara şöyle bir surat ekşiterek “Nankör!” der geçeriz, ama bu hayata doyup mutsuz olmaya namzet insanlar olarak hepimiz birer nankör adayıyızdır aslında.

O zaman buradan yola çıkarak aşama aşama gidelim. Dibine kadar yaşayamayıp mutsuz olanlara bakıyoruz. İnsan elinde olmayanın delisidir hesabı, istedikleri şeyin nasıl bir şey olduğunu bilmeden hareket edenler bu gruptakiler. Bunların bir kısmının meşhur bir GSM operatör markasının ünlü sloganından da etkilendiğini düşünüyorum. Hani şu gençlere özgürce yaşa diye nasihat veren...

İkinci kısma bakalım, onlar da tüm bunları yapıp yine mutsuz olanlar. Bu tarafın esas sıkıntısı ise tamamen doz aşımından kaynaklanan zehirlenme. Ne dedik makale başlığımızda muhterem Paracelsus’tan yardım alarak, doz önemli! "Evet Doz Çok Çok Önemli"

Aslında ne yokluk ve varlık mesele. Ne demiş Yunus Emre “Ne varlığa sevinirim, ne yokluğa yerinirim, aşkın ile avunurum, bana seni gerek seni.” İşin azlık, çokluk, varlık, yokluk olmadığını yüzyıllar öncesinden ortaya koymuş, besbelli!

Eksiklik ve fazlalık, bunlar üzerinden huzur ve mutluluk aramak oldukça hatalı. Bir içimiz bir dışımız, bir yüzümüz bir de astarımız var. İç dışa, yüz astara biraz uyumlu olmalı.

Ne azında ne çoğunda, aslında ne varlığında yokluğunda. Öldürmesin de, ondurmasın da. Çok yüklemeden yaşamalı, dozunda.

İlacı Zehirden Ayıran Dozdur


Paracelsus da dediği gibi:
İlacı zehirden ayıran dozdur

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Medyan (Ortanca) Nedir? Nasıl Hesaplanır? Nerelerde Kullanılır?

Medyan işlemi olasılık hesaplamalarında sıkça kullanılan bir sayı dizisinin ortalamasını hesaplamak için alternatif yöntemlerden bir tanesidir. Ortanca medyan işleminin diğer adıdır. Matematiksel olarak medyan işlemi bir sayı dizisi küçükten büyüğe sıralayarak ortada kalan elemanı medyan değeri olarak belirleme işlemidir. Örnek verecek olursak: 2, 1, 5, 4, 5, 1, 2, 3, 5 serisi sıralanırsa 1, 1, 2, 2, 3, 4, 5, 5, 5 serisi elde edilir. Bu seri 9 elemanlı olduğundan ortadaki, yani 5. eleman (medyan) olacaktır. 5. eleman 3 sayısıdır. Yani ortanca değeri 3'dür Eleman sayısı tek sayı olan bir seride medyan değerin sırasının hesaplaması şu şekilde formüle edilir. Medyanın Sırası = (Eleman Sayısı + 1) / 2 Bu formülü yukarıdaki örneği uygulayacak olursak; Medyanın Sırası = (9 + 1) / 2 = 5 Veri serisi eleman sayısı bir çift sayı ise bu durumda serinin 2 medyanı olacaktır. Örneğin 2, 1, 5, 4, 5, 1, 2, 3, 5, 4 serisi sıralandığında 1, 1, 2, 2, 3, 4, 4, 5, 5, 5 s

Ağaçlar Kireçle veya Badana İle Neden Boyanır?

Ağaçlar kireçle boyanmasının veya badana yapılmasının hem çevreye hem de doğaya, ağaçlara faydası var. Bu makalede bu geleneği enine boyuna tartışmaya çalıştık. Ağaca zarar veren mikrop ve bakterileri öldürür. Ağacı çok aşarı soğuk havalarda ve çok aşırı sıcak havalarda korur. Ağacın çürümesini ve kurtlanmasını önler. Ağacın gövdesinin alabileceği zararları en az düzeyde düşürmeyi sağlar. Hoş, güzel, hijyenik, temiz pırıl pırıl bir görüntü oluşturur. Ayrıca çok sıcak havalarda da ağacı yanmaya karşı korumak. En büyük etkisi soğuk havalarda ağacı don vurmalarına karşı korumak . Küresel ısınma göz önüne alındığında mevsim değişiklikleri ani don, ani ısı artışları ve azalışları sonucunun doğuracağı etkenler için yararlı etkin bir yöntem. Gövdeden obur dalların çıkmasını azaltmak için sürülür. Kireçleme ağaçları güneş yanığından korumak için yapılıyor. Ağaçlar da güneşten yanabiliyorlar. Bu arada odun dokudaki gözenekleri doldurarak kapattığı için, zararlıların yuv

Azərbaycan Dilində Vurğu Qəbul Etmeyen Şekilçiler

Sözlərdə hecalardan birinin digərlərinə nisbətən daha qüvvətli deyilməsinə heca vurğusu deyilir. Üzərinə vurğu düşən hecaya isə vurğulu heca deyilir. Azərbaycan dilində vurğu adətən söz sonuna düşür. Söz şəkilçi qəbul ederkən vurğu adətən şəkilçinin üzərinə keçir. Məsələn: çiç ə k - çiçəkl ə r - çiçəklərd ə n məkt ə b - məktəbl i - məktəblil ə r - məktəblilərd ə n Buna baxmayaraq dilimizdə bir sıra şəkilçilər var ki onlar vurğu qebul etmirlər. Bu məqalədə Azərbaycan dilində vurğu qebul etməyən şəkilçilər incələnəcək ve bu şekilçilərin hansı hallarda vurğu qebul edib hansı hallarda vurğu qebul etmediyi araşdırılacaqdır. Eyni zamanda bildirmək istəyirəm ki vurğu ilə bağlı daha geniş və ətraflı məlumat üçün Azərbaycan Dilində Vurğunun Praktik Məsələləri adlı məqaləyə də nəzər yetirə bilərsiniz.  1. İsimlərdəki şəxs(xəbərlik) şəkilçiləri Məsələn: müəli'məm müəli'msən müəli'mdir müəli'mik müəli'msiniz müəli'mdirlər Qeyd: -dır4