Ana içeriğe atla

Mansur Yavaş'ın BELEDİYECİLİK ANLAYIŞI

Rozetsiz Başkanlık

Büyük Ankara ittifakini kuruyoruz. Artık ben-sen, biz-diğerleri ayrımı yok; hepimiz varız… Çünkü Ankara ortak paydamız, ortak sevdamız. 

Ankara gerginlikten, çekişmeden, kavgadan yoruldu… ilk amacımız, belediyeyi belediyecilik sınırları içinde tutmak ve ülkenin siyasi başkentini huzurun da başkenti yaparak, onun ülkemiz için iyi bir rol model olmasını sağlamak. 

● Belediye başkanı yasal çerçeveler içinde görev yapmalı ve devletin hiçbir kurumuyla kavgalı olmamalıdır. Bu bilinç ile başta seçilmiş Cumhurbaşkanımız olmak üzere, devletimizin yöneticileriyle Ankara’ya hizmet yolunda yapıcı bir ilişki sürdürmeye gayret edeceğiz. Bizim çekişmeyle, kavgayla, gerilimle kaybedecek bir saniyemiz bile yok.   Tam tersine kardeşliğimizi pekiştirmeye, kenti yaşanılır kılmaya, huzurlu ve sağlıklı bir yer haline getirmeye geliyoruz. Sevgi ekeceğiz, sevgi biçeceğiz… Nefret dili bizden uzak olsun. 5 milyon Ankaralıyla birlikte bu şehri kardeşçe kucaklayacağız, ileri taşıyacağız. 

Belediye ve belediye başkanı, sadece belediyecilikle meşgul olacak; siyasete ayar verme veya belediyeyi siyasetin hizmetine sokma gibi öncelikleri olmayacak. “Tek önceliğimiz Ankara ve hizmet” derken samimiyiz ve bu samimiyetimiz ilk andan itibaren kendisini gösterecek. Bu konuda hiçbir mazerete sığınmayacağız…

Belediyeyi yönetirken esas kriterimiz liyakat ve ehliyet olacak. Partizanlik, akrabalık veya başka aidiyetlere asla prim verilmeyecek… Adil hizmet bizim kırmızı çizgimiz olacak. Kimseyi bize oy verdi/vermedi diye ayırmayacağız, ötekileştirmeyeceğiz. Haksız talepte bulunanların, iltimas arayanların, kendileri için ayrımcılık bekleyenlerin bu talepleri, adalet ve dürüstlükle öreceğimiz duvara çarpmazsa, zaten o makamlar bize haramdır…

Kim olursa olsun, taşıdığı hiçbir sıfat, herhangi birini veya grubu öncelikli yapmayacak…

Adalet ve vicdanımızı seçildikten sonra arka cebimizde değil; adaleti başımızın üzerinde, vicdanı ise yüreğimizde taşıyacağız. 

Kentteki tüm belediye başkanlarıyla ayda bir mutlaka bir araya geleceğiz. Kim olursa olsun karşımdakini bir partili olarak değil, bütün kimliklerden bağımsız şekilde sadece ‘insan’ olarak göreceğiz. 

Seçimi kazandığımızda, kendimizi zafer kazanmış saymayacağız… Ne zaferi? Kime karşı zafer kazanıyoruz? Bu başarı, Ankara halkının 5 yıllığına verdiği bir hizmet yetkisidir. Oy veren vermeyen bütün Ankaralılara adil hizmet götürme emridir. 

- Çağdaş Belediyecilik

- Katılımcılık

- Şeffaflık

- Hesap verebilirlik

Bir zihniyet devrimine ihtiyacimiz var. Şehrin havası, suyu, yeşili, taşı, toprağı ve tarihi dokusu, başkan olunca hoyrat kullanacağımız şekilde bizim mülkiyetimize geçmiyor… Bunlar bize gelecek nesillerin emanetidir. Bizim görevimiz bunları korumak, geliştirmek ve gelecek nesillere emaneti sağlam teslim etmektir. 

Eskiler “Taç giyen baş akıllanır” derdi. Gelin bu sözü biraz daha geliştirelim ve şöyle diyelim: “Taç giyen baş kollektif akıllanır” Modern dünyanın yönetim tarzı artik böyle. Kenti artık kollektif akılla yöneteceğiz. 

işimizin çok olduğunun farkındayız. Ankara’nın kayıp 10 yılını ona yeniden kazandırmak için çok çalışmak zorundayız. 5 yıllığına geliyoruz ve önümüzdeki 50 yılın planlamasını yaparak ayrılmak arzusundayız. 

Seçildikten sonra ilçe ilçe mahalle mahalle haritalar çıkarıp, insanları oy veren ve vermeyen diye ayırmayacağız. Hizmeti ihtiyaca ve aciliyete göre dağıtacağız. 

Belediyecilik alanında bol bol araştırma yapacağız ve dünyadan başarılı örnekleri Ankara’ya getireceğiz. 

Belediyede, halkın mutluluğundan sorumlu birim oluşturacağız. O birimin görevi, şehir sakinlerinin nasıl daha mutlu edilebileceğini araştırmak olacak. Tespit edilen sorunlara çözüm önermek ve çözüme paydaşlar bulmak için çalışacaklar. 

● Görevi bıraktığımızda en büyük kazancımız, ‘herkesin başkanıydı’ diye anılmak ve halkın hayır duasını almak olacaktır… 

Eğer bunu başaramayacaksam, bu görevin bana nasip olmasını da asla istemem.

Mansur Yavaş ve Ekibi

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Medyan (Ortanca) Nedir? Nasıl Hesaplanır? Nerelerde Kullanılır?

Medyan işlemi olasılık hesaplamalarında sıkça kullanılan bir sayı dizisinin ortalamasını hesaplamak için alternatif yöntemlerden bir tanesidir. Ortanca medyan işleminin diğer adıdır. Matematiksel olarak medyan işlemi bir sayı dizisi küçükten büyüğe sıralayarak ortada kalan elemanı medyan değeri olarak belirleme işlemidir. Örnek verecek olursak: 2, 1, 5, 4, 5, 1, 2, 3, 5 serisi sıralanırsa 1, 1, 2, 2, 3, 4, 5, 5, 5 serisi elde edilir. Bu seri 9 elemanlı olduğundan ortadaki, yani 5. eleman (medyan) olacaktır. 5. eleman 3 sayısıdır. Yani ortanca değeri 3'dür Eleman sayısı tek sayı olan bir seride medyan değerin sırasının hesaplaması şu şekilde formüle edilir. Medyanın Sırası = (Eleman Sayısı + 1) / 2 Bu formülü yukarıdaki örneği uygulayacak olursak; Medyanın Sırası = (9 + 1) / 2 = 5 Veri serisi eleman sayısı bir çift sayı ise bu durumda serinin 2 medyanı olacaktır. Örneğin 2, 1, 5, 4, 5, 1, 2, 3, 5, 4 serisi sıralandığında 1, 1, 2, 2, 3, 4, 4, 5, 5, 5 s

Ağaçlar Kireçle veya Badana İle Neden Boyanır?

Ağaçlar kireçle boyanmasının veya badana yapılmasının hem çevreye hem de doğaya, ağaçlara faydası var. Bu makalede bu geleneği enine boyuna tartışmaya çalıştık. Ağaca zarar veren mikrop ve bakterileri öldürür. Ağacı çok aşarı soğuk havalarda ve çok aşırı sıcak havalarda korur. Ağacın çürümesini ve kurtlanmasını önler. Ağacın gövdesinin alabileceği zararları en az düzeyde düşürmeyi sağlar. Hoş, güzel, hijyenik, temiz pırıl pırıl bir görüntü oluşturur. Ayrıca çok sıcak havalarda da ağacı yanmaya karşı korumak. En büyük etkisi soğuk havalarda ağacı don vurmalarına karşı korumak . Küresel ısınma göz önüne alındığında mevsim değişiklikleri ani don, ani ısı artışları ve azalışları sonucunun doğuracağı etkenler için yararlı etkin bir yöntem. Gövdeden obur dalların çıkmasını azaltmak için sürülür. Kireçleme ağaçları güneş yanığından korumak için yapılıyor. Ağaçlar da güneşten yanabiliyorlar. Bu arada odun dokudaki gözenekleri doldurarak kapattığı için, zararlıların yuv

Azərbaycan Dilində Vurğu Qəbul Etmeyen Şekilçiler

Sözlərdə hecalardan birinin digərlərinə nisbətən daha qüvvətli deyilməsinə heca vurğusu deyilir. Üzərinə vurğu düşən hecaya isə vurğulu heca deyilir. Azərbaycan dilində vurğu adətən söz sonuna düşür. Söz şəkilçi qəbul ederkən vurğu adətən şəkilçinin üzərinə keçir. Məsələn: çiç ə k - çiçəkl ə r - çiçəklərd ə n məkt ə b - məktəbl i - məktəblil ə r - məktəblilərd ə n Buna baxmayaraq dilimizdə bir sıra şəkilçilər var ki onlar vurğu qebul etmirlər. Bu məqalədə Azərbaycan dilində vurğu qebul etməyən şəkilçilər incələnəcək ve bu şekilçilərin hansı hallarda vurğu qebul edib hansı hallarda vurğu qebul etmediyi araşdırılacaqdır. Eyni zamanda bildirmək istəyirəm ki vurğu ilə bağlı daha geniş və ətraflı məlumat üçün Azərbaycan Dilində Vurğunun Praktik Məsələləri adlı məqaləyə də nəzər yetirə bilərsiniz.  1. İsimlərdəki şəxs(xəbərlik) şəkilçiləri Məsələn: müəli'məm müəli'msən müəli'mdir müəli'mik müəli'msiniz müəli'mdirlər Qeyd: -dır4