Ana içeriğe atla

Toplumsal Yozlaşmanın Temelinde BENCI'lik Yatar

Farklı kültürle tanışmak ve o kültürlerin iyi olan taraflarını(!) almak tabi ki günümüz dünyasında bir çok insanın uyguladığı şeydir. Özellikle iyi olan taraflarını diyorum çünkü insan bir eylemi gerçekleştiriyorsa muhtemel kendi düşünce yapısı bunu doğru ve en iyi seçenek olarak gördüğü için yapıyordur. 

Aynı zamanda kişiden kişiye değişen iyilik kavramı söz konusu iken insanların globalleşen dünyada, bilimsel araştırmalarla zihin kontrolü yapıldığı bir zamanda neyin iyi ve neyin kötü olduğuna karar vermesi hayat tecrübesi, analitik düşünebilme becerisi gerektiren bir şey ve gençlerin de bu anlamda aileler tarafından iyi eğitilmesi en önemli noktalardan bir tanesidir.



Diğer önemli nokta ise değerlerimizdir. Nasıl her insanın bir kişiliği kendine özel sınırları varsa, aynı şekilde toplumların da var. Ve biz belirli topluluklarla yaşayan ölümlüler olarak hayatımızı devam ettirdiğimizi göz önünde bulundurarak geçmişten gelerek evrimleşmiş toplumsal normlar konusunda daha anlayışlı ve çağdaş medeniyet olarak sunulan şeyleri de bu kalıp için değerlendirmeliyiz.  

Bu makalede sizinle bir kaç tespiti paylaşmak istiyorum.

Her geçen gün değerlerimizden uzaklaşırken, diğerlerinden de uzaklaşır olduk.

Daha çok şeye sahip olma, ama daha az kişiyle görüşme eylemi.

Herkesi potansiyel alıcı ve sömürücü görmek, ama kendimizi her şeyden saf dışı tutmak…

Kimseye güvenmemek ama kendimizin de güvenilirliğini ölçmemek!

Her konuda ahkam kesmek ama “sen yap” denildiği anda yok olmak!

Sadece almaya odaklı, talep ve istek dolu, ama vermek konusunda düşünceli ve endişeli!

Sevmek konusunda temkinli, sevgi beklerken “karşıdan fazlasıyla alma odaklı”

Saygı beklerken fazla hassas, başkasına gösterirken “neden göstereyim ki” şekli!


Bütün bunları düşündükten sonra;

İnsanın her şeye bakışı değişiyor, neyi, neden ve kimin için yapmak gerektiğini algılayamıyorsun!

Bulunduğunuz ortamlarda, sahte bakışlar ve sahte gülüşlerle karşılaşıyorsunuz.

Ve aynı sahtelikte sizde cevap vermek zorunda kalıyorsunuz.

İçten hissettikleriniz sizin çevreniz, diğerleri de “ötekiler” olarak yerini alıyor.

Hemen sınırlar koyuluyor ve ön yargılar başlıyor çalışmaya,

Tanımadığımız kişilerin asıyoruz fermanlarını, kesiyoruz bize ulaşan yollarını…

Başlıyoruz yalnızlıktan ve şansızlıktan dem vurmaya;

Yüzleşemiyoruz bir türlü kendi aynamızla!

“Her şeyi bekliyorum ama ne veriyorum ben insanlara” diyemiyoruz.

Herkeste bir haklılık olgusu, farkındalık yoksulluğu…

Herkesten anlayış bekliyoruz ama kimseye göstermek istemiyoruz.

Çünkü temel oyuncu “ego” buna izin vermiyor!

Her an size, kim olduğunuzu hatırlatıyor.

Sizi diğerlerinden ayırıyor ve kibirli hale getiriyor.

Birisi için bir şey yaptığımız zaman havamızdan geçilmiyor,


İşte! Kendimizi fazlasıyla değerli hissederken, 1 dk sonra başımıza neler gelebileceğini bilebiliyor muyuz?

Belki bir anda büyük bir doğa olayı ile karşı karşıya kalıp her şeyinizi kaybedeceksiniz.

Sizi siz yapan her şeyi… Bununla birlikte egonuzu da…

Hayat bu kadar pamuk ipliğine bağlıyken; biz neden bu kadar sahte ve bize ait olmayan şeylerle kafa yoruyoruz ki;

Neye sahip olmak istiyorsanız, gün gelecek onlarda sıradan olacak.

Önemli olan, sahip olduklarınızın kıymetini bilin ve ona göre yaşayın.

Gerçekten sevin, gerçekten sarılın, gerçekten üzülün, ya da gerçekten nefret edin.


Duygularınızın arkasında durun yani!

Sahte olan her şey karşı tarafa geçer. Siz ne kadar saklamaya çalışsanız da.

Her şey doğasında güzeldir. Siz de “gerçek” olun. Kendinizi farklı gösterme çabalarına girmeyin.

Son olarak makalemi Hz. Mevlana'nın bir sözü ile bitirmek istiyorum.
“Ya olduğunuz gibi görünün, ya da göründüğünüz gibi olun”

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Medyan (Ortanca) Nedir? Nasıl Hesaplanır? Nerelerde Kullanılır?

Medyan işlemi olasılık hesaplamalarında sıkça kullanılan bir sayı dizisinin ortalamasını hesaplamak için alternatif yöntemlerden bir tanesidir. Ortanca medyan işleminin diğer adıdır. Matematiksel olarak medyan işlemi bir sayı dizisi küçükten büyüğe sıralayarak ortada kalan elemanı medyan değeri olarak belirleme işlemidir. Örnek verecek olursak: 2, 1, 5, 4, 5, 1, 2, 3, 5 serisi sıralanırsa 1, 1, 2, 2, 3, 4, 5, 5, 5 serisi elde edilir. Bu seri 9 elemanlı olduğundan ortadaki, yani 5. eleman (medyan) olacaktır. 5. eleman 3 sayısıdır. Yani ortanca değeri 3'dür Eleman sayısı tek sayı olan bir seride medyan değerin sırasının hesaplaması şu şekilde formüle edilir. Medyanın Sırası = (Eleman Sayısı + 1) / 2 Bu formülü yukarıdaki örneği uygulayacak olursak; Medyanın Sırası = (9 + 1) / 2 = 5 Veri serisi eleman sayısı bir çift sayı ise bu durumda serinin 2 medyanı olacaktır. Örneğin 2, 1, 5, 4, 5, 1, 2, 3, 5, 4 serisi sıralandığında 1, 1, 2, 2, 3, 4, 4, 5, 5, 5 s

Ağaçlar Kireçle veya Badana İle Neden Boyanır?

Ağaçlar kireçle boyanmasının veya badana yapılmasının hem çevreye hem de doğaya, ağaçlara faydası var. Bu makalede bu geleneği enine boyuna tartışmaya çalıştık. Ağaca zarar veren mikrop ve bakterileri öldürür. Ağacı çok aşarı soğuk havalarda ve çok aşırı sıcak havalarda korur. Ağacın çürümesini ve kurtlanmasını önler. Ağacın gövdesinin alabileceği zararları en az düzeyde düşürmeyi sağlar. Hoş, güzel, hijyenik, temiz pırıl pırıl bir görüntü oluşturur. Ayrıca çok sıcak havalarda da ağacı yanmaya karşı korumak. En büyük etkisi soğuk havalarda ağacı don vurmalarına karşı korumak . Küresel ısınma göz önüne alındığında mevsim değişiklikleri ani don, ani ısı artışları ve azalışları sonucunun doğuracağı etkenler için yararlı etkin bir yöntem. Gövdeden obur dalların çıkmasını azaltmak için sürülür. Kireçleme ağaçları güneş yanığından korumak için yapılıyor. Ağaçlar da güneşten yanabiliyorlar. Bu arada odun dokudaki gözenekleri doldurarak kapattığı için, zararlıların yuv

Azərbaycan Dilində Vurğu Qəbul Etmeyen Şekilçiler

Sözlərdə hecalardan birinin digərlərinə nisbətən daha qüvvətli deyilməsinə heca vurğusu deyilir. Üzərinə vurğu düşən hecaya isə vurğulu heca deyilir. Azərbaycan dilində vurğu adətən söz sonuna düşür. Söz şəkilçi qəbul ederkən vurğu adətən şəkilçinin üzərinə keçir. Məsələn: çiç ə k - çiçəkl ə r - çiçəklərd ə n məkt ə b - məktəbl i - məktəblil ə r - məktəblilərd ə n Buna baxmayaraq dilimizdə bir sıra şəkilçilər var ki onlar vurğu qebul etmirlər. Bu məqalədə Azərbaycan dilində vurğu qebul etməyən şəkilçilər incələnəcək ve bu şekilçilərin hansı hallarda vurğu qebul edib hansı hallarda vurğu qebul etmediyi araşdırılacaqdır. Eyni zamanda bildirmək istəyirəm ki vurğu ilə bağlı daha geniş və ətraflı məlumat üçün Azərbaycan Dilində Vurğunun Praktik Məsələləri adlı məqaləyə də nəzər yetirə bilərsiniz.  1. İsimlərdəki şəxs(xəbərlik) şəkilçiləri Məsələn: müəli'məm müəli'msən müəli'mdir müəli'mik müəli'msiniz müəli'mdirlər Qeyd: -dır4