Hz. Ali "En büyük düşman, düşmanlığını gizleyendir." demiştir. Birde buna dost sandıklarımızın aslında düşman olması eklenirse o zaman durum daha da ilginç bir hal alır.
Türkçede bir tabir vardır. Dost görünümlü düşman. Üzerine romanlar, kitaplar yazılmış bir konu.
Bu makalemde de detaylıca son zamanlarda hayatımıza girmiş FRENEMY kavramını tartışacağım.
En yakınınızdaki dostunuzun aslında bir düşman olup, tehlike yaratıp yaratmayacağını nasıl anlarsınız?
İngilizce’de de artık resmi bir kelime var: ’frenemy’. Türkçeye çevirmeye çalışırsak ’arkadüşman’ veya "dost görünümlü düşman".
Geçtiğimiz aylarda Merriam - Webster’s sözlüğüne geçen 100 yeni İngilizce kelime açıklandı. Bunlardan bazıları tatilini evde geçirme anlayışını ifade eden ’staycation’ veya internet televizyonunda her bir video bölümünün adı olan ’webisode’ gibi kelimelerdi. Bizim dikkatimizi çeken bir diğer kelime de ’frenemy’ oldu; yani birleşimden de anlaşılacağı üzere size dost gibi görünen, ama aslında düşmanınız olan kişi. "Frenemy" aslında yeni bir kelime değil. 1977’de Jessica Mitford tarafından yazılan bir kitapta kullanılmış bir terim. Hatta bu kelime ile daha sonra "Sex and the City" film repliklerinde de karşılaşıyoruz.
Bu noktada önemli bir soru ortaya çıkıyor.
Bir arkadaşınızın "frenemy" olduğunu nasıl anlarsınız? Frenemy nasıl anlaşılır?
Frenemy’ler aslında ikiye ayrılabilir. Birinci grup size zaten kendini belli edenler, ikinci grup ise sessiz ve derinden ilerleyenler. Eğer yakın arkadaşınız sürekli olarak sizinle ilgili olumsuz şeyleri görüyor, dile getiriyorsa (örneğin buluştuğunuzda ilk söylediği şey sivilcelerinizle ilgiliyse) veya ona anlattığınız her özel şeyde size suçlu buluyorsa (örneğin sevgilinizle ayrıldığınızda sürekli olarak onun tarafını tuttuğunu belirtiyorsa) arkadaşınızın sizin için tehlike saçtığını görmek pek zor değil. Zaten çok da keyifli vakit geçiremeyeceğiniz bu arkadaşınızı hayatınızdan çıkarmanız; çıkarmaktan yana değilseniz de az görüştüğünüz ve özel meselelerinizi paylaşmadığınız biri haline dönüştürmeniz doğru olacaktır.
İkinci grup ’frenemy’, yani sessiz ve derinden ilerleyenleri tespit etmek oldukça zordur. Çünkü bu tip arkadaşlar:
sizinle her şeyini konuşur,
daha doğrusu konuşur gibi yapar,
gözlerinizin içine bakarak size dinler,
güven kazanır
ve siz de bir anda kendinizi ona her şeyinizi anlatırken bulursunuz.
Halbuki onunla paylaştığınız her sırrınız başkalarına anlatılmak veya ileride aleyhinize kullanılmak üzere ’frenemy’nin hafızasında yerini almıştır bile. Bu tip düşmanları sezmek çok zordur; bunu ancak ya önceden içgüdüsel olarak tespit edebilir, ya da başınıza bir olay geldikten sonra anlayabilirsiniz.
Dost görünümlü düşmanlar, özellikle sinsi olanları genellikle kadınlarda daha çok rastlanıyor. Erkekler ise genellikle birinci grup frenemy tanımı içerisine girerler.
Yapılan araştırmalar frenemy’nin kadınlarda daha çok görüldüğü ortaya çıkmış. Bunun birçok sebebi var tabi; ama en başı çeken muhtemelen kadınların her şeylerini birbirleriyle paylaşmalarından kaynaklanıyordur. Burada ’frenemy’nin yaptığı size dost gibi görünmek; sizinle ilgili birçok şeyi öğrendikten sonra bunları size karşı kullanmak üzere düşman konumuna geçmektir. Bir yerden sonra öyle bir raddeye gelecektir ki, yaşadığınız mutsuzluklardan veya yaptığınız hatalardan zevk almaya başlayacaktır.
Kadınlarda bu durumun görülmesinin bir diğer nedeni de, çoğunluklu olarak ’sessiz yarış’ içerisinde olmalarıdır. Sizinle yarış içerisinde olan ’frenemy’ler kendilerini siz görmek isterseniz size belli edeceklerdir. Örnek davranışlar sürekli olarak sizi taklit etmeye başlayacak, her sohbette kendilerini sizinle kıyaslayacak, başarılarınızdan rahatsızlık duyacaklardır.
Bir diğer önemli soru ise Frenemy olduğunu anladığınız ve emin olduğunuz bir insandan nasıl kurtulabilirsiniz?
Eğer bu kişi sizin arkadaş grubunuza çoktan dahil olmuş biriyse, onu ani bir şekilde hayatınızdan çıkarmanız her şeyi daha beter edebilir. Unutmayın, onda sizin hakkınızda birçok bilgi, size karşı kullanacağı bir sürü şey var. Dolayısıyla onunla arkadaşlığınızı sürdürmeye devam edin; ama daha az görüşerek ve sadece yüzeysel konuları paylaşarak ilişkinizi devam ettirin. Asla özel konularınızı anlatmadan, hedeflerinizi, planlarınızı onunla paylaşmadan, başkaları hakkındaki görüşlerinizi ona anlatmadan konuşmalarınızı sonlandırın. Bu şekilde mesafeli bir ilişkiden kolay kolay sorun doğmayacaktır.
Siz siz olun, samimiyete kolay kolay kanmayın. Özel konularınızı paylaşmamaya özen gösterin. Gerek iş hayatınızda, gerek özel yaşamınızda ’frenemy’lere karşı gözünüzü dört açın.
Bir önemli uyarı ise, bu makaleyi okuduktan sonra muhtemelen tüm arkadaşlıklarınızı gözden geçirme aşamasında olayların ve yaşanmışlıkların iyi taraflarını da görmeye çalışın, yani sadece burada anlatılanlar var diye bir kişi frenemy olmayabilir. Burada anlatılanların kişilik özellikleri de olabilir. Yani olasılıkları göz önünde bulundurabilmek önemli konudur.
Hayatımızdaki "Frenemy-Dost Görünümlü Düşmanlar"ı çoğu zaman zarar görmeden farkedemiyoruz. Sevdiğim bir söz var bu konuyla alakalı, "Bir insanı tanımak istiyorsanız, çıkarlarınızın çakıştığı anlara dikkat edin."
YanıtlaSilAslında iyi birer gözlemci olmayı başarabilirsek, bu türden insanların kötü niyetleriyle ilgili açık verdiklerini de görebiliriz. Her ne kadar sessiz ve derinden ilerleseler de...
Paylaşım için teşekkürler :)