Özet
Türk soylarından biri olan Ahıska Türkleri uzun zaman tarihi vatanlarından zorla ayrılarak eski Sovet Cumhur Başqanlığının çeşitli yerlerine sürgün edilmelerine rağmen, kendi özelliklerini- dil, ev-maişet, kültür ve folklorunu koruya bilmişlertir. Ahıska Türklerinin folklorunun en çok sevilen ve yaygın janrlarından biri de atasözleritir. Atasözleri insan hayatının farklı alanlarındaki müşahidelerinden ortaya çıkan sonuçları bedii-poetik şekilde, en büyük anlamları ve hikmetleri basit ve anlaşılır bir şekilde anlatan eşsiz kelime hazinesidir.
Anahtar kelimeler: Ahıska Türkleri, atasözü, hikmetler, gerçekler.
Türk soylarından biri olan Ahıska Türkleri uzun zaman tarihi vatanlarından zorla ayrılarak eski Sovet Cumhur Başqanlığının çeşitli yerlerine sürgün edilmelerine rağmen, kendi özelliklerini- dil, ev-maişet, kültür ve folklorunu koruya bilmişlertir. Ahıska Türklerinin folklorunun en çok sevilen ve yaygın janrlarından biri de atasözleritir. Atasözleri insan hayatının farklı alanlarındaki müşahidelerinden ortaya çıkan sonuçları bedii-poetik şekilde, en büyük anlamları ve hikmetleri basit ve anlaşılır bir şekilde anlatan eşsiz kelime hazinesidir.
Anahtar kelimeler: Ahıska Türkleri, atasözü, hikmetler, gerçekler.
Summary
Although Ahiska Turks, one of the Turkish lords, have forcibly separated from their historical homeland for a long time and were exiled to various parts of the former USSR, they have inherited their language, home, culture and folklore. One of the most popular and popular songs of the folklore of the Ahıska Turks is the words of ancestors. Proverbs are the unique vocabulary that tells the results that come out in different areas of human life in a poetic way, with the greatest meanings and wisdom in the simplest and most understandable way.
Key words: Ahıska Turks, proverbs, wisdoms, facts.
Dünya tarihinde farklı nedenlerden çeşitli ülkelere sepelenmeye maruz kalan halklardan biri de hazırda Özbekistan'da, Kazakistan'da, Azerbaycan'da, Kırgızistan'da, Rusya Federasyonu'nda, Türkiye'de yaşayan Ahıska türkleridir. XX yüzyılın 45 yılı içinde iki kez yaşadıkları mekanları zorla terk etmeye zorlanmış Ahıska Türkleri öncelikle 1944 yılında Gürcistan'ın güney-batısındaki Mesxeti-Cavaxetiya bölgesinden Orta Asya'ya sürgün edilmiş, daha sonra ise 1989 yılında milliyetçi unsurların kışkırtmasıyla Özbekistan'dan başka yerlere -Rusya Federasyonu, Ukrayna ve Azerbaycan'a göç etmek zorunda kalmışlardır. Azerbaycan'a gelen Ahıska Türkleri, esasen, Saatlı, Sabirabad, Ağstafa, Beyleqan, Xaçmaz, Quba, Qazax, Şamahı, ayrıca çok az kısmı İsmayıllı bölgelerinde yerleşmişler. Ahıska Türkleri Azerbaycanda daha bir facia ile karşı karşıya kaldılar:1944 yılında onların Gürcistan'dan deportasiyasına neden olmuş Ermeniler bu kez onları mülteci olarak yerleştikleri Karabağ topraklarından göç ettiler.
Although Ahiska Turks, one of the Turkish lords, have forcibly separated from their historical homeland for a long time and were exiled to various parts of the former USSR, they have inherited their language, home, culture and folklore. One of the most popular and popular songs of the folklore of the Ahıska Turks is the words of ancestors. Proverbs are the unique vocabulary that tells the results that come out in different areas of human life in a poetic way, with the greatest meanings and wisdom in the simplest and most understandable way.
Key words: Ahıska Turks, proverbs, wisdoms, facts.
Dünya tarihinde farklı nedenlerden çeşitli ülkelere sepelenmeye maruz kalan halklardan biri de hazırda Özbekistan'da, Kazakistan'da, Azerbaycan'da, Kırgızistan'da, Rusya Federasyonu'nda, Türkiye'de yaşayan Ahıska türkleridir. XX yüzyılın 45 yılı içinde iki kez yaşadıkları mekanları zorla terk etmeye zorlanmış Ahıska Türkleri öncelikle 1944 yılında Gürcistan'ın güney-batısındaki Mesxeti-Cavaxetiya bölgesinden Orta Asya'ya sürgün edilmiş, daha sonra ise 1989 yılında milliyetçi unsurların kışkırtmasıyla Özbekistan'dan başka yerlere -Rusya Federasyonu, Ukrayna ve Azerbaycan'a göç etmek zorunda kalmışlardır. Azerbaycan'a gelen Ahıska Türkleri, esasen, Saatlı, Sabirabad, Ağstafa, Beyleqan, Xaçmaz, Quba, Qazax, Şamahı, ayrıca çok az kısmı İsmayıllı bölgelerinde yerleşmişler. Ahıska Türkleri Azerbaycanda daha bir facia ile karşı karşıya kaldılar:1944 yılında onların Gürcistan'dan deportasiyasına neden olmuş Ermeniler bu kez onları mülteci olarak yerleştikleri Karabağ topraklarından göç ettiler.
Ahıska Türkleri Nüfus Dağılımı |
Ahıska Türklerine ilişki deportasiyaya kadar da yaşadıkları Gürcistan'da iyi değildi: onların pasaport ve diğer kişisel belgelerinde milliyyetinin türk gibi yazılması yasak olunarak onlara başka bir halkın adı ( "Müslüman gürcüsü") verilmesine gayret edilmişti.
Yollarda ve zorla köçürüldükleri bölgelerde hastalıktan, gurbet derdinden, doğma toprak kaybının azabından, sürgündeki ev sıkıntılarının doğurduğu ağrılardan binlerce Ahıska Türkü öldü, birçok akraba aileler ve onların üyeleri birbirinden ayrı düştüler. Tüm bu acılardan kahramanca çıkan, hiçbir hakaret ve tehdit karşısında eğilmeyen, kırılmayan, sınmayan Ahıska Türkleri sadece kendi cismani varlıklarını değil, hem de kendi alemlerini, ruhlarını ve en önemlisi, mensup oldukları Türk kökenlerini, konuştukları Türkçenin Doğu Anadolu lehçesini, değişmez olarak korudular. Ahıska Türkleri kendi milli varlıklarını korumakla birlikte yaşadıkları diğer ulusların içinde erimemişler. "Bilge dedeleri, ağbirçek, nurlu neneleri bu halkın manevi varlığını, bilgelik hazinesini yaratmış, yeni nesillere ötürmüş, manevi çırağı sönmeye qoymamışlar"
(https://az.wikipedia.org/wiki/Ax%C4%B1sqa_t%C3%BCrkl%C9%99ri-2016)
Kaynaklar:
Ahıska türk folkloru.Bakü,”Nurlan”, 2010, 268 s.
Hacılı A. Ahıska türkleri:Veten bilgisi İstanbul,2009, s.3.
Rivarol A. Türk Atasözleri ve Deyimleri, İstanbul, 1991, 128 s.
Zeynallı H. Seçilmiş eserleri. Bakü, Yazıçı, 1982, 319 s.
Müellifin şexsi arxivi.V qovluq, 6 s.
Гордлевский В.А. Из истории османской пословицы и поговорки. «Избранные сочинения», т.2. М.,1961, c. 25.
Yollarda ve zorla köçürüldükleri bölgelerde hastalıktan, gurbet derdinden, doğma toprak kaybının azabından, sürgündeki ev sıkıntılarının doğurduğu ağrılardan binlerce Ahıska Türkü öldü, birçok akraba aileler ve onların üyeleri birbirinden ayrı düştüler. Tüm bu acılardan kahramanca çıkan, hiçbir hakaret ve tehdit karşısında eğilmeyen, kırılmayan, sınmayan Ahıska Türkleri sadece kendi cismani varlıklarını değil, hem de kendi alemlerini, ruhlarını ve en önemlisi, mensup oldukları Türk kökenlerini, konuştukları Türkçenin Doğu Anadolu lehçesini, değişmez olarak korudular. Ahıska Türkleri kendi milli varlıklarını korumakla birlikte yaşadıkları diğer ulusların içinde erimemişler. "Bilge dedeleri, ağbirçek, nurlu neneleri bu halkın manevi varlığını, bilgelik hazinesini yaratmış, yeni nesillere ötürmüş, manevi çırağı sönmeye qoymamışlar"
(https://az.wikipedia.org/wiki/Ax%C4%B1sqa_t%C3%BCrkl%C9%99ri-2016)
Ahıska Türklerinin kökeni, tarihi, dil ve kültür geleneklerinin yorulmaz araştırmacı prof. A.Hacılı "Ahıska Türk Folkloru" kitabıəna giriş sözünde şöyle yazıyor: "Türk ellerinin kavşağında, göç yolları üzerinde bulunan bu obada çeşitli türk bölgelerinin birçok zenginlikleri toplanmıştır. Ahıska ilçesinde Anadolu halayları, hem Borçalı gözellemeleri geliyor ... (Axısqa türk folkloru, 2010, s.3) Alim onaylar ki, "... Ahıska Türkleri Türkiye ve Azerbaycan Türkleri arasında geçiş konumunda duran özgü etnografik gruptur." (Hacılı, 2009, s.3)
Azerbaycan'ın güzel doğası ile farklanan İsmayıllı bölgesi kendi etnik deseniyle de dikkat çekiyor. Burada azeri türkleri ile birlikte az sayıdaki uluslar: lahıclar, tatlar, lezgiler, molokan rusları, haputlular, kürtler ve Ahıska Türkleri yaşıyor. İsmayıllı etnik ortamı için az sayıdaki ahıskalılar buraya Özbekistan'dan ve Karabağ'dan göç düşürüldükten sonra gelmişlerdir. Esasen dağeteyi köylerde bulunan, çoğunluğu da tarım ve hayvancılıkla uğraşan Ahıska Türkleri toplumla sık dil bulmuş, kendi emekseverlikleri, halallıkları, merdlikleri, içtenlikleri, dürüstülükleri, milli geleneklerine sadiqlikleri ile yerel halkın beğenisini kazandılar.
Bu makalemizde biz Ahıska Türk folklorunun önemli bir ürün olan ata sözlerini araştırma nesnesi olarak çok ilginç ve güncel bir konu olarak araşatırmışıq. Araştırmamızda bu folklor örneklerinin özellikleri hakkında fikirlerimiz de yansır.
Atasözü folklorun öyle bir ürünü ki, o zaman halkın bilgelik pınarı kaynıyor, yüzyılların sınavından çıkmış öğretici fikirler ve sonuçlar lakonik ve anlaşılır bir şekilde yorumlanıyor ve çeşitli hayati durumlarda kendini doğrultmuş gerçekler somut olgularla onaylanıyor. Atalar sözlerini kutsal kabul eden araştırıcı V.A.Qordlevski şöyle yazar: "... halk bilgeliğinin simgesi olan bu ifadeler anne sütü ile birlikte kana girer, hayatın hangi alanından sohbet giderse gitsin, onlardan daima kullanılır. Milliyetine, ırkına bakılmaksızın istenilen halkın temsilcileri için atasözleri babalardan kalma en değerli miras, hazinedir, Slav halklarında «İncil», Türk halklarında «Kur'an» nasıl kutsalsa, atasözü de öylece mukaddestir"". (Гордлевский, 1961, c.25) A.Rivarol ise atasözleri hakkında yazıyor: "atasözleri, her milletin tecrübesinin denemesi; yüzyılların formül haline getirilmiş akıl hazinesidir "(Rivarol, 1991, s.42.).
Azerbaycan folklorunun ilk araştırıcılarından biri olan H.Zeynallı atalar sözlerini yüksek değerlendirerek şöyle yazıyor: "Onları inceleyen birisi o sözleri yaratan halkın sıradan aile hayatından başlayıp toplumsal yaklaşımına kadar, tarih boyunca geçirmiş olduğu ekonomik dönemlere kadar, hatta o elin bediyat, ruhiyyat, ahlak, din ve felsefesine vakıf olabilir ... "(Zeynallı, 1982, s. 127) Bu fikirlerle anlaşarak diyebiliriz ki, en çok sevilen ve en yaygın bir folklor ürünü olan ata sözlerinde onu yaratan halkın etnografik çizgileri, Vatana sevgisi, ev-maişat tarzı, bu milletin asırlardır oluşmuş etnopsixologiyası, eski inançları, dini görüşleri, aile içinde ebeveyn -övlad, büyük-küçük ilişkileri, toplum-insan ve insanlararası ilişkiler vb. yer buluyor.
Üstünde doğup neş'et etdigi toprağı doğma vatan bilen insanlar için bundan aziz, bundan kutsal bir şey olamaz. Her şeyini vererek sadece vatana kavuşmak bu atalar sözlerinin temel fikirdir. Şimdi de ahıskalıların vatan ve doğma yurt sevgisine ait babalar sözlerini ele alalım: "Vetenime kavuştum, cesedime can geldi. Var -dövletim yitürdüm, canımı Vetenüme yetürdüm. Vatanı sevmek imandandır, vay ona ki, içinde olmıya" (Şexsi arxiv, V qovluq, s.2) Anaya sevgi hissi genellikle vatana sevgi ile birlikte tasavvur edilir:"Ana gibi yar olmaz, vatan gibi devlet-var" (Şexsi arxiv, V qovluq, s.3) Yıllarca gurbetin ağrısı-acısı yaşamış Ahıska Türklerinin en büyük derdi hala doğma yurtlarından uzakta-qürbetde yaşamalarıdır, bunu atalar sözlerinde de görmek mümkündür: "Karibin boynu bükük olur. Karibin kimsesi yok, allahı vardır. Yurdundan sürülen yurduna varınca ağlar. Köçdügün yurdun kıymetini qonduğun yurtta bilürsen" (Şexsi arxiv, V qoluq, s.3) Bu mekale hazırlanırken İsmayıllı bölgəsinin Qoşakend köyünde yaşayan 20 den fazla Ahıska Türk ailesinden birinin misafiri oldum. Vaktiyle Özbekistan'ın Semerkand vilayetinin İştixan ilçesinde yaşamış Asfandiyev Letifşah ve Ramizova Zülfiyyenin altı bebek çocukla Azerbaycan'a göç gelmeleri hakkında hazin kıssalarını dinledim. Onların yolboyu ve yerleştikleri zaman çektikleri acıları, baba ve annelerin de, evlatların da talelerine düşen qeriblik derdini hissetmemek mümkün değildi.
Hissediliyordu ki, bu insanlar hala kendilerini Ahıskadan, Dersel köyünden olduklarını unutmuyor ve düştüğü çetnliklerde hiçbir zaman pes düşmeyen, sınmayan ve başını dik tutmağaı başaran Ahıska Türklerinin yarattıkları ata sözlerinde iyimserlik ve geleceğe güven duygusu çok güçlüdür: "Dünyaya ümidinen demişler, bize de bir gün dogar. Bögünün yarıni var, yarının yarının hoş güni vardur. Ayın on beş güni qaranlıx olsa da, on beş güni aydınluxdur" (Şexsi arxiv, V qovluq, s.6). Bu atalar sözlerinde dini inançlar ve kavramlardan kullanılarak özel eksikliklerden uzak olmaya ve İslâm'ın günah saydığı şeylerden sakınmaya ve emekseverliye çağrı sesleniyor :" Allah demiş-çalış, kulum, vericiyim. Ziyade xarclamağ mekrufdur. Sadağa veren eller dert görmez"(Axısqa türk folkloru, 2010, s.9) Bazı ata sözlerinde eski inançlar ve sınamalar da yansır:" Ana kısmı bedva edince memeleri duva edermiş. Baba kısmı bedva edince buyukları amino deyermiş. Vaxtsız öten horozun başını keserler "(Axısqa türk folkloru, 2010, s.11)
Ahlak terbiyesi atalar sözlerinin esas amacıdır desek yanlış yapmayız. Onlarda lakonik şekilde, bu tarza ait şiirsel unsurlardan kullanılarak derin fikirler ve halk hikmeti ifade edilmiştir. Örneğin, "Bir baltaya sap ol"(Axısqa türk folkloru, 2010, s.12) ifadesinde topluma yararlı olmak, "Erkek olan sözinde durur" "(Axısqa türk folkloru, 2010, s.17) ata sözünde sözün değerine, "Öpülecek yüzi tüfrülecek etme." (Axısqa türk folkloru, 2010, s.23) ifadesinde ise haysiyetini korumak, "Musafir évin yaxışığıdır" Türk halklarının konukseverliği, "Gökde yıldız ararken yerdeki çukuru görmüyor "(Axısqa türk folkloru, 2010, s.20) atasözü ise kendisinden razı adamlara işaret ediyor.
Türk illerinde büyüklere saygı çok önemli sayılıp, bunu Ahıska ata sözlerinde görmek mümkündür: "Böyügün sözünü tutmiyan uluya-uluya kalır. Böyüksüz evde bereket olmaz. Böyügüni tanımiyan Allahını tanımaz "(Axısqa türk folkloru, 2010, s.13). İnsani ilişkilerin zirvesi sayılan dostluk atalar sözlerinde özel olarak değerlendirilir: "Dost yolunda tufan olur, kar olur. Dostun yoksa -ara, tapdinsa -qori. Dost acıdıb söyler, düşman güldürüp"(Axısqa türk folkloru, 2010, s.16).
Atalar sözlerinde insanda bilgelik, her yaşam anında akılla iş görmek, sabırlı olmak ve zor anlarda en doğru karar verebilmek yüksek ölçülür: "Bir akıllı baş bin başı tutar. Akılsız baş, neyner traş? Akilliynen çekişmax ceyilinen helva yemekten eydür. Akıllı gördügünü, akilsız eşitdigüni söyler "(Axısqa türk folkloru, 2010, s.11).Yılların denemesinden çıkmış atalar sözlerinde, aileiçi ilişkiler dikkatten kenarda kalmamıştır:"Oğul babasına göre sofra açar. Annesi kızını ögse -bırak da kaç, el ögse al da kaç. Karısız ev-susuz degirman gibidir” (Axısqa türk folkloru, 2010, s.23).
Bazı babalar sözlerinde Ahıska Türklerinin Türk soylu olduğu defalarca hatırlatılıyor, Türklere özgü olan zehmetseverlik, mertlik ve sadakat gibi özellikler bazen doğrudan, bazen dolaylı, bazen de şakayla kaydedilir. "Türk para bulsa tavar verür. Türk giden yere bereket gider. Arap toyunca yiyar, türk ölünce. Soylu soyunu yütürmez, soyunu yütürmez "(Axısqa türk folkloru, 2010, s.25).
Ahıska Türklerinin hayvanlarla ilgili atalar sözlerinde insanlardaki özellikler alegorik şekilde hayvanlara özgü belirtiler aracılığıyla verilir: "At yerine eşek bağlama. Atın izi itin izine karışmaz. Eşek ne bilür, hurma ne tadur. Yügrek at yemini kendi arur. Kedi cigere yetişmezse, oruçtur der. Topal eşeginen kervana katılma "(Axısqa türk folkloru, 2010, s.10).
Sözün yaratıcı gücünü, yerinde ve az söylenmesini onaylayan atasözü de az değil: "Söz var ev için, söz var el için. Sözü yerinde söyle. Söz var gelür gider, söz var, delür geçer. Düz söz baş keser. Düz söz kılıçtan keskin "(Axısqa türk folkloru, 2010, s.24).
Öyle Ahıska atasözleri var ki, ya tamamen Azerbaycan folklorunda işlenen atalar sözünün aynısıdır: "Ağaç dibinden su içer. Veren eli kesmezler. Qorkan göze çöp düşer" "(Axısqa türk folkloru, 2010, s.11) , ya da belirli kelimeler ve sesler ferqlendirilib: "Dilün kemügi yoktur. Baba olmax qolaydır, babaluğ etmağ zor "(Axısqa türk folkloru, 2010, s.15)
Axısqa atasözleri incelenirken onlardaki şiirsel ifade olanakları, onların sözdizimsel yapısı "Paşa'nın varı gitmiş, paşanın canı çıkmış. Türk atının samanı bol gerek. O gelse daşinen, sen git aşinen "(Axısqa türk folkloru, 2010, s.23), kelimelerin semantikası " Başqasının qaşuğinen karın doymaz. Tatlı dil yılanı deşigiden çıxarur " "(Axısqa türk folkloru, 2010, s.11)., cümledahili özelden genele, yahut tersine bağlantılar "Şefteliden bağ olmaz. Gül dikensiz olmaz. Adam adıyla tanınır (Axısqa türk folkloru, 2010, s.28), şiirsel figürler (Vatan özlemi çektim, gözlerime kan geldi. Akıllı düşmandan korkma, deli dosttan kork "(Axısqa türk folkloru, 2010, s.13), nesir ve nazımdan aynı derecede kullanarak:"Oğlan doğurdum-oydu beni, kız doğurdum -soydu beni. Önde giden yorulur, arkada kalan soyulur. Ölüm ile öc alınmaz. Ölümi olan bir gün ağlar, delisi olan her gün ağlar "(Axısqa türk folkloru, 2010, s.22) vb. bu tarz Ahıska folkloru için ne kadar önemli olduğunu gösterdi.
Araştırma sırasında daha bir husus dikkati çekiyor: "Yad ortamda, çeşitli dillerin kapsamında uzun bir gelişme yolu geçmiş Ahıska Türklerinin dili eski katları saklamakla beraber, bölgesel etkilerden de yaka kurtaramamıştır. Dil dar ortama, durgunluk durumuna düştüğünde sosyal işleini kısmen kaybeder, onun yayılma alanı ise zayıftır. Ahıska Türklerinin ... dili ancak kommunikativ ve teserrüfatla ilişkin tutumunu koruyup saklamıştır " (http://www.axiska.narod.ru/3.4..htm, 2002-2003)
Ahıska Türklerinin atalar sözlerinin dilinde göre üç grup kelimeye rastlanır:
1) özel türk sözleri: soxax-küçə, çocuq-uşaq, kendi-öz, kedi-pişik, qari-arvad, çarşı-pazar.
2) telaffuzu farklı Azerbaycan sözleri: komşu-qonşu, taş-daş, tilki-tülkü, əv-ev.
3) Hem Azerbaycan, hem de ahıskalıların dilinde aynı sözler: ana, Tanrı, ağ, düşmən, dost.
Makalede araşdırılanları genelleme apararaq aşağıdaki sonuçlara varabiliriz:
• mövzuca rengerenglik, sanatsal-şiirsel ifade gücüne göre oldukça tesirlilik, diline göre zengin ifadelilik, türün kendine özgü form elementlerine riayet etme ve her bir numunenin bir hayat dersi seciyyesi taşıması Ahıska atalar sözlerinin esas tarafıdır.
• Ahıska atasözleri Türklere ait tüm milli-manevi değerleri (Vatana ve anneye sevgi, aklın ve sözün gücü, emekseverlik, dostluk, dürüstlük vb.) eks etdirir. Bununla beraber, birlikte yaşadığı diğer halkların (Azeriler, Ruslar, lahıclar ve b. ) etkisi kendisini kısmen de olsa gösteriyor, buna kanıt olarak içerik ve yapıları benzer atalar sözlerinin olmasıdır.
• Ahıskalılar nerede, hangi şartlarda ve halkların çevresinde yaşamalarından ve meskulaşdıqları yerde saylarından bakılmaksızın yılların ayrılığı, gurbet acıları bu halkın içindeki yaşama zevkini, geleceğe güven, ulusal soy-köküne bağlılık hislerini yok etmemiş ve folklorunda ölmez türk ruhunu yaşatabilmiştir.
Azerbaycan'ın güzel doğası ile farklanan İsmayıllı bölgesi kendi etnik deseniyle de dikkat çekiyor. Burada azeri türkleri ile birlikte az sayıdaki uluslar: lahıclar, tatlar, lezgiler, molokan rusları, haputlular, kürtler ve Ahıska Türkleri yaşıyor. İsmayıllı etnik ortamı için az sayıdaki ahıskalılar buraya Özbekistan'dan ve Karabağ'dan göç düşürüldükten sonra gelmişlerdir. Esasen dağeteyi köylerde bulunan, çoğunluğu da tarım ve hayvancılıkla uğraşan Ahıska Türkleri toplumla sık dil bulmuş, kendi emekseverlikleri, halallıkları, merdlikleri, içtenlikleri, dürüstülükleri, milli geleneklerine sadiqlikleri ile yerel halkın beğenisini kazandılar.
Bu makalemizde biz Ahıska Türk folklorunun önemli bir ürün olan ata sözlerini araştırma nesnesi olarak çok ilginç ve güncel bir konu olarak araşatırmışıq. Araştırmamızda bu folklor örneklerinin özellikleri hakkında fikirlerimiz de yansır.
Atasözü folklorun öyle bir ürünü ki, o zaman halkın bilgelik pınarı kaynıyor, yüzyılların sınavından çıkmış öğretici fikirler ve sonuçlar lakonik ve anlaşılır bir şekilde yorumlanıyor ve çeşitli hayati durumlarda kendini doğrultmuş gerçekler somut olgularla onaylanıyor. Atalar sözlerini kutsal kabul eden araştırıcı V.A.Qordlevski şöyle yazar: "... halk bilgeliğinin simgesi olan bu ifadeler anne sütü ile birlikte kana girer, hayatın hangi alanından sohbet giderse gitsin, onlardan daima kullanılır. Milliyetine, ırkına bakılmaksızın istenilen halkın temsilcileri için atasözleri babalardan kalma en değerli miras, hazinedir, Slav halklarında «İncil», Türk halklarında «Kur'an» nasıl kutsalsa, atasözü de öylece mukaddestir"". (Гордлевский, 1961, c.25) A.Rivarol ise atasözleri hakkında yazıyor: "atasözleri, her milletin tecrübesinin denemesi; yüzyılların formül haline getirilmiş akıl hazinesidir "(Rivarol, 1991, s.42.).
Azerbaycan folklorunun ilk araştırıcılarından biri olan H.Zeynallı atalar sözlerini yüksek değerlendirerek şöyle yazıyor: "Onları inceleyen birisi o sözleri yaratan halkın sıradan aile hayatından başlayıp toplumsal yaklaşımına kadar, tarih boyunca geçirmiş olduğu ekonomik dönemlere kadar, hatta o elin bediyat, ruhiyyat, ahlak, din ve felsefesine vakıf olabilir ... "(Zeynallı, 1982, s. 127) Bu fikirlerle anlaşarak diyebiliriz ki, en çok sevilen ve en yaygın bir folklor ürünü olan ata sözlerinde onu yaratan halkın etnografik çizgileri, Vatana sevgisi, ev-maişat tarzı, bu milletin asırlardır oluşmuş etnopsixologiyası, eski inançları, dini görüşleri, aile içinde ebeveyn -övlad, büyük-küçük ilişkileri, toplum-insan ve insanlararası ilişkiler vb. yer buluyor.
Üstünde doğup neş'et etdigi toprağı doğma vatan bilen insanlar için bundan aziz, bundan kutsal bir şey olamaz. Her şeyini vererek sadece vatana kavuşmak bu atalar sözlerinin temel fikirdir. Şimdi de ahıskalıların vatan ve doğma yurt sevgisine ait babalar sözlerini ele alalım: "Vetenime kavuştum, cesedime can geldi. Var -dövletim yitürdüm, canımı Vetenüme yetürdüm. Vatanı sevmek imandandır, vay ona ki, içinde olmıya" (Şexsi arxiv, V qovluq, s.2) Anaya sevgi hissi genellikle vatana sevgi ile birlikte tasavvur edilir:"Ana gibi yar olmaz, vatan gibi devlet-var" (Şexsi arxiv, V qovluq, s.3) Yıllarca gurbetin ağrısı-acısı yaşamış Ahıska Türklerinin en büyük derdi hala doğma yurtlarından uzakta-qürbetde yaşamalarıdır, bunu atalar sözlerinde de görmek mümkündür: "Karibin boynu bükük olur. Karibin kimsesi yok, allahı vardır. Yurdundan sürülen yurduna varınca ağlar. Köçdügün yurdun kıymetini qonduğun yurtta bilürsen" (Şexsi arxiv, V qoluq, s.3) Bu mekale hazırlanırken İsmayıllı bölgəsinin Qoşakend köyünde yaşayan 20 den fazla Ahıska Türk ailesinden birinin misafiri oldum. Vaktiyle Özbekistan'ın Semerkand vilayetinin İştixan ilçesinde yaşamış Asfandiyev Letifşah ve Ramizova Zülfiyyenin altı bebek çocukla Azerbaycan'a göç gelmeleri hakkında hazin kıssalarını dinledim. Onların yolboyu ve yerleştikleri zaman çektikleri acıları, baba ve annelerin de, evlatların da talelerine düşen qeriblik derdini hissetmemek mümkün değildi.
Hissediliyordu ki, bu insanlar hala kendilerini Ahıskadan, Dersel köyünden olduklarını unutmuyor ve düştüğü çetnliklerde hiçbir zaman pes düşmeyen, sınmayan ve başını dik tutmağaı başaran Ahıska Türklerinin yarattıkları ata sözlerinde iyimserlik ve geleceğe güven duygusu çok güçlüdür: "Dünyaya ümidinen demişler, bize de bir gün dogar. Bögünün yarıni var, yarının yarının hoş güni vardur. Ayın on beş güni qaranlıx olsa da, on beş güni aydınluxdur" (Şexsi arxiv, V qovluq, s.6). Bu atalar sözlerinde dini inançlar ve kavramlardan kullanılarak özel eksikliklerden uzak olmaya ve İslâm'ın günah saydığı şeylerden sakınmaya ve emekseverliye çağrı sesleniyor :" Allah demiş-çalış, kulum, vericiyim. Ziyade xarclamağ mekrufdur. Sadağa veren eller dert görmez"(Axısqa türk folkloru, 2010, s.9) Bazı ata sözlerinde eski inançlar ve sınamalar da yansır:" Ana kısmı bedva edince memeleri duva edermiş. Baba kısmı bedva edince buyukları amino deyermiş. Vaxtsız öten horozun başını keserler "(Axısqa türk folkloru, 2010, s.11)
Ahlak terbiyesi atalar sözlerinin esas amacıdır desek yanlış yapmayız. Onlarda lakonik şekilde, bu tarza ait şiirsel unsurlardan kullanılarak derin fikirler ve halk hikmeti ifade edilmiştir. Örneğin, "Bir baltaya sap ol"(Axısqa türk folkloru, 2010, s.12) ifadesinde topluma yararlı olmak, "Erkek olan sözinde durur" "(Axısqa türk folkloru, 2010, s.17) ata sözünde sözün değerine, "Öpülecek yüzi tüfrülecek etme." (Axısqa türk folkloru, 2010, s.23) ifadesinde ise haysiyetini korumak, "Musafir évin yaxışığıdır" Türk halklarının konukseverliği, "Gökde yıldız ararken yerdeki çukuru görmüyor "(Axısqa türk folkloru, 2010, s.20) atasözü ise kendisinden razı adamlara işaret ediyor.
Türk illerinde büyüklere saygı çok önemli sayılıp, bunu Ahıska ata sözlerinde görmek mümkündür: "Böyügün sözünü tutmiyan uluya-uluya kalır. Böyüksüz evde bereket olmaz. Böyügüni tanımiyan Allahını tanımaz "(Axısqa türk folkloru, 2010, s.13). İnsani ilişkilerin zirvesi sayılan dostluk atalar sözlerinde özel olarak değerlendirilir: "Dost yolunda tufan olur, kar olur. Dostun yoksa -ara, tapdinsa -qori. Dost acıdıb söyler, düşman güldürüp"(Axısqa türk folkloru, 2010, s.16).
Atalar sözlerinde insanda bilgelik, her yaşam anında akılla iş görmek, sabırlı olmak ve zor anlarda en doğru karar verebilmek yüksek ölçülür: "Bir akıllı baş bin başı tutar. Akılsız baş, neyner traş? Akilliynen çekişmax ceyilinen helva yemekten eydür. Akıllı gördügünü, akilsız eşitdigüni söyler "(Axısqa türk folkloru, 2010, s.11).Yılların denemesinden çıkmış atalar sözlerinde, aileiçi ilişkiler dikkatten kenarda kalmamıştır:"Oğul babasına göre sofra açar. Annesi kızını ögse -bırak da kaç, el ögse al da kaç. Karısız ev-susuz degirman gibidir” (Axısqa türk folkloru, 2010, s.23).
Bazı babalar sözlerinde Ahıska Türklerinin Türk soylu olduğu defalarca hatırlatılıyor, Türklere özgü olan zehmetseverlik, mertlik ve sadakat gibi özellikler bazen doğrudan, bazen dolaylı, bazen de şakayla kaydedilir. "Türk para bulsa tavar verür. Türk giden yere bereket gider. Arap toyunca yiyar, türk ölünce. Soylu soyunu yütürmez, soyunu yütürmez "(Axısqa türk folkloru, 2010, s.25).
Ahıska Türklerinin hayvanlarla ilgili atalar sözlerinde insanlardaki özellikler alegorik şekilde hayvanlara özgü belirtiler aracılığıyla verilir: "At yerine eşek bağlama. Atın izi itin izine karışmaz. Eşek ne bilür, hurma ne tadur. Yügrek at yemini kendi arur. Kedi cigere yetişmezse, oruçtur der. Topal eşeginen kervana katılma "(Axısqa türk folkloru, 2010, s.10).
Sözün yaratıcı gücünü, yerinde ve az söylenmesini onaylayan atasözü de az değil: "Söz var ev için, söz var el için. Sözü yerinde söyle. Söz var gelür gider, söz var, delür geçer. Düz söz baş keser. Düz söz kılıçtan keskin "(Axısqa türk folkloru, 2010, s.24).
Öyle Ahıska atasözleri var ki, ya tamamen Azerbaycan folklorunda işlenen atalar sözünün aynısıdır: "Ağaç dibinden su içer. Veren eli kesmezler. Qorkan göze çöp düşer" "(Axısqa türk folkloru, 2010, s.11) , ya da belirli kelimeler ve sesler ferqlendirilib: "Dilün kemügi yoktur. Baba olmax qolaydır, babaluğ etmağ zor "(Axısqa türk folkloru, 2010, s.15)
Axısqa atasözleri incelenirken onlardaki şiirsel ifade olanakları, onların sözdizimsel yapısı "Paşa'nın varı gitmiş, paşanın canı çıkmış. Türk atının samanı bol gerek. O gelse daşinen, sen git aşinen "(Axısqa türk folkloru, 2010, s.23), kelimelerin semantikası " Başqasının qaşuğinen karın doymaz. Tatlı dil yılanı deşigiden çıxarur " "(Axısqa türk folkloru, 2010, s.11)., cümledahili özelden genele, yahut tersine bağlantılar "Şefteliden bağ olmaz. Gül dikensiz olmaz. Adam adıyla tanınır (Axısqa türk folkloru, 2010, s.28), şiirsel figürler (Vatan özlemi çektim, gözlerime kan geldi. Akıllı düşmandan korkma, deli dosttan kork "(Axısqa türk folkloru, 2010, s.13), nesir ve nazımdan aynı derecede kullanarak:"Oğlan doğurdum-oydu beni, kız doğurdum -soydu beni. Önde giden yorulur, arkada kalan soyulur. Ölüm ile öc alınmaz. Ölümi olan bir gün ağlar, delisi olan her gün ağlar "(Axısqa türk folkloru, 2010, s.22) vb. bu tarz Ahıska folkloru için ne kadar önemli olduğunu gösterdi.
Araştırma sırasında daha bir husus dikkati çekiyor: "Yad ortamda, çeşitli dillerin kapsamında uzun bir gelişme yolu geçmiş Ahıska Türklerinin dili eski katları saklamakla beraber, bölgesel etkilerden de yaka kurtaramamıştır. Dil dar ortama, durgunluk durumuna düştüğünde sosyal işleini kısmen kaybeder, onun yayılma alanı ise zayıftır. Ahıska Türklerinin ... dili ancak kommunikativ ve teserrüfatla ilişkin tutumunu koruyup saklamıştır " (http://www.axiska.narod.ru/3.4..htm, 2002-2003)
Ahıska Türklerinin atalar sözlerinin dilinde göre üç grup kelimeye rastlanır:
1) özel türk sözleri: soxax-küçə, çocuq-uşaq, kendi-öz, kedi-pişik, qari-arvad, çarşı-pazar.
2) telaffuzu farklı Azerbaycan sözleri: komşu-qonşu, taş-daş, tilki-tülkü, əv-ev.
3) Hem Azerbaycan, hem de ahıskalıların dilinde aynı sözler: ana, Tanrı, ağ, düşmən, dost.
Makalede araşdırılanları genelleme apararaq aşağıdaki sonuçlara varabiliriz:
• mövzuca rengerenglik, sanatsal-şiirsel ifade gücüne göre oldukça tesirlilik, diline göre zengin ifadelilik, türün kendine özgü form elementlerine riayet etme ve her bir numunenin bir hayat dersi seciyyesi taşıması Ahıska atalar sözlerinin esas tarafıdır.
• Ahıska atasözleri Türklere ait tüm milli-manevi değerleri (Vatana ve anneye sevgi, aklın ve sözün gücü, emekseverlik, dostluk, dürüstlük vb.) eks etdirir. Bununla beraber, birlikte yaşadığı diğer halkların (Azeriler, Ruslar, lahıclar ve b. ) etkisi kendisini kısmen de olsa gösteriyor, buna kanıt olarak içerik ve yapıları benzer atalar sözlerinin olmasıdır.
• Ahıskalılar nerede, hangi şartlarda ve halkların çevresinde yaşamalarından ve meskulaşdıqları yerde saylarından bakılmaksızın yılların ayrılığı, gurbet acıları bu halkın içindeki yaşama zevkini, geleceğe güven, ulusal soy-köküne bağlılık hislerini yok etmemiş ve folklorunda ölmez türk ruhunu yaşatabilmiştir.
Kaynaklar:
Ahıska türk folkloru.Bakü,”Nurlan”, 2010, 268 s.
Hacılı A. Ahıska türkleri:Veten bilgisi İstanbul,2009, s.3.
Rivarol A. Türk Atasözleri ve Deyimleri, İstanbul, 1991, 128 s.
Zeynallı H. Seçilmiş eserleri. Bakü, Yazıçı, 1982, 319 s.
Müellifin şexsi arxivi.V qovluq, 6 s.
Гордлевский В.А. Из истории османской пословицы и поговорки. «Избранные сочинения», т.2. М.,1961, c. 25.
Dadaş Aliyev
AMBA, Folklor Enstitüsünün dissertantı,
Bakü, Azerbaycan
Yorumlar
Yorum Gönder