Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Exchange Server ''4.4.2 message submission rate for this client has exceeded the configured limit'' Hatası ve Çözümü

Eğer mail sunucusu kullanıyorsanız ve uygulamanızda " 4.4.2 message submission rate for this client has exceeded the configured limit " hatası ile karşılaşırsanız bu mail sunucunuz göndermek istediğiniz mail sayısında bir problem olduğunu gösterir. Çok karşılaşılan durum ise genelde toplu mail gönderimlerinde yaşanmasıdır. Exchange Server varsayılan ayar olarak bir kaynaktan 1dk içerisinde 5 adet mail kabul ederek gönderilecek şekilde yapılandırılır. Eğer toplu mail gönderimi ve benzeri programlar ile daha fazla mail göndermek istiyorsanız bu ayarın bu doğrultuda değiştirilmesi gerekiyor. Eğer Exchange Server kontrolü sizde değilse sistem yöneticisine başvurabilir ve ihtiyaçlarınız doğrultusunda limitleme yapabilirsiniz. Makalenin bundan sonraki kısmında ise  Exchange Server'ı siz kontrol ediyorsanız yapmanız gerekenleri anlatacağım. Öncelikle Exchange Server mevcut ayarlarını ve durumu öğrenmek için aşağıdaki PS komutunu çalıştırın get-receiveco

Siz zengin misiniz?

Hiç şüphesiz son zamanlarda duyduğumuz israf, şatafat ve kibir hayatımızın gerçekleri haline dönüştü. Maalesef büyük sarayları o ülkenin zenginlikleri olarak gören bir zihniyet varken insanların mutluluğunu unutan ve halktan kopmuş bir yönetimle karşı karşıyayız. Bir ülkenin zenginliği bana göre o ülkede yaşayan insanların mutluluğudur. İnsanların yüzü gülüyorsa ve yaşamaktan zevk alabiliyorlarsa o zaman o ülke zengindir. Çünkü sadece mutlu insanlar değer üretir ve bu gerçek zenginliktir. İsraf, şatafat ve kibir derken size bir hikaye anlatmak istiyorum. Japonya'da 4. yüzyılın sonlarına doğru tahta oturan İmparator Nintoku, yüksek bir kuleye çıkar ve ülkesine bakar. Gökyüzüne doğru yükselen tek duman dahi göremeyince, halkının yoksul düştüğüne ve bu yüzden hiç kimsenin evinde pirinç dahi pişiremediğini anlar. Hemen bir ferman çıkaran Nintoku, halkının üç yıl boyunca sadece kendileri için çalışmasını emreder. Sarayda çalışanları bile evlerine gönderir. Sade

Zırhlı Araçlarda CMF (Kompozit Metal Köpük) Kullanımı

Mühendislikte araç tasarlarken en önemli konulardan bir tanesi ağırlık dengesinin çok iyi ayarlanmasıdır. Bu aracın manevra kabiliyetini, hızını ve tüketeceği yakıtı etkileyen bir unsurdur. Özellikle askeri araçlarda taşıtın kendi ağırlığı ile birlikte askeri mühimmatlar ve metal zırhın ağırlığı çok fazla motor gücü gerektirir. Bu anlamda optimizasyon yapılmak istenirse kaliteyi sabit tutarak araç ağırlığını düşürmek mühendislik açısından önemli konulardan bir tanesidir. Bunun için dünyada bir çok araştırmalar yapılmakta ve yeni teknolojiler geliştirilmektedir. Bu makalemde de bu gibi mühendislik konularının çözümü için geliştiren kompozit metal köpük teknolojisinden bahsetmek istiyorum. CMF, çelik, titanyum, alüminyum veya diğer metalik alaşımlardan yapılmış metalik bir matriksin içine gömülmüş, paslanmaz çelik veya titanyum gibi malzemelerden yapılmış içi boş, metalik kürelerden oluşan bir köpüktür. Metalik köpük boşluk içeren bütün metal yapılar için kullanılan

Bu Tohumu Siz Ekebilir misiniz?

Bir zamanlar Çin'de bir adam o kadar aç ve bitkin düşmüştü ki, dayanamayıp bir armut çaldı.. Adamı yakalayıp cezalandırılmak üzere İmparator'un karşısına çıkardılar. Hırsız İmparator'u görünce ona şöyle dedi; "Değerli efendim, çok açtım, dayanamadım çaldım ve yedim. Beni affetmeniz için yalvarıyorum. Eğer affedersiniz size paha biçilemez bir armağanım olacak.." İmparator dudak büker; "Senin gibi birinde paha biçilemez ne olabilir ki?" Hırsız, avucunun içindeki armut çekirdeğini uzatır ve; "Bu çekirdeği ekerseniz bir gün içinde altın meyveler veren bir ağacın yeşerdiğini göreceksiniz.." İmparator kahkaha atarak;  "Ek o zaman, altın meyveleri görünce affederim seni.." dedi. Yoksul adam; "Haşmetlim bu tohumu ben ekemem çünkü ben bir hırsızım.. Bu tohumu ancak, ömründe hiç çalmamış, başkalarına hiç haksızlık yapmamış, yalan söylememiş biri ekebilir. Tohum o zaman gücünü gösterir, aksi takdirde on

Hans Hasan'ı çok kıskanıyor

Tüm iktidarlar korku psikolojisini kullanarak varlıklarını sürdürmeye çalışırlar ve bunun temelini de biz gidersek siz yok olursunuz mantığına dayanırlar. Özellikle hayatı televizyon başında geçen insanları manipüle etmek için çok kullanılan yöntemlerden biri de yabancılar sizi kıskanıyor algısını oluşturmaktır. Çoğu zaman şak şakçı yandaş medya da bunun için hiç bir yerde rol alamamış iki üç aktöre yurt dışından gelmiş süsü vererek röportaj yapar ve istediklerini söylettirerek algı operasyonlarını yaparlar. En çok kullanılan ise bak Avrupalı'lar bizi çok kıskanıyor! lafıdır ki duyduğumda gerçekten şaşırıyorum. Anlıyorum manipülasyon olduğunu da bari bu kadar abartmayın. Bunlara inanan var mı diye merak ediyorum. Arada özellikle yaşlı insanlarla konuştuğumda bu sözleri duyuyor olmak gerçekten inanlar olduğunu da ortaya çıkarıyor. En azından belki bu yazıyı da okuyan vardır diye bir örnek vermek istedim. Hans ülkesinin ürettiği 15000 € luk sıfır araçtan 1 tane alı

Deniz Suyundan Tuzu Ayrıştıran Molekül Üretildi

Günümüz Türkiye'sinde içilebilir su kaynakları çok fazla olsa da bir çok bilim adamının ortak kanısı gelecek 50 yıl içinde insanların çok büyük su kıtlığı ile karşı karşıya olacağı yönündedir. Okyanusları ve denizleri de göz önünde bulundurduğumuzda tuzlu suyun içilebilir su haline dönüştürülmesi ve bunu minimum maliyetle yapılması geleceğin mühendislik çalışmalarının temelini teşkil etmektedir. Günümüz dünyasında özellikle Afrika ülkelerini de göz önüne aldığımızda çok büyük su kıtlıklarının şimdiden yaşandığını da söylemek mümkün. Maalesef insanların doğanın dengesini bozmaya bir yatkınlığı olduğunu söylemek mümkün. Özellikle siyasetin çok konuşulduğu ülkemizde siyaset için doğanın, şehir kimliklerinin de yok edildiğine çokça şahit olmaktayız. Bu makalemde Indiana Üniversitesi araştırmacıları tarafından deniz suyunun tuzlardan ayrıştırılarak içilebilir suyun elde edilmesi ile ilgili sonuçlarını paylaşacağım. Konuyla ilgili makale Science dergisinde de geçtiğimiz günlerde

Google Takibini Kısıtlamak

Google teknoloji alanında bir dünya devi ve günümüz teknolojilerinin çok büyük bir kısmını geliştiren ve yenilikçi düşünce yapısı ile hayatımızın her anında bizi izleyebilmektedir.. Teknoloji çağının geldiğimiz nokta itibari ile de sadece teknoloji satmaktan ibaret olmadığı çok açıktır. Kısaca özetlersek bize ücretsiz olarak sunduğu chrome tarayıcı aslında insanların web site analiz ve davranışlarını gözlemlemek için bir araçtır. En basitinden son yılların trendinin doğru reklamın doğru kişilere gösterilmesi olduğunu göz önünde bulundurursak bir anda aslında istemediğiniz bir çok ürünü satın almanıza ve hatta politik görüşünüzü tamamen zıt yönde değiştirebilecek durumlarla karşılaşabilirsiniz. Google'ın cihazlarında, uygulamalarında (özellikle android işletim sistemine sahip telefonlarda) ve hizmetlerinde sizi takip etmek için ne kadar derinlere kadar olduğunu fark etmeyebilirsiniz, gideceğiniz yerlerdeki konumlar, internet üzerinde aradığınız kelimelere, satın aldık