Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Patron - Sekreter - Koca - Sevgili Döngüsü

Patron, sekreterine talimat verir: - Bir haftalığına iş için yurt dışına çıkacağız. Ona göre hazırlan... Sekreter kocasını arar : -Patronla bir haftalığına yurt dışına çıkacağız. Sen başının çaresine bakarsın artık... Kocası sevgilisini arar: -Karım bir haftalığına yok. Bu haftayı beraber geçirelim. Sevgili, özel ders verdiği minik çocuğu arar : -Bu hafta sana ders veremeyeceğim. Gelmene gerek yok. Minik çocuk dedesini arar : - Dedeciğim, bu hafta dersim yok. Öğretmenim yok. Bu haftayı beraber geçirelim. Dede (1.bölümdeki patrondur) sekreterini arar: -Bu haftayı torunumla geçireceğim. Gezimiz iptal oldu. Gidemeyeceğiz... Sekreter kocasını arar: -Gezimiz iptal oldu. Gidemeyeceğiz! Koca sevgilisini arar: -Bu hafta beraber olamayacağız. Karımın gezisi iptal oldu. Sevgilisi ders verdiği minik çocuğu arar: -Bu hafta sana ders verebileceğim. İşlerim iptal oldu. Minik çocuk, dedesini arar : -Dedeciğim, öğretmenimin işleri iptal oldu. Bu hafta beraber olamayacağız. Çok üz

Bizi Artık Migros'a da Almıyorlar

Temel bir tarikata üye olmak için başvurmuş. Temel'i şeyhin karşısına çıkarmışlar. Şeyh Temel'e demiş ki: - "Seni üye olarak kabul edebiliriz, ama 3 hafta karınla yatmayacaksın" demiş. Neyse aradan üç hafta geçmiş ve Temel şeyhin önüne tekrar gelmiş. Şeyh sormuş: - "Temel tamam mı? Sabrede bildin mi?" Temel başlatır anlatmaya - "Şeyh, ilk hafta hiç problem yoktu. İkinci hafta sabrım çok zorlandı ama dayandım. Üçüncü hafta, benim karı üst raflardan bir paket almaya çalışıyordu, hatunun bacakları gözükünce içim gitti. Daha sonra paketler yere düştü. Benim karı da paketleri almak için eğilince dayanamadım."  Şeyh: - "Aaaa olmadı şimdi. Biz seni tarikata alamayız. 3 hafta bile sabır edememişsin..."  Temel: - "Boş ver tarikatı! Bizi artık Migros'a da almıyorlar!"

Bana Ne Zaman Sıra Gelir?

Adam biri en yoğun saatte berbere girip sorar. - Ne zaman bana sıra gelir? Berber, - İki saat sonra, der. Adam çıkar gider. Üç gün sonra aynı adam berbere girip sorar: - Ne zaman bana sıra gelir? Berber, - Bir buçuk saat kadar, der Adam çıkar gider. Bir hafta sonra yine aynı manzara: - Ne zaman bana sıra gelir?' Berber: - En az bir saat. Adam çıkar gider. Son seferinde berber dayanamaz. Adamın ardından çırağını gönderir: - Bak bakalım bu herif nereye gidiyor? Bir süre sonra çırak döner: - Adamı izledim usta. Berber merakla sorar: - Ee, nereye gidiyor buradan çıkınca? Çırak cevap verir: "SİZİN EVE"

ABD’nin 2018 Siyasi Gündemi

ABD’nin gelecek yılki iç ve dış politika gündemi yoğun ve zorlu görünürken, dünyadaki gelişmeler açısından da belirleyici olması bekleniyor. Gündeme gelecek konular özetle aşağıdaki gibi;  - ABD'de 6 Kasım 2018'de yapılacak Kongre ara seçimleri yılın en önemli siyasi süreci olarak büyük önem taşıyor. Ara seçimlerde 435 sandalyeli Temsilciler Meclisinin tamamı, 100 sandalyeli Senatonun ise üçte biri (33) yenilenecek. Cumhuriyetçiler her iki kanatta da üstünlüklerini devam ettirmeyi, Demokratlar ise en az birinde üstünlüğü ele geçirerek 2020 başkanlık seçimleri için avantaj sağlamayı amaçlıyor. - Rusya soruşturması, Özel yetkili Savcı Robert Mueller’ın elinde kaderini bekliyor. Özellikle Beyaz Saray eski Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Flynn’in, Mueller ile iş birliği yapması, soruşturmada Trump’ın yakın ekibine bir adım daha yaklaşıldığı algısını oluşturmuştu. - Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyan kararı, dünya gündemini etkilemeye devam ederke

Teknoloji Transferi Zorlaşacak

TEPAV Direktörü ve Dünya gazetesi yazarı Güven Sak dünkü yazısında Yeni Amerikan Milli Güvenlik Belgesi’nin teknoloji transferini zorlaştıracağı iddiasında bulundu. Yazının ilgili kısmı aşağıda yer almaktadır. “Eskiden inovasyon sürecinin yarattığı teknolojik yenilikler daha çok savunma sanayii odaklıydı. Sonra Soğuk Savaş bitti. Bundan 10 yıl kadar önce Amerikan Savunma Bakanlığı büyük bütçeli ARGE projelerini rafa kaldırdı. Amerikan start-upları bu nedenle işsiz kaldı ve Amerikan inovasyon altyapısı odağını değiştirdi. Savunma odaklı olmaktan çıktı, bireysel tüketici odaklı oldu. Hayatımızı süratle değiştiren teknolojik yenilikler bundan sonra ortalığı sardı. Dijital dünya, fiziksel dünya ile gözle görünür biçimde, doğrudan iletişime geçmeye başladı. Mühendislerin enerjisi dün savunma alanına odaklanmışken, birden bireysel tüketiciye odaklandı.  Neden?  Savunma projeleri 10 yıllık uzun bir tatile çıktığı için. İşte o dönemde, bizim gibi ülkeler için, “parası neyse ver

2018 ve 2019’da Kriz Riski Devam Ediyor

Prof. Dr. Daron Acemoğlu Koç Holding’in kurumsal dergisi Bizden Haberler’de yer alan söyleşide, “2018 ve 2019’da kriz riski devam ediyor” derken, öngörülerini şöyle sıraladı:  - Hükümetin Orta Vadeli Programda açıkladığı yüzde 5.5 büyüme rakamı bence biraz iyimser bir beklenti. Çünkü Türk ekonomisinin şu anda çok büyük yapısal problemleri var. Bunlar, son 10 senedir devam eden yapısal problemler. Ekonominin büyümesi genelde üretkenliğin büyümesiyle ilgili değil, daha çok taleple büyümesiyle ilgili. Bu yüzden risk faktörleri genelde daha yüksek oluyor. Taleple büyümenin de tabii ki uzun dönemli sürdürülen bir politika olmadığını biliyoruz. Çünkü hem enflasyon hem de daha da önemlisi kur ve kriz riski gibi faktörler söz konusu; dolayısıyla Türkiye ekonomisinin taleple büyüme potansiyeli var ama üretkenliğin daha çok artması şartıyla bu sağlıklı bir büyümeye dönüşebilir. - Türkiye’nin genç ve dinamik nüfusu ile üretkenliği hızla artırması lazım. Sürekliliği olan büyüme, veri

Paramiliter Güçler Endişesi ve 15 Temmuz

696 sayılı KHK’nin 121. Maddesiyle getirilen 'darbe girişimi ve terör eylemlerinin bastırılması için hareket eden' sivillerin, yargı dokunulmazlığı zırhına girerek cezalardan muaf tutulması düzenlemesine büyük tepki geldi.  Ankara Barosu Başkanı Hakan Canduran, KHK ile 15 Temmuz’a müdahale eden sivillere cezasızlık maddesinin ucu açık bırakıldığını belirterek, hukuk devletinde böyle bir düzenleme olmayacağını kaydetti.  Hakan Canduran; “Kolluk güçlerinin, bir olayın 15 Temmuz’dan kaynaklanıp kaynaklanmadığı ayrımı yapmadan suç işleyenlere müdahale etmesi lazım. Sivil vatandaşa diyorsunuz ki bunu siz ayırt edin. 15 Temmuz’dan kaynaklı bir ayaklanmanın devamı ise ne yaparsanız yap diyorsunuz. Böyle bir şey hiçbir hukuk devletinde olmaz. Vatandaşın cezai sorumluluğunu kaldırıyorsunuz. Bu ülkenin kolluk gücüne de güvensizliktir. Yarın Gezi benzeri bir olay olduğunda, halkı halkın üzerine mi süreceksiniz? Bu halkın halkın üzerine sürülmesidir. Burada terör olayı olup olmad