Ana içeriğe atla

Kayıtlar

İlacı Zehirden Ayıran Dozdur

Deyimleri severim... ‘Doyasıya yaşamak’ deriz, bir de ‘hayatı zehir etmek’ deriz mesela. Bir de ‘ dozunda yaşama k’ vardır. Her gün bezgin, bıkmış, perperişan haliyle karşınızda: “Şu hayatı doyasıya yaşayamadım gitti” diyen insanlar vardır etrafınızda. Önce siz de durup düşünür, ne eksik acaba diye tartar, çoğu zaman elle tutulur bir netice alamadan sükunet içinde ve başınızla hafifçe onaylayarak dinlersiniz, geçer. Günümüzde, doyasıya yaşamak denen şey nedir? Ayrıca, doymak iyi bir şey midir? Doygunluktan sonra bünyede marazlar zuhur etmez mi mesela, mideyi fazla doldurmayın demiyor mu şimdi gastroenterologlar? Doygunluktan sonra düşüşe geçmez mi mesela eğriler? Galiba doymak iyi bir eylem olmasa gerek. O zaman doymasak daha iyi hayata. Unutmuşum, bir de dibine kadar yaşamak var. Etrafınızdaki çılgın kalabalıktan bunların her birinin müşahhas örneklerini görebilirsiniz. Bir türlü doyasıya yaşayamayan, “dibine” kadar yaşayamayan ya da tam tersi bunları yaşayan ama y

Çakal Tercüman

Mafya babası haraçlarını toplaması için yeni bir tetikçi buldu. Seçtiği adam sağır ve dilsizdi. Çünkü baba, bu tetikçi yakalanırsa polise fazla bir şey anlatması mümkün olamaz diye düşünüyordu. Baba, bir gün ödemelerin geciktiğini fark etti ve tetikçiyi odasına aldırttı, bir de işaret dilini bilen tercüman buldular. Tercüman işaretle sordu: "Para nerede?" Sağır dilsiz işaretle yanıt verdi: "Ne parası? Benim paradan maradan haberim yok. Neden bahsettiğinizi anlamıyorum." Tercüman tercüme etti: "Neden bahsettiğinizi anlamıyormuş." Baba 38'liği koltuk altından çekip sağır dilsizin beynine dayadı: "Şimdi sor bakalım, para nerede." Tercüman işaretle sordu: "Para nerede?" Sağır-dilsiz kan ter içinde, işaretle yanıt verdi: "Şehir merkezindeki parkta, büyük heykelin olduğu kapıdan girince soldan 3. ağacın kovuğunda iki yüz bin dolar var." "Ne söyledi?" dedi baba. Tercüman yanıtladı: "Dedi ki,

En İyi Bira Efes Pilsen

Birgün Carlsberg, Miller, Tuborg ve Efes Pilsen'in başkanları barda içmeye gitmiş. Garson gelince teker teker söylemişler; - "Ben bi Carlsberg alayım." - "Ben bi büyük Miller istiyorum." - "Ben Tuborg içeceğim." Sıra Efes Pilsen'in başkanına gelince; - "Ben bir soda alayım.". demiş. Garson gidince yanındakiler sormuş, "Yahu sen niye Efes Pilsen istemedin" - "Kimse bira içmiyordu, ben de size uyayım dedim." demiş.

Üretilmiş Muhalefet

Çok yakın zamanda bir seçim atlattık. Sonuç değişmedi ve millet iradesi galip geldi... Bununla birlikte değişmeyen bir şey de senelerdir devam eden seçimlerden önce İngiltere'yi ziyaret edenin seçimi kazanacağı gerçeği de bir daha ispatlanmış oldu. İdeolojileri bu kadar ters partilerin de bir araya gelmesi de buna bir işarettir. Oysa bu durum mevcut yönetimi destekleyenlere sizin başkanınız o kadar önemli ki devirmek için tüm dünya bir araya gelmiş mesajı verdi. Bu anlamda Banu Avar tarafından 2014 yılında yazılmış makale de muhalefetle ilgili aklınızdaki soru işaretlerini giderecek cinsten. Bu deyimi ilk kullanan Amerika’da ‘sol’ kisveli istihbarat uzmanlarıdır.. Bu bir yöntemdir ve ‘Yumuşak Güç’ yönteminin temel taşıdır. Emperyalizm, hedef ülkelerde iki kanadı da denetimde tutmak zorundadır. Bu nedenle KONTROLLÜ bir muhalefeti, yine kendi denetlediği iktidarın karşısına koymaktadır. Çeşitli parababaları ve vakıflar, gerek iktidar, gerekse ‘üretilmiş MUHALEFET

Biat Etmek Nedir? Ne Anlama Gelmektedir?

Son zamanlarda sıkça duyduğumuz biat etmek kelimesinin kökenini araştırmaya karar verdim. Birçok İnternet kaynağından yaptığım araştırmaların sonucunu da bu makalemde özetlemeye çalıştım. Makalemde kökeni Arapça olan biat etmek fiilinin anlamını, kullanım amacını, ne demek olduğunu detaylıca açıklamaya çalıştım. Türk Dil Kurumu(TDK) sözlüğünde biat etmek kelimesi aşağıdaki gibi açıklanmış: biat etmek  birinin egemenliğini tanımak, kabul etmek: Başkalarından önce sadrazam, sonra da diğerleri biat ediyorlar. A. Ş. Hisar. Özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'la ilgili son zamanlarda kullanılan bu kelimenin anlamı birinin egemenliğini tanımak veya kabul etmektir. Bu konunun siyasi boyutuna girersek bu sözcüğü kullananların da farklı anlamlarda kullandığını veya bu sözün kullanan kişiler için farklı anlamlar taşıdığını görebiliriz. Ama tabi ki bu makaledeki amacımız kişiler üzerinden bu sözün anlamını tartışmak yerine biat etmek fiilinin genel anlamını pa

Bakış Açısı

Matematik dersinde kadın öğretmen öğrencilere sorar: - Bir ağacın dalında 5 tane kuş var. Taş attım, iki tanesini vurdum. Geriye kaç kuş kalır? Öğrencinin biri parmak kaldırır ve cevaplar: - Hiç kuş kalmaz çünkü diğerleri korkudan uçup gider. Öğretmen gülümser: - Hayır. Doğru cevap üç olacaktı ama bakış açını sevdim. Öğrenci duruma çok bozulur ama pek göstermez. Ders devam ederken tekrar parmak kaldırır: - Bir soru da ben sorabilir miyim? Öğretmen izin verir. - Sokakta üç kadın dondurma yiyerek yürüyor. Biri dondurmasını yalıyor, diğeri ısırıyor, diğeri de emiyor. Kadınlardan hangisi evlidir? Öğretmen şaşırır, kızarıp bozarır ama cevap da vermek zorundadır: - Hmm...şey..yalayan? Öğrenci yanıtlar: -Hayır, parmağında alyans olan. Ama bakış açınızı sevdim.

Çoğu İsteyen Aza Sahip Olandan Daha Fakirdir

Birileri insanlardaki para kazanma hırsını yeni dünya düzeninin bir parçası olarak göstermeye çalışsa da geçmiş zamanlardan gelen her şeye sahip olma dürtüsünün sadece para olarak şekil değiştirdiğini söylemek yanlış olmaz. Bu makalemde de Tolstoy'un "İnsan Ne İle Yaşar" adlı kitabında, Çiftçi Pahom’ un hazin ve ibretlik öyküsü anlatmak istiyorum. Fırsat bulursanız mutlaka okumanız gereken ve hayatta etik değerlerin, ve göz tokluğunun ne kadar önemli olduğunu anlatan bir çok olaylar cereyan etmekte. Sıradan kendi halinde bir çiftçi olan Pahom, daha zengin bir hayatın hayalini kurmaktadır. Uzak bir yerlerde, cömert bir reisin karşılıksız toprak verdiğini duyunca, daha çok toprak elde etmek için reise gidip talebini iletir. Gerçekten de Reis herkese istediği kadar toprak veren cömert biridir. Reis Pahom’a  -“Sabah güneşin doğuşundan batışına kadar kat ettiğin bütün yerler senin fakat güneş batmadan yeniden başladığın yere dönmen lazım. Yoksa bütün hakkını k