Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Köleliğe Hazır Mıyız?

Kabus Gibi.!! Metrodan aşağı iniyor, telefonumdan kare kod uygulamasını açıp bilet kontrol cihazına okuttuktan sonra hızlıca gelen trene yetişmeye çalışıyorum. Oturacak yer bulmak buradaki en önemli konu, zira yol kısa değil. Neyse ki boş bir yer bulup hemen dolduruyorum orayı. Metrodaki internet, evimdeki internetten daha hızlı olduğu için yaklaşık 45 dakika süren yolculuğumun nasıl geçtiğini fark etmeden Jing’an Temple istasyonundan inerek, ikinci hatta aktarma yapıyorum. Kafaları telefonlara gömülü şekilde yürüyen insan kalabalığından sıyrılarak, mini bir markete girip içecek bir şeyler alıyor ve ödemeyi her zaman olduğu gibi “WeChat Pay” ile yapıyorum. Zaten Çin’de en son ne zaman para kullandığımı dahi hatırlamıyordum. Şarjım ya da internetim biter diye telefon kılıfımın arasına koyduğum 100 yuan bile eskimeye başlamıştı. İkinci hatta aktarma yaptıktan sonra, Lujiazui istasyonunda iniyorum. Şu meşhur Şanghay televizyon kulesinin olduğu yer. İlk işim Lucki

Türkiye'de Neden Genel Karantina Olmaz

Şimdi insanlarımız virüsün daha fazla yayılmaması amacıyla genel bir karantina talebinde bulunuyor hükümetimize karşı. Burada kesinlikle haklısınız fakat olacağını sanmıyorum değerli arkadaşlarım.Çünkü bunun diğer anlamı sıkı yönetim yani sokağa çıkma yasağı demektir.Lakin ülkemiz bir Birleşmiş Milletler daimi üyesi olduğundan Madde 367/B bendine göre bu gruba üye ülkelerde sıkı yönetim ilan edildiği taktirde bütün vatandaşlarına sıkı yönetim süresi boyunca her türlü ihtiyaçlarını gidererek bakmakla yükümlü olur arkadaşlar.Bu durumda muhtarlar her eve tek tek girerek not alır,aldığı notlar önce kaymakamlığa oradan da valiliklere gönderilir.Valilikler ise her hanenin ihtiyacına göre günlük gıda paketleri hazırlar.Sokağa çıkma yasağının ilk gününde bu paketler gerek resmi gerek askeri araçlar ile vatandaşlara dağıtılır.Tabi devlet memurları ve emekliler yine normal maaşlarını almaya devam ederken 18 yaş üstü çalışamayan her insan için ise işsizlik maaşı ödeme zorunluluğu olur.Ayrıc

Dünya

Bir gün bir ağabeyim bana ; -Dünya  nedir bilirmisin diye sordu. Sonra da kendi açıkladı. Dünya kelimesi Dün ve Yarın kelimelerinin birleşimidir. Ama "dün" tamamlanmış olduğu halde, "yarın" nın sadece "ya" sı var. Yani "rın" tamamlanmamış. İşte DÜNYA budur. Dünü tamamlanmış ve geçmiş ama yarın yok. "Ya" deyip kalıyoruz. Yani Dünya dediğin, tamamlanmış, geçmiş olan "dün" le, "ya" dediğimiz andır, an. An bu an.  Onun için büyükler "Dem bu dem" derler. Yarının bize ait olmadığını, ona hükmedemeyeceğimizi, onun için de dünyadaki hükmümüz bu andır, Varlığımız, gücümüz bu ana hükmedecek kadardır. An, yani son nefes gibi... Şu günlerde yaşananlar da bunu  ne güzel izah ediyor, değilmi...! Bu itibarla, kainatı yaratan Yüce Allahın, kendine halife olarak seçerek yarattığı insana da, af dileme, tövbe etme fırsatı veriyor. Bazı zamanları telafi sınavı olarak gösteriyor ve sınıfı geçmemizi istiyor.

Acımıyorum sana insanlık

Kuluçka süresi en az 14 gün olan covid 19 konusunda sadece ateş ölçümü yaparak “risk yok” dediler ve Çin’den gelenleri ülkeye aldılar. Marifetmiş gibi, bir de bunu haber yaptılar. Bundan tam iki ay kadar önce! Sınırları kapamadılar, ülkeye alınmalar devam etti. Kuluçka süresinin 30 gün olabileceğini söylediler sonra. Gençler potansiyel taşıyıcılar oldukları halde, “bize bir şey olmaz” diyerek sokaklara saldılar! İyileştiği için hastaneden taburcu edilenlerin 30 gün boyunca potansiyel taşıyıcılar oldukları ortaya çıktı sonra. Çok harika önlemler aldılar! Uçaklardan, yakın uçuş yapan helikopter ve dronlardan atmosfere özellikle bırakılan covid 19’ları saymıyorum bile! Dünya nüfusunu azaltma projesi/halkı aşı ile çipleme ve kısırlaştırma projesi demiyorlar da, covid 19 diyorlar! Yalanınızı bikeyim derdim; ama demiyorum; çünkü insanlık bencilce “bütün dünya bizim için yaratıldı” diyerek kibrin ve aç gözlülüğün en büyüğünü yaptı: insanın doymak bilmeyen vahşice i

İnandığın Şeyleri Gerçek Yapabilirsin

950’li yıllarda bir İngiliz şilebi Portekiz’den aldığı Madura şaraplarını İskoçya’ya götürür. Demir attığı limanda yükünü boşalttıktan sonra, şilepte çalışan denizcilerden biri unutulan şarap kolisi kaldı mı diye denetlemek üzere soğuk hava deposuna girer. Onun içerde olduğunu fark etmeyen başka bir denizci ise, kapıyı dışardan kapatır. Soğuk hava deposunda mahsur kalan denizci, var gücüyle bağırır, çelik duvarları yumruklar, ama kimseye duyuramaz sesini. Çakısıyla içerden açmaya çalışır kapıyı, mümkün değildir. Boş şilep, yeni yükünü almak üzere Portekiz’e doğru yola çıkar. Mahsur denizci, depoda açlıktan ölmeyecek kadar yiyecek bulur. Ama deponun dondurucu soğuğuna fazla dayanamayacağının bilincindedir. Kapıyı açamayan çakısıyla, çelik duvarlara kendisini bekleyen ölüm sürecini yazmaya, daha doğrusu kazımaya başlar. Günbegün, adeta bilimsel bir titizlikle soğuğun vücuduna önce uyuşturucu sonra yavaş yavaş öldürücü etkilerini, el ve ayaklarının nasıl duyarsızlaştığını, donan bur

Evden çıkmadan gezebileceğiniz müzeler

Evden çıkmadan  gezebileceğiniz müzeler ve internet adreslerini sizin için derledik. 1. Pinacoteca di Brera Milano https://pinacotecabrera.org/ 2. Galleria degli Uffizi Firenze https://www.uffizi.it/mostre-virtuali 3. Musei Vaticani Roma http://www.museivaticani.va/content/museivaticani/it/collezioni/catalogo-online.html 4. Museo Archeologico Atene https://www.namuseum.gr/en/collections/ 5. Prado Madrid https://www.museodelprado.es/en/the-collection/art-works 6. Louvre Parigi https://www.louvre.fr/en/visites-en-ligne 7. British Museum Londra https://www.britishmuseum.org/collection 8. Metropolitan Museum New York https://artsandculture.google.com/explore 9. Hermitage San Pietroburgo https://bit.ly/3cJHdnj 10. National Gallery of art Washington https://www.nga.gov/index.html

F KLAVYE

Türk dilinin yapısına uygun olan “F klavye” günümüzde bazı resmi dairelerde kullanılsa da halk tarafından neredeyse hiç kimsenin kullanmadığı bir klavye haline dönüşmüştür. Oysa bu klavye dilimizin harf yapısını en verimli şekilde kullanacak kadar iyi tasarlanmış, yazarken Q klavyeye göre %11 oranında daha hızlı yazmamızı sağlayan bir klavyedir. Peki zamanında Türk dilinin yapısına uygun olarak tasarlanıp üzerinde yüzlerce araştırma yapılan bu klavyenin günümüzde kullanılmamasının sebepleri nelerdir? En önemlisi böyle bir klavyeye neden ihtiyaç duyulmuştur? Şimdi bu yazımda bu sorulara cevap vermeye çalışacağım. Q Klavyenin Tarihçesi E. Remington and Sons şirketi daktilo üreten bir şirketti. Ancak daktiloları yeterince iyi değildi. Çünkü daktilodaki harflere mekanik bağlantılar ekleyen şirket daktiloyu kullanan kişilerin hızlı yazma olasılığını düşünmemişti. Daktilo için kapalı bir kutu tasarlanmış, mekanik harf kolları bu kutunun içerisine konulmuştu. Ancak harflere