Ana içeriğe atla

Kayıtlar

HTML "noscript" Etiketi, Çalışma Mantığı, Kullanım Amacı ve Kullanıldığı Yerler

Bir web sitesi HTML, CSS VE JavaScript'in kullanımı ile geliştirilir. Bunlardan HTML içerik işaretleme dili iken, CSS bu içeriğin nasıl görüneceğini düzenlemek için kullanılır. JavaScript ise web siteye fonksiyonellik kazandırır. Makalenin başında bu bilgileri vermemin amacı makalenin asıl konusu olan noscript etiketinin de HTML ve JavaScript ile ile ilgili olmasıdır. HTML genel olarak etiketlerden oluşan bir dildir. Bu etiketlerden biri de noscript etiketidir. noscript etiketi normal html etiketlerinden biraz farklı çalışır. Noscript Etiketinin Çalışma Mantığı: HTML çalışma mantığına göre etiketler yazıldıkları sıraya göre web arayüzünde görünürler. noscript etiketi içinde olan bilgiler ise sadece kullanılan tarayıcının JavaScript'i desteklemediği veya JavaScript özelliğinin aktif olmadığı durumlarda projeye eklenir. Bu etiketin diğer etiketlerden farkı ise etiket içinde script etiketinin eklenememesidir. Zaten eklenmesinin de bir anlamı yoktur. N

PADİŞAHIN SOY AĞACI

Zamanın birinde bir padişaha bir tay hediye edilir. Padişahın Mehmet Efendi diye hitap ettiği işinin ehli bir bahçıvanı varmış. Padişah kendisine hediye edilen taya bakması ve yetiştirmesi için Mehmet Efendiye teslim eder. Bir müddet sonra Padişah Mehmet Efendiye sorar; - Söyle bakalım Mehmet Efendi benim Tay iyi yetiştiriliyor mu, Soyu sopu, asaleti nasıl? diye sorar. - İyi hoş yetiştiriyorum Padişahım da fakat…. - Fakatı ne yoksa bir müşkülat mı var? - Padişahım bu tayın soyu sopu asaleti size pek uygun değil arzu ederseniz tayı hediye eden kişiye sorun bakalım ne diyecek. Padişah Tayı hediye edeni ayağına çağırarak tayın geçmişini araştırmış. Bahçıvanı Mehmet Efendiyi çağırarak; - Doğru söylersin Mehmet Efendi. Bu tayın annesi doğumdan hemen sonra ölmüş. Tay öksüz kalınca bir inek tarafından emzirilmiş. Bravo sana peki nasıl bildin bunu? - Çok kolay Padişahım. Bu tay sırtına konan sineği kuyruğuyla kovacağı yerde başını çevirip diliyle kovmaya çalışıyor. - Aferin sana Mehme

Ey Türk Yaşlı Kadınları: "Sağlığın senin en son hazinendir! "

Birinci vazifen kimselere yük olmamak için sağlığını korumaktır!  Gençlere ayak bağı olmamanın yegane temeli budur!  Sağlığın senin en son hazinendir!   Sağda solda seni bu hazineden mahrum etmek isteyen gıda teröristleri ve soyguncu özel hastaneler mantar gibi çoğalmıştır.  Sen bu ahval ve şerait içinde hastalıklara yenilmeyecek, bilumum kocakarı ilaçlarını deneyerek tüccar tıp mensuplarına sağlığını teslim etmeyeceksin! Muhtaç olduğun kudret zencefil, limon, bal karışımında , sarımsak, çörek otu, limon ve zeytin yağı nda mevcuttur. Sağlıklı besleneceksin Sebzelerle aranı iyi tutacaksın... Ve önemlisi sizden sonraki nesillere de bunları aşılayacaksın. Zımba gibi olacak ve gençlere yol göstereceksin! İşte bu senin en büyük vazifendir... PAYLAŞ

Kendi Öğrendiği Yetmiyor, Bide Anasına Da Öğretmiş

Ayşe hanım çocuğunun meslek öğrenmesi için baklavacının yanına işe koyar. Çocuk ilk gün işe gider, baklavanın nasıl yapıldığını görür öğrendiğini zanneder. Eve gelir ve anasına: -"Anne ben daha işe gitmeyeceğim" der. Ayşe hanımda -"Niye oğlum iş yerinde bir şey mi oldu?" diye sorar. "Yok anne ben baklavanın nasıl yapıldığını öğrendim daha niçin gideyim?" der. Ayşe hanım da bunun üzerine: "Nasıl yani baklava yapımını bir günde öğrendin. Anlat baham nasıl yapılıyor?" "Anne önce hamuru açıyorlar, sona üstüne cevizi serpiyorlar. Tekrar hamuru açıyorlar, tekrar cevizi serpiyorlar. Derken al sana baklava..." Ayşe hanım oğlunu dinledikten sonra "Peki oğlum öğrenmişsen daha gitmene gerek yok" der. Çocuk işe gitmeyince ustası merak eder ve çocuğun evine uğrar. Kapıyı çalar. Kapıyı açan Ayşe hanıma usta; "Ayşe hanım oğlun bu gün işe gelmedi bir şey mi oldu diye merak ettim" der. "Yok usta oğlan mesleği öğrenmiş daha

İçinizde Müslüman Olan Var Mı?

Adam elinde bir bıçak ile camiye girer:  “Ey cemaat içinizde Müslüman olan var mı?”  diye bağırır.  Herkes susar. Ancak yaşlı bir amca kalkar:  “Ben varım” der.  Bıçaklı adam amcaya, bir dakika dışarı gelir misin diyerek koluna girer camiden çıkarlar. Biraz ötede bağlı bir koyunun yanına gidip: “Amca; bu kurbanı kesmeme yardımcı olur musun, İslami, kurallara uygun keselim” der.  Amca koyunu kesmeye başlar. Yaşlılık bu ya her taraf kan olur. Amca: “Oğlum yoruldum camiye git başka birini bul” der.  Adam elinde kanlı bıçağı ile camiye girerek bağırır: “İçinizde başka bir Müslüman var mı ?” Yaşlı amcayı götürüp kestiğini zanneden cemaat ses çıkarmaz, ama topluca dönüp imama bakarlar. İmam: “Ne bakıyorsunuz ulan, iki rekat namaz kıldırdık diye Müslüman mı olduk!” der...

Edebiyat Alanında En Yaşlı Nobel Ödülü Alan Yazar Doris Lessing

Bir söyleşisinde edebiyatın kendisini delirmekten kurtardığını söylemişti Doris Lessing. Yazdığı romanlarda yarattığı karakterler bir çok kadın için örnek olan ve Nobel Edebiyat Ödülüne layık görülmüş İran doğumlu İngiliz yazardır. 1919'da babasının bir bankanın yöneticiliğini yaptığı İran'da doğdu. Beş yaşında ailesiyle birlikte Rodezya (bugünkü adıyla Zimbabwe) sınırları içinde bulunan bir çiftliğe taşındı. Salisbury'de bir Katolik okulunda eğitim gördü. 14 yaşındayken ailesine isyan ederek okulu bıraktı ve sırasıyla hemşirelik, telefon operatörlüğü ve katibelik yaptı. 18 yaşında Rodezya parlamentosunda çalışmaya başladı ve ülkede ırkçılık-karşıtı bir sol partinin kurulmasında rol aldı. 1943'te sona eren ilk evliliğinin ardından Komünist Partisi'ne katıldı ve Alman siyasi eylemci Gottfried Lessing ile evlendi. 1949'da eşinden ve Rodezya'dan ayrılıp oğluyla birlikte Londra'ya geldi. O tarihten sonra yaşamını profesyonel bir yazar olarak Londra'

Sigarayı Bırakmanın Zararı

Bir adam çok sigara içiyordu. Sonra bir gün karısını dinledi ve sigarayı bıraktı. Karısı adama sigara içme her gün bir paket sigara parasını bana ver biriktirelim, dedi. Adamın aklına yattı bu. Her gün bir paket sigara parasını kenara koyup biriktirmeye başladı. Sigarayı bırakınca adam kendini daha dinç hissetmeye başladı. Bunu da spor salonuna yazılmak izledi. Adam zamanla kendine bakmaya, fit bir vücuda sahip olup iyi giyinmeye, kişisel bakımına özen göstermeye devam etti. Bu arada her gün kenara attığı bir paket sigara paraları da her ay cumhuriyet altınına dönüşmeye devam ediyordu.Adam gün geçtikçe çok şık görünüyor fiziği spor yaptığı için daha genç gösteriyordu kendisini. Bakan kadınlar dönüp bir daha bakıyordu. Kusursuzlaşan fiziğiyle kadınları cezbediyordu. Sonra bir gün bir kadınla tanıştı spor salonunda. Sigara parasıyla aldığı altınları da alarak o kadınla kaçtı gitti. Karısı artık günde üç paket sigara içiyor..