Mühendisler Dünyası

Neden Japonya'daki çocuklara kahvaltıda çok yumurta yediriyorlar? Osmanlı Devleti'nin son 200 yılı dahil olmak üzere Türkiye Cumhuriyeti'nin gıda politikasını Emperyalistler dizayn ettiğinden beri zihinsel olarak sağlam bir gençlik maalesef yetişmiyor. Asıl sorunun kaynağına hiç inmedik, tartışmadık.  Japonya'da çocuklara 7 yaşından itibaren kahvaltı saati en az 2 yumurta yediriyorlar.  Ekmek genellikle yok varsa da çok az.  Her akşam ise kesinlikle sofrada deniz ürünü yani balık kesin oluyor. Japonya ve Güney Kore'de ceviz ithalatı son 50 yılda %140 artmış. Çocuklara durmadan ceviz yediriyorlar. Günde en fazla iki öğün yemek yiyorlar. Tamamen protein odaklı bir beslenme var... 1950'lerdeki Alman Devleti'nin gıda politikasını araştırın. Güney Kore'de Japonya'yi örnek almaya başladı. Bu ülkeler resmen çocuklara nasıl beslenmesi gerektiğini öğretiyor, dayatıyor.. Şeker, ekmek(Tam buğday, kepek fark etmez) odaklı beslenme beyin hücrelerini öldürüyor, be

Sizler, Türk milliyetçiliği uğruna yeri geldi hayatınızı ortaya koydunuz. Karşılığında hiçbir menfaat beklentiniz olmadı.  Birçoğunuzun bir tek dikili ağacı bile olmadı. Ama Türk milliyetçiliğini kullanan bir takım açıkgözler, sizin kanlarınız ve gözyaşlarınız üzerinden yollarını bulmaya devam ettiler. MHP'de yıllarca yöneticilik ve milletvekilliği yapan Lütfi Türkkan gibi işbilirler, demek ki sizler değişim isterken "İnadına Devlet Bahçeli" diye boşuna davul çalmamışlar. Şekil A'da görüldüğü gibi karşılarına çıkan her fırsatta boş buldukları bütün hazine arazilerine çökmüşler. Adam kalkmış bir de kapı gibi tapular gösteriyor. Ama kimse sormuyor: Orman içindeki arazilere ait o şeyleri nerden, nasıl, ne karşılığında aldın? Yazar: İsrafil Kumbasar

Bugünlerde en çok konuşulan konulardan bir tanesi İsrail'in Mescidi Aksa'ya yaptığı baskın ve mübarek Ramazan ayında dökülen müslüman kanı.  Oysa işin aslı Türkiye'de anlatılanların çok ötesi. İsrail devletinin uyguladığı yöntemleri tabi ki eleştirmeliyiz. Ama!!!  Olayın başlangıç noktası Gazze'den İsraile yapılan füzeli saldırıları.  Burada sizin de cevaplamanız gereken sorular var. Örneğin bir fetocu Camiye saklansa oraya bizim polisler operasyon düzenlemeyecek mi? Yada bir pkklı şehrin merkezinde bomba patlatıp sonra camiye saklansa bu durumda Türkiye devleti cami diye operasyon yapmayacak mı? Bu olayın etik bakış açısı.  Soruların cevabını verebilirseniz İsrail devletinin de hangi bakış açısıyla operasyon düzenlediğini anlarsınız. Size buna ek olarak bir kaç sorum daha var... Filistin hangi askeri ve siyasi destek alarak İsrail gibi bir savunma hattı olan devleti füzelerle vurabildi? İran'ın buradaki rolü nedir? Saldırganların veya saldırı emri verenler Mescidi

Uzun zamandır üzerinde çalıştığım yeni oyunum Mado'yu AppStore'de yayınladım. Oyun matematik ve dominoyu birleştiren eğlenceli, düşündürücü bir oyun. Oyunu matematiğini geliştirmek isteyen çocuklara özel tasarlasam da her yaştan insanın oynayabileceği bir oyun. Oyun üst değeri 2-2 olan domino taşları ile başlıyor ve seviyeler yükseldikçe 9-9'a kadar yükseliyor. Oyunun ilk 6 seviyesi saymayı yeni öğrenen ve toplama, çıkarma işlemleri ile matematiği geliştiriyor. Seviyeler yükseldikçe toplama ve çıkarma işlemlerinde kullanılan sayılar arttığı için oyunun zorluk seviyesi de artıyor. Ayrıca oyunda son seviyeye gelenlere çok büyük hediyeler olacağını söylemem lazım. Oyunu  buradan   indirebilirsiniz.  Uygulama özgün tasarımı ve oyun mantığı ile her yaştan insanın çok seveceği ve oynayabileceği bir oyundur. Uygulamanın temel mantığı toplama ve çıkarma işlemini kullanarak yerde kalan domino taşı bulmaya dayanmaktadır. Size gösterilen domino taşlarını takip edin ve yerde kalan domi

Uzun çalışmalardan sonra hazırladığımız Zarafat++ programını App Store'di yayındadıq. Programa buradan telefon vəya Ipadlərə quraşdırabilərsiniz. Bu proqramda zarafatlar ve anekdotlar yer almaqdadır. 2 minden çox zarafat ve mindən çok anekdot əlavə olunub. Programı qarşılıqlı zarafat soruşmaq ve anekdotlar danışmaq istəyənlərə görə hazırlamışıq. Youtube kanallarındaki, Zarafat Zarafata, Zarafat+, Anekdot Battle ve başqalarını bu program vasitəsi ilə siz də dostlarınızla oynaya bilərsiniz. Programda yer almasını istediyimiz ve bizim de bəyəndiyimiz zarafatlara yer verilib. Sizin göndərəceyiniz zarafatlar ve anekdotlar beyenilərsə programa əlavə edilecək. Bizə yazın bölməsindən zarafat və anekdotları göndərə bilərsiniz. Proqramda yer alan zarafatların bir çoxu yaşı 18 dən böyük insanlar üçündür. Daha az yaşlı uşaqların programı işlətməsini məsləhət görmürük. Programda qarışıq movzülarda anekdotlar, eyni zamanda Azərbaycan ədəbiyyatından Bəhlul Danəndə Lətifələri, Habil Əliyev Lətifə

 Şeyhin biri türbe etrafında kurulmuş dergahta kendisine çok yardım eden iyi bir adama el vermiş; -"Var git sen de kendi dergahını kur, ama şu topal eşekten başka sana verecek bir şeyim yok" demiş.  Adam önde topal eşek arkada az gitmişler uz gitmişler dere tepe derken eşek zaten yaşlı, ölüvermiş...  Adam eşeği gömmüş, başına oturup kara kara düşünürken bir kervanbaşı durup sormuş "Kimin bu mezar, sen ne yapıyorsun?"  -Adam  "Çok değerli bir şeyhti, öldü, gömdüm, bırakıp gidemiyorum" deyince kervandakiler hemen bir türbe inşa etmişler, bizim adam da oranın şeyhi olmuş.  Zaman geçmiş, yeni şeyh ve türbe çok çok ünlü olmuş, eski şeyhi de duymuş ziyarete gelmiş.  Yatma saati gelip kalabalık dağılıp yalnız kalınca eski şeyh yeni şeyhe sormuş:  -"Türbede yatan kim?" -Yeni şeyh "Aman şeyhim sus kimse duymasın, senin verdiğin topal eşek o" deyince eski şeyh kahkahayı basmış:  "Benim türbedeki de onun anası...!"

Yeşil alanlar insanlara temiz hava, gıda ve doğal kaynaklar ve artan biyoçeşitliliğin yanı sıra karbondioksit emilimi ve su kaynağı koruması gibi bir dizi fayda sağladığı için ağaçlandırma her ülke için önemlidir. Güney Kore, son 40 yıldır açık alanlarını yeşillendirmek için çalışıyor ve yeniden ağaçlandırma politikası, hızla yeniden ağaçlandırma arayan ülkeler için bir referans noktası olarak görülüyor. Ormancılık politikasının evrimi Kore'nin ormanları bugün kara alanının yüzde 64'ünü kaplıyor, ancak 40 yıl önce çok az ormanlık alan vardı. Kore Savaşı sırasında ve sonrasında aşırı kesim ve sömürü ormanları harap etti. Kötüleşen koşullara rağmen, bütün ülke ve halkı, 1960 ve 1970'lerden itibaren bozuk ormanları tersine çevirmek ve rehabilite etmek için ortak çaba sarf etti. 1970 yılında ormanların durumuna göre orman kaynakları bugün 11 kat artmış ve stok 10'dan 126 metreküpe çıkmıştır. Bu başarılı orman rehabilitasyonu, orman bozulmasından muzdarip ülkeler için yeşil