Ana içeriğe atla

Kayıtlar

BRUCE FEİN'den Ermeni Soykırımı Raporu ve Türkiye'de Emeni Lobiciliği Yapan Firmalar

ABD eski Başkanı Reagan’ın danışmanı Fein: “Beyaz Saray araştırma yaptı, Ermenilerin 2 milyon Müslüman Osmanlı’yı katlettiği ortaya çıktı. Ermeniler, kendi arşivlerini açmıyor, çünkü bu gerçeğin ortaya çıkmasını istemiyor…” dedi. ABD Başkanı Ronald Reagan’ın hukuk danışmanlığını yapan Bruce Fein, sözde Ermeni soykırımı iddialarını değerlendirdi. Ermenilerin bu iddialarının son derece asılsız olduğunu belirten Fein, Reagan’ın başkan olduğu 1981′de bu konunun Beyaz Saray tarafından araştırıldığını ve iddiaların asılsız olduğunun belgelendiğini söyledi. İşte sözde Ermeni soykırımı konusunda Fein’in açıklamaları: “Osmanlı İmparatorluğu’nun azınlıklara karşı “müthiş” sayılabilecek bir özen gösterdiği gerçeğini unutmamak gerekir. Azınlıklar, kendi dini özgürlüklerini ve hayatlarını son derece rahat bir şekilde sürdürdü. Ermeni terör çeteleri I. Dünya Savaşı sırasında Fransa ve Rusya ile birlikte Osmanlıları öldürdü. Bu rakamın 2 milyon civarında olduğu bir gerçek. Ermeni kayıplarını

Yaşlı Kadının 100 Milyonluk Vasiyeti

Amerikalı milyoner bir bayan, genç ve yakışıklı avukatını yanına çağırır ve der ki: – Artık yetmiş yaşına geldim ve biliyorum ki artık bu dünyada misafirim. Bugün yarın demeye kalmaz ruhu teslim ederiz… Onun içindir ki sana vasiyetimi yazdırmak istiyorum. Avukatı da: – Tabi hanımefendi, diyerek hemen kağıt ve kaleme sarılır. Kadın başlar saymaya… -Benim bildiğin gibi hiç kimsem yok. Bugüne kadar hep tek başıma mücadele ettim ve çalışmaktan ince işlere bile zamanım olmadı. Kendimi bildim bileli iş hayatının içindeyim. Sadece iki dileğim olacak. Biliyorsun servetimin tamamı 100 milyon dolar. Bana öldüğümde 99 milyon dolar harcanarak öyle görkemli bir cenaze töreni hazırlansın ve yapılsın ki; bütün ülke bunu günlerce konuşulsun der. Avukat: – Evet efendim anladım, der ve “İkinci dileğiniz ne” diye sorar. Yaşlı ve zengin kadın biraz utanarak biraz da sıkılarak genç ve yakışıklı avukatına: – Bugüne kadar hiç kimseyle beraber olmadım ve hala bakireyim. Dediğim gibi bugün

Çiftlik Bank Şiiri

Tarih boyunca insanlar ne zaman çalışmadan para kazanma arzusuna düşerlerse her zaman bir süper zeka çıkıp bu insanları kandırıp ellerindekini de almıştır. İşte onlara bir örnek daha Çiftlik Bank rezilliği. Aslında burada eleştirilmesi gereken bu ortamı yaratanlar mı, bu işlere izin verenler mi belli değil ama parası gidenlere bir bardak su veren olsaydı iyi olurdu herhalde... Adam da o kadar parayı alıp kaçtıktan sonra bir daha buralara gelir mi? Bence Gelmez... Devlet peşine düşüp getirir mi? Kaçtığı ülkeye bağlı? Getirme ihtimali yüzde 0.1 En iyisi su için... Adı da Mehmet olmasaydı bari... Hiç bu adama bu ad yakışır mı? O değil de bu tipteki birine nasıl güvendiniz? Size bu çiftlik bankı kim önerdiyse ondan isteyin paranızı bence... İnternette dolaşırken çiflik bank saçmalıkları ile ilgili yazılmış bir şiire rastladım ve bloğumda da paylaşmak istedim. Tarihte belki de bu şiirle anılacak bu hikaye... 100 bin bastım bu oyuna Hem tosuna hem koyuna Her gece bakt

Delilerin Salaklarla İmtihanı

Adamın birisinin, arabasının lastiği tam tımarhanenin önünde patlar. Adam arabayı kenara zor yanaştırır. Sonraki işlem malum.. Kriko, stepne, bijon anahtarı ve tekeri söker. Ama söktüğü 4 bijon da yuvarlanıp yağmur mazgalına düşer. Mazgal açılır gibi değil, bijonlar görünmüyor bile. Adam bir sağına bakar, bir soluna bakar, çaresiz kaldırımda oturup düşünmeye başlar... Olayı en başından beri tımarhanenin demir parmaklıklı penceresinden izleyen bir deli, seslenir; - Ula salak! Sen ne yapıyorsun orada öyle? - Sorma birader, lastik patladı ve değiştirirken bijonları mazgala düşürdüm. - Düşündüğün şeye bak! Diğer lastiklerden birer tane bijon çıkar. Hepsi 3 bijonlu olsun. Seni, lastikçiye kadar idare eder. Adam hemen denileni yapar. Ve akıl hastanesindeki deliye seslenir: - Senin ne işin var tımarhanede? Delinin cevap müthiştir.. - Biz burada delilikten yatıyoruz kardeşim, salaklıktan değil ! . .

TÜRK MESELESİ - İSRAFİL K. KUMBASAR

İskitler Türk'tü. - Olabilir. Hititler Türk'tü. - Olabilir. Sümerler Türk'tü. - Olabilir. Kızılderililer Türk'tü. - Belki Moğollar Türk'tü. - Bir ihtimal Makedonlar Türk'tü. - Hoppa Nuh'un ataları Türk'tü - Eyvah Peygamberin ataları Türk'tü. - Atma Ermenilerin ataları Türk'tü. - Yavaş Korelilerin ataları Türk'tü. - Ağır ol Rusların ataları Türk'tü - Oha İtalyanların ataları Türk'tü. - Çüş Almanların ataları Türk'tü. - Yuh . Hadi ordan lan deve oğlu deve. Oldu olacak, "Ağaçtan yere inen ilk insan Türk'tü" Yahut "Hazreti Adem Türk'tü" deyiverin. Meseleyi kökten halledin. İSRAFİL K. KUMBASAR

GÖSTERİP DE VERMEYEN AŞKLARIM

..... Onu ilk gördüğümde, heyecanlanmıştım... Işıltısı, o göz kamaştıran parıltıları... "Hatları ne kadar güzel... ne kadar yakışıklı... ne kadar karizmatik ve akıllı..." diye geçirmiştim içimden... Sonra biraz daha yakından tanımaya çalıştım... Fotoğraflarını, profilini inceledim... Yeteneklerini öğrendim... ve diğer müthiş özelliklerini... Başımı bilgisayar ekranına iyice yaklaştırıp "Ahh... ne kadar yakışıklı... keşke benim olsa..." diye iç çektim... Onu tanımak, umutlandırıyordu beni... sanki biraz çabalarsam, benim olacakmış gibi göz kırpıyordu bana ekranın öbür ucundan... Sanki benim olacaktı gerçekten! Onun benim olacağına dair hayallerim, heyecanımı daha da artırmıştı! Sabırsızlıkla fiyatının yazdığı kutucuğa tıkladım! Hayır, o bir orospu değildi... Sadece bir fiyatı vardı, hepsi bu... Lütfen sevdiğim karizmatik yakışıklı için, saçma sapan şeyler söylemeyin... Derken açılan ekranda gördüklerimle, o müthiş hayal kırıklığını y

HOCALAR İLE SAPIKLAR - İSRAFİL K. KUMBASAR

Vallahi kimse kusura bakmasın. İstanbul'un 'en dindar' semtlerinden biri olarak bilinen Fatih'te CMK avukatlığı yaptığım dönemde 'öz kızını' kucağına aldığı için tahrik olan; birlikte asansöre bindiği 'çarşaflı' kadın ile 'halvet' olmaya çalışan; 'sakalı' henüz çıkmamış çocuklara 'kulampara' muamelesi yapan; 'genç kaynanasını' mutfakta sıkıştırıp 'cimaya' kalkışan; 'on yaşındaki' baldızına tecavüz edip " Üç harfliler beni kandırdı " diye kendini savunan nice sapıkları birebir tanıma şerefine nail oldum. Üstelik bunların çoğunluğu uzaktan baktığınızda ' evliya ' zennedeceğiniz sakallı, sarıklı, cübbeli mahluklardı. Ol sebepten dolayı hiçbir şey için hemen peşin hüküm kapılıp "Olmaz, bizim kültürümüzde böyle şeyler olamaz" diye kendinizi avutmayın. Malum hocalar, malum fetvaları, belki de çok yakından tanıdıkları kendi cemaatlerine mensup bu tür sapık eğilimli ins