Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Hikaye etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Tek Fotoğraf Çekmek İçin 4 Sene...

Fransız fotoğrafçı Lui-Mari Pre bir kunduzun kendi yavrularını beslemek için bir dal götürdüğüne şahit olur. Tam bu sırada elini kamerasına götürür... Ama, kamerasının yanında olmadığını fark eder. Bu olaydan sonra fotoğrafçı bu olayı mutlaka kameraya alacağını karara alır ve her gün 2-3 saat suyun altında hareketsiz halde kunduzu beklemeye başlar. Kunduzun bir daha kendi yavrularına dal taşımasına şahit olması ve bunu fotoğraflaması ise dördüncü senenin sonunda mümkün olur... Buradan çıkaracağın bir kaç ders varsa... -Bir iş yapıyorsanız her zaman hazırlıklı olun -Bir işi başarmak için çalışırsanız, başarırsınız... -Sabır ve çabanın sonucunu mutlaka alırsınız... -Doğa fotoğrafçılığı zor bir meslektir. -Her canlı için yavrusu önemlidir. -Sabır acıdır, ama tatlı meyvesi vardır Herkese ulaşması için paylaşın...

Tarihe Geçmiş En İnsaflı Hırsızlar

Saksonyada(Almanya'nın doğusunda yer alan eyaletidir.) evlerden birine silahlı hırsızlar girer. Evin bakıcısına silah doğrulttuğu zaman, evdeki çocuklar kumbaralarındaki paraları getirerek hırsıza uzatırlar ve bakıcıyı vurmamalarını isterler. Bu olaydan etkilenen hırsızlar evden bir şey almadan çıkıp giderler... Üniversitelerin birinde profesörün dizüstü bilgisayarını çalmış hırsız, bilgisayar içindeki tüm dosyaları bir flaş belleğe aktardıktan sonra, bunu profesöre göndermiştir. Önemli olan nokta ise, bu bilgisayarda profesörün 10 senelik araştırmaları vardı.. Jamie Mc`Leratın isimli bir kişinin kamerası arabasından çalınır. Hırsız kamera sahibi ölüm döşeğindeki bir hasta olduğunu öğrendikten sonra kamerayı geri vermiştir. Kanser olan Jamie kamerada çocuklarının resim ve videolarını bulundurmaktadır. Hırsız bu olayı, radyoda Jamie'nin anlatması ile öğrenmiştir. Bir çift hafta sonu balık tutmaya göle giderler. Çift hava soğuk olduğu için uyumakta olan bebeklerini arabad

Şahsiyetli ve Eşya Olan Kadınlar

Fransız yazar Andre Morua "Yabancı Kadınlara Mektublar" adlı kitapta kadınlarla ilgili aşağıdaki iki önemli ayrımı ortaya koymuştur. 1. Kadınlar o zaman şahsiyettir ki: -Sevdiği erkekten kendi bağımsızlığını koruyabiliyor, -Bakışlarında ve planlarını kurmakta tam özgür, -Vücudunun efendisi ve kendi düşüncelerine sahipdir... 2. Kadınlar o zaman bir eşyadır ki: -Kendisiyle eşya gibi davranılmasına izin veriyor... en pahalı ve değerli eşya olsa bile... -Kendi iradesinden yoksun.. -Kendi sahibinin istek ve arzularını itaat eder gibi yerine getiriyorsa... ve sadece açlık döneminde yenilen yemeği andırıyorsa... Tüm bu yazılanlara rağmen kadınlar başımızın tacıdır.  Kendi eşlerini yüceltenler aslında kendilerini yüceltirler.

Öldürmeyen Allah Öldürmüyor lafı bu insan için denilmiş...

Tsutomu Yamaguchi 2. Dünya Savaşı esnasında Nagasaki‘de yaşıyor. 6 Ağustos günü bir iş için Hiroşima‘ya gider. Bir an gökyüzünde beliren bir ışık görür ve sonrasında savrularak kendinden geçer.  Tahmin ettiğiniz gibi ziyareti esnasında Hiroşima‘ya atom bombası atılmıştır. Vücudunda ciddi yanıklar oluşur ve memleketi Nagasaki‘ye götürülüp tedavi altına alınır.  Bu sefer ikinci atom bombası da Nagasaki‘ye atılır. Şanssız Yamaguchi ikinci bombadan yaralanmasa da vücudundaki bandajları değiştirecek kimse kalmadığı için enfeksiyondan ölme riski yaşar. Neyse ki sağ kalmayı başarır...

Eşekten Bir Ders Daha

Bir gün, bir çiftçinin eşeği kuyuya düşer. Adam ne yapacağını düşünürken, hayvan saatlerce anırır. En sonunda çiftçi, hayvanın yaşlı olduğunu ve kuyunun da zaten kapanması gerektiğini düşünür ve eşeği çıkartmaya değmeyeceğine karar verir. Bütün komşularını yardıma çağırır. Her biri birer kürek alarak kuyuya toprak atmaya başlarlar. Eşek ne olduğunu fark edince, önce daha beter bağırmaya başlar. Sonra, herkesin şaşkınlığına, sesini keser. Birkaç kürek toprak daha attıktan sonra çiftçi kuyuya bakar. Gözlerine inanamaz. Eşek, sırtına düşen her kürek toprakla müthiş bir şey yapmakta, toprağı aşağıya silkeleyerek yukarı çıkmasına basamak hazırlamaktadır.

Motor Çalışıyorken Yapsana...

Dünyanın en ünlü kalp doktoru Michael De Bakey'ın arabası bozulmuş ve arabasını tamire götürmüş. Tamirci arabasının kaputunu açmış ve Dr. Michael De Bakey'e dönerek: "Size bir şey soracağım... Neredeyse ben ve siz aynı işleri yapıyoruz. Mesela ben şimdi itina ile kaputu açacağım bir bakışta problemin nerede olduğunu anlayacağım, kapakçıkları temizleyeceğim, gerekirse kabloları, motor yağını değiştireceğim, hatta çok gerekli ise motoru çıkarıp yerine yenisini takacağım! Söylesenize nasıl oluyor da siz milyon dolarlar kazanıyorsunuz ama ben meteliğe kurşun atıyorum..?" Bunun üzerine Dr.  Michael  De Bakey tamircinin kulağına eğilmiş ve şöyle demiş "Bunların hepsini motor çalışıyorken yapmayı denesene"

İşimizi Dikkatli Yapmazsak Boku Yeriz

Tıp fakültesinde ilk kez kadavra başına toplanan öğrenciler baya bi merak ve ilgiyle kadavrayı incelemektedirler... Profesör dersine başlar . Ve tıpta iki şey doktorlar için çok önemlidir der. İlki insan vücuduyla ilgili hiçbir şey sizin için iğrenç olmamalıdır... Örneğin; der hemen ardından parmağını cesedin kıçına sokar ve çıkartıp kendi ağzına götürür. Hadi bakalım sizlerde aynı şeyi yapınız..! Öğrenciler şok içinde hepsi duraksar ama bakarlar ki Profesör çok ciddi ... İstemeye istemeye hepsi sırayla kadavranın kıçını parmaklayıp sonrada emerler .