Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Fıkra etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Rahibenin Günah Çıkartması

Bir rahibe günah çıkartmak için rahibin yanına gidiyor. Rahibe: -Benim hayatımda bir erkek var, ama orospu çocuğunun teki diyor. Rahip soruyor: -Neden ona orospu çocuğu diyorsun? -Çünkü o benim yanağımı okşayıp, beni öpüyor. Rahip, rahibenin yanağını okşamış ve öpmüş sonra sormuş: -Böyle mi? -Evet! -Bu ona orospu çocuğu demeni gerektirmez kızım! -Ama o benim elbiselerimi çıkartıp vücudumu da okşayıp öpüyor. Rahip rahibenin elbiselerini çıkartmış ve bir süre sevişmişler. Sonra rahip yeniden sormuş: -Böyle mi? -Evet! -Ama bu da ona orospu çocuğu demeni gerektirmez. -İyi de peder, sonra bir güzel beceriyor beni. Rahip bunun üstüne rahibeyi beceriyor ve tabii ki soruyor; -Böyle mi? -Evet diyor yeniden rahibe. Rahip: -Bu da ona orospu çocuğu demen için yeterli sebep değil. Rahibe bu sefer bağırıyor: -Ama o AİDS'liymiş. -Vay orospu çocuğu!

Çocukken Hepimizin En Azından Birini Yaptığı Yaramazlıklar

Çocuklukta yaptıklarımızı hatırladığımızda hafif gülümser, yada yediğimiz dayakları düşünüp belki birazcık da üzülürüz. Sonuçta çocuk aklıyla yaptıklarımızı, çocuk psikolojisinden anlayan birilerinin değerlendirmesi her zaman imkansız olabilir. Şöyle bir arkaya yaslanın... Aşağıdakilerden en az bir kaç tanesini yapmamış çocuk var mı aranızda ? -Bakkaldan eve gelene kadar ekmeğin bütün kıtır yerlerini koparıp yemek. -Ağzını tıka basa leblebi tozuyla doldurup karşındakinin yüzüne yaklaşarak ''papaz'' demek . -Demir parmaklığı olan evlerin önünden geçerken eldeki çubukla parmaklıktan tırrrrrrrrrrrrrrrrrkkk sesleri çıkarıp ev sahiplerini rahatsız etmek. -Perdeden perdeye uçarak tarzancılık oynamak ve kopan korniş yüzünden anneden hafif yollu sopa yemek. -Masanın altına uzay gemisi Atılgan'ı çizip uzaycılık oynamak, çiğnenmiş ekmek içiyle sivri kulak yapıp Mistır sıpak olmak. -Bozuk para,düğme,inci gibi şeyleri yutmak ve anne gö

Her Erkeğin Arzulayacağı Zayıflama Yöntemi

Adam biri aşırı kiloluymuş. Seneler geçmiş ve sağlığı da tehlikeye düşünce doktoru en kısa zamanda diyet ve spor yaparak zayıflamasını söylemiş. Nasıl yapayım diye kara kara düşünürken gazetede 'garantili zayıflatma' diye bir ilan görmüş ve hemen ilan için arama yapmış. Zayıflatma şirketinin bir kaç programı varmış. En basitinden başlayayım diyerek... "3 günde 5 kilo" programına yazılmış.  Ertesi günü sabah kapısı çalmış. Açınca bir de ne görsün! Karşısında 20 yaşlarında, dünya güzeli, sporcu ve üzerinde giysi olarak sadece ayakkabı bulunan bir kadın!!!  Kadın kendini tanıtmış, zayıflama şirketinden geldiğini söylemiş, sırtını dönüp koşmaya başlamış, sırtında bir etiket varmış, "yakalarsan seninim". Adam kızın arkasından koşmaya başlamış, kilometrelerce koşmuş, kan ter içinde kalmış ama kızı ormanda yakalamış ve beraber olmuşlar. Programın dördüncü günü adam gerçekten de 5 kilo zayıfladığını görmüş. Şirketin zayıflatma metodunu çok

Temel'in Düz Mantığı

Temel bir yarışmaya katılır ve kazanır. Kendisine bir kitap hediye edilir. Kitabın adı da "Düz Mantık" tır. Temel hediyeyi alırken sorar; -Bu kitapta ne yazıyor? -Okuyunca öğrenirsin... -Ben onunla uğraşamam, anlat bakiim sen bana. -Pekala. Bak şimdi; senin evinde akvaryum var mi mesela? -Evet var... -O zaman içinde su da vardır? -Evet var... -İçinde su varsa balık da vardır? -Evet var... -Balık varsa hayvanları da seviyorsundur sen? -Evet... -Hayvanları seviyosan insanları da seversin herhalde? -Evet... -O zaman senin sevgilin de vardır? -Evet var. -Yaşlı görünüyorsun o zaman sen evlisindir? -Evet. -E karın olduğuna göre de, homoseksüel değilsindir? -Evet. -Bak gördün mü? Düz mantık buna denir işte... Temel çok etkilenir. Kitabı alır koltuğunun altına eve doğru giderken Dursun'u görür... Dursun sorar; -Temel o ne? -Düz mantık kitabı! -Nası bir şey bu anlat bakalım... -Bak şimdi; sizin evde akvaryum var mı? -Yoo

Ters Köşe Yapan İDDİACI

İşsiz güçsüz bir adamda kaynağı bilinmeyen çok ama çok fazla para varmış Herkes bu kadar çok parayı nereden kazandığını araştırıp duruyormuş. En sonunda adamı karakola çağırmışlar o kadar paranın hesabını vermesi için. adam gitmiş karakola. komiser hemen lafa dalmış.  Komiser: -"Anlat bakalım bu kadar parayı nasıl kazandın. Üstelik bir işin bile yok." İddiacı: -"Ben herkesle iddiaya girerim komiserim ve her iddiayı da kazanırım." Komiser: -"Oğlum sadece iddiaya girerek bu kadar para kazanılır mı?" İddiacı: -"Size kanıtlayabilirim komiserim. " Komiser: -"Nasıl kanıtlayacaksın çok merak ediyorum."  İddiacı: -"Sizinle bir iddiaya girelim. Benim hiç iddia kaybetmeyeceğimi anlarsınız. 100 dolarına bahse girerim ki ben sol gözümü ısırırım." Komiser düşünmüş.... Bir insan nasıl gözünü ısırabilir diye ve sonunda olamayacağına karar verip iddiaya girmiş. Adam bunun üzerine takma olan sol gözünü çıkar

Zenginin Allah'la Pazarlığı

Zengin adamın biri 20 kattan düşüyormuş. 15-ci kata ulaştığında Allah'a yalvarmaya başlar: Allah'ım... Lütfen bana yardım et. Tüm mal varlığımın yüzde onunu fakirlere dağıtacağım... Adam düşmeye devam eder... Onuncu kata ulaştığında yine yalvarmaya başlar... Allah'ım lütfen bana yardım et. Mal varlığımın yüzde ellisini fakirlere, ihtiyaç sahiplerine bağışlayacağım. Adam halen düşmeye devam eder... İkinci kata ulaşmıştır. Halen yalvarmaya devam eder. Allah'ım bana yardım et. Sağ kalırsam bütün mal varlığımı ihtiyaç sahiplerine dağıtacağım. Derken adam yere ulaşır. Nasıl olursa adam sağ kalır. Sadece ayakları kırılır. Ve dönüp der ki: Demek ki, insanın ayakları yerden kesilince saçma sapan şeyler düşünüyormuş.

PADİŞAHIN SOY AĞACI

Zamanın birinde bir padişaha bir tay hediye edilir. Padişahın Mehmet Efendi diye hitap ettiği işinin ehli bir bahçıvanı varmış. Padişah kendisine hediye edilen taya bakması ve yetiştirmesi için Mehmet Efendiye teslim eder. Bir müddet sonra Padişah Mehmet Efendiye sorar; - Söyle bakalım Mehmet Efendi benim Tay iyi yetiştiriliyor mu, Soyu sopu, asaleti nasıl? diye sorar. - İyi hoş yetiştiriyorum Padişahım da fakat…. - Fakatı ne yoksa bir müşkülat mı var? - Padişahım bu tayın soyu sopu asaleti size pek uygun değil arzu ederseniz tayı hediye eden kişiye sorun bakalım ne diyecek. Padişah Tayı hediye edeni ayağına çağırarak tayın geçmişini araştırmış. Bahçıvanı Mehmet Efendiyi çağırarak; - Doğru söylersin Mehmet Efendi. Bu tayın annesi doğumdan hemen sonra ölmüş. Tay öksüz kalınca bir inek tarafından emzirilmiş. Bravo sana peki nasıl bildin bunu? - Çok kolay Padişahım. Bu tay sırtına konan sineği kuyruğuyla kovacağı yerde başını çevirip diliyle kovmaya çalışıyor. - Aferin sana Mehme

Kendi Öğrendiği Yetmiyor, Bide Anasına Da Öğretmiş

Ayşe hanım çocuğunun meslek öğrenmesi için baklavacının yanına işe koyar. Çocuk ilk gün işe gider, baklavanın nasıl yapıldığını görür öğrendiğini zanneder. Eve gelir ve anasına: -"Anne ben daha işe gitmeyeceğim" der. Ayşe hanımda -"Niye oğlum iş yerinde bir şey mi oldu?" diye sorar. "Yok anne ben baklavanın nasıl yapıldığını öğrendim daha niçin gideyim?" der. Ayşe hanım da bunun üzerine: "Nasıl yani baklava yapımını bir günde öğrendin. Anlat baham nasıl yapılıyor?" "Anne önce hamuru açıyorlar, sona üstüne cevizi serpiyorlar. Tekrar hamuru açıyorlar, tekrar cevizi serpiyorlar. Derken al sana baklava..." Ayşe hanım oğlunu dinledikten sonra "Peki oğlum öğrenmişsen daha gitmene gerek yok" der. Çocuk işe gitmeyince ustası merak eder ve çocuğun evine uğrar. Kapıyı çalar. Kapıyı açan Ayşe hanıma usta; "Ayşe hanım oğlun bu gün işe gelmedi bir şey mi oldu diye merak ettim" der. "Yok usta oğlan mesleği öğrenmiş daha

İçinizde Müslüman Olan Var Mı?

Adam elinde bir bıçak ile camiye girer:  “Ey cemaat içinizde Müslüman olan var mı?”  diye bağırır.  Herkes susar. Ancak yaşlı bir amca kalkar:  “Ben varım” der.  Bıçaklı adam amcaya, bir dakika dışarı gelir misin diyerek koluna girer camiden çıkarlar. Biraz ötede bağlı bir koyunun yanına gidip: “Amca; bu kurbanı kesmeme yardımcı olur musun, İslami, kurallara uygun keselim” der.  Amca koyunu kesmeye başlar. Yaşlılık bu ya her taraf kan olur. Amca: “Oğlum yoruldum camiye git başka birini bul” der.  Adam elinde kanlı bıçağı ile camiye girerek bağırır: “İçinizde başka bir Müslüman var mı ?” Yaşlı amcayı götürüp kestiğini zanneden cemaat ses çıkarmaz, ama topluca dönüp imama bakarlar. İmam: “Ne bakıyorsunuz ulan, iki rekat namaz kıldırdık diye Müslüman mı olduk!” der...

Sigarayı Bırakmanın Zararı

Bir adam çok sigara içiyordu. Sonra bir gün karısını dinledi ve sigarayı bıraktı. Karısı adama sigara içme her gün bir paket sigara parasını bana ver biriktirelim, dedi. Adamın aklına yattı bu. Her gün bir paket sigara parasını kenara koyup biriktirmeye başladı. Sigarayı bırakınca adam kendini daha dinç hissetmeye başladı. Bunu da spor salonuna yazılmak izledi. Adam zamanla kendine bakmaya, fit bir vücuda sahip olup iyi giyinmeye, kişisel bakımına özen göstermeye devam etti. Bu arada her gün kenara attığı bir paket sigara paraları da her ay cumhuriyet altınına dönüşmeye devam ediyordu.Adam gün geçtikçe çok şık görünüyor fiziği spor yaptığı için daha genç gösteriyordu kendisini. Bakan kadınlar dönüp bir daha bakıyordu. Kusursuzlaşan fiziğiyle kadınları cezbediyordu. Sonra bir gün bir kadınla tanıştı spor salonunda. Sigara parasıyla aldığı altınları da alarak o kadınla kaçtı gitti. Karısı artık günde üç paket sigara içiyor..

Yaşlı Kadının 100 Milyonluk Vasiyeti

Amerikalı milyoner bir bayan, genç ve yakışıklı avukatını yanına çağırır ve der ki: – Artık yetmiş yaşına geldim ve biliyorum ki artık bu dünyada misafirim. Bugün yarın demeye kalmaz ruhu teslim ederiz… Onun içindir ki sana vasiyetimi yazdırmak istiyorum. Avukatı da: – Tabi hanımefendi, diyerek hemen kağıt ve kaleme sarılır. Kadın başlar saymaya… -Benim bildiğin gibi hiç kimsem yok. Bugüne kadar hep tek başıma mücadele ettim ve çalışmaktan ince işlere bile zamanım olmadı. Kendimi bildim bileli iş hayatının içindeyim. Sadece iki dileğim olacak. Biliyorsun servetimin tamamı 100 milyon dolar. Bana öldüğümde 99 milyon dolar harcanarak öyle görkemli bir cenaze töreni hazırlansın ve yapılsın ki; bütün ülke bunu günlerce konuşulsun der. Avukat: – Evet efendim anladım, der ve “İkinci dileğiniz ne” diye sorar. Yaşlı ve zengin kadın biraz utanarak biraz da sıkılarak genç ve yakışıklı avukatına: – Bugüne kadar hiç kimseyle beraber olmadım ve hala bakireyim. Dediğim gibi bugün

Vatikan'da Temeli Tanıyan Japonlar

Temel İtalya’da Fiat fabrikasında işçi olarak çalışmaya başlamış...  O zamanki Sovyet lideri Krusçev resmi bir ziyaret için İtalya’ya gelmiş. Programda Fiat tesislerini ziyaret de varmış. Fabrikanın tezgahları arasında dolaşırken Temel’e rastlamış. Herkesin gözü önünde ’’Vay Temel......’’ diye sarılıp kucaklaşmış ve ayaküstü sohbet etmişler.  Tüm protokol bu dostluktan şaşkına dönmüş. Konuk gittikten sonra patron Temel’i çağırıp, Krusçev’i nereden tanıdığını sormuş.  Temel ’Hiiç’ demiş. ’’Ben eskiden komünisttim... 1 Mayıs kutlamaları için parti beni Moskova’ya göndermişti. Orada tanışmıştım.’’ demiş Olay unutulmuş.. Üç beş ay sonra bu kez Amerika başkanı Nixon gelmiş İtalya’ya. Yine aynı program ve fabrika ziyareti. Tezgahların arasında ’’Vay Temel.Vay Nixon.’’ muhabbeti...  İyice meraklanan patron ziyaretten sonra Temel’i yine çağırtmış. Soru da cevap da aynı; ’’Bir ara Amerika’ya göç etmeye kalkıştım. New York’ta başım polisle belaya girdi. Bu Nixon o zaman

Sarhoştum... Sobanın Üzerine Çizmiş

İlkokul 5. sınıfta resim dersinde öğretmen demiş ki: - Çocuklar konu serbest, hepiniz hayvan resimleri çizin. 10 dakika sonra küçük Ahmet el kaldırınca, öğretmen yanına gelmiş. Resim kağıdının üzerinde bir sinek gören öğretmen, çocuğun bu sinekten şikayetçi olduğunu sanıp, eliyle sineği kovalamış, ama hayvan hiç hareket etmemiş. Biraz daha dikkatli bakan öğretmen, sineğin gerçek olmadığını ve bunun bir sinek resmi olduğunu fark etmiş. Hayretler içinde kalan öğretmen, şaşkınlıkla sormuş: - Oğlum, bu resmi sen mi yaptın? - Evet öğretmenim. - Peki, bir de at resmi yap bakayım. Küçük Ahmet öyle bir at resmi çizmiş ki; at, sanki kağıttan fırlayıp çıkacak kadar canlıymış. İyice şaşıran öğretmen, çocuğa seslenmiş: - Yavrum, beni hemen babana götür. Sen müthiş bir yeteneksin. Burada harcanmaman gerekir. Derhal güzel sanatlara transfer olman lazım. Babanla konuşmalıyım. Son dersten sonra öğretmen, Ahmet'le beraber yola çıkmış. Dar bir patikadan geçerek, bir gecekonduya gelmişler. Ç

Her Derde Çözüm Bulan Doktor...

Doktorun biri yeni bir muayenehane açmış.... Kapıya yazmış... " Vizite ücreti 100 tl İyileştiremediğimiz hastaya beş mislini geri veriyoruz... " Vizite pahalı ama, doktor gerçekten iyi doktor... Her gelen hasta iyileşip gidiyor... Doktorun ünü her geçen gün artıyormuş... Uyanığın biri doktora gidecek, iyileşmeyecek ve beş misli parayı geri alacak ya, kapıyı çalmış... "Doktor! Ağzımın tadı hiç yok... Öyle kötüyüm ki, hiçbir şeyin tadını alamıyorum... " Doktor... Adama şöyle bir bakmış, hemşireye seslenmiş: "Hemşire hanım! Sekiz numaralı kutuyu getirin" Hemşire adama uzatmış kutuyu, adam, bir kaşık içindekinden yemiş ve anında tükürmüş... "Ama Bu b.k!!!!!" Doktor sakin, "Evet! İyileştiniz. Tad alıyorsunuz artık.. " Adam, parayı ödemiş sinirleri tepesinde gitmiş... Aradan birkaç ay geçmiş. Büyük bir hırsla yeniden kapısına dayanmış doktorun .. "Doktor bey, ben de hafıza kaybı başladı... Her şeyi unutuyorum...! Doktor, adama şöyl

Benim Yerime Generali Uyandırmış!!!

Zararsız bir deli ile bir general bir handa aynı odada misafir olurlar. Deli hancıya sabah erken yola çıkması gerektiğini söyler ve sabah ezanında uyandırılmasını rica eder. Hancı deliyi istediği vakitte uyandırır. Karanlıkta giyinmeye çalışan deli yanlışlıkla generalin elbiselerini giyer ve yola revan olur Epey yol katettikten sonra ortalık aydınlanınca üzerindekileri fark eder. Şöyle söylenir: "Vay aptal hancı! Benim yerime generali uyandırmış!"

Erkek ve Kadınların Bankamatikten Para Çekmeleri Arasındaki Farklar

Erkeklerin Para Çekmesi 1- Bankamatiğin önüne parket 2- Kartı sok 3- Şifreyi gir 5- İşlemi yap 4- Parayı, kartı ve makbuzu al Kadınların Para Çekmesi 1- Bankamatiğin önüne parket 2- Dikiz aynasında makyajına bak 3- Kontağı kapat 4- Kontak anahtarını çantaya at 5- Bankamatiğin önünde çantada cüzdan ara 6- Cüzdandan kartı bul, sok 7- Çantada şifrenin yazılı olduğu kağıdı ara 8- Şifreyi gir 9- Ekrandaki bütün yazıları oku 10- İptal tuşuna bas 11- Şifreyi yeniden gir 12- İptal tuşuna bas 13- Şifreyi yeniden gir 14- Bakiye sor 15- Parayı al 16- Bütün yazıları yeniden oku 17- Makbuzu al 18- Arabaya dön 19- Makyaja bak 20- Sağ sinyal ver 21- Biraz ilerle, dur 22- Arabadan in 23- Bankamatikten kartı al 24- Arabaya dön 25- Kartı cüzdana koy 26- Makbuzu deftere işle 27- Makyaja bak 28- Geri vitese tak 29- 1 Kilometre ilerle 30- El frenini indir... ....

Ampülü Ağzınıza Sokmayın

İki kafadar, iddiaya girer. Biri der ki: "Şu ampulü ağzıma sokarım." Öbürü der ki: "Sokamazsın." Sığardı, sığmazdı derken sokar. Ama küçük bir pürüz vardır. Çıkaramaz! Öbürü şaşırır, nasıl çıkaramaz? Başka bir ampul bulur. Kendi ağzına sokar. O da çıkaramaz. Biri kağıt kalem bulur. "Hastaneye gidelim" yazar. Çıkarlar sokağa, atlarlar taksiye. Taksici bir de ne görsün, iki kişi, ağızlarında ampul. "Hayrola" der. Konuşamazlar. Kağıda yaza yaza anlatırlar dertlerini. Taksici gülmekten kırılır tabii. "Yahu arkadaşlar" der... "Çocuk musunuz Allah aşkına, insan böyle bir şeyi dener mi hiç?" Neyse. Bırakır ikisini de hastaneye.Yoğun bakıma alınırlar. Tam acil müdahale başlarken.Taksici acil servise geri gelir. Ağzında ampul! Bulaşıcıdır çünkü... Görünce gülmekten altına işeyen taksici, "Acaba gerçekten çıkmaz mı?" diye düşünerek, ilk bakkala yanaşmış ve bir ampul alarak denemiştir. EVDE DENEMEYİN Aslında "Ampü

Hayat ARiTMETiĞi

AŞK ARİTMETİĞİ * Akıllı erkek + Akıllı kadın = aşk * Akıllı erkek + Aptal kadın = ilişki * Aptal erkek + Akıllı kadın = evlilik * Aptal erkek + Aptal kadın = hamilelik OFİS ARİTMETİĞİ * Akıllı patron + Akıllı eleman = kar * Akıllı patron + Aptal eleman = üretim * Aptal patron + Akıllı eleman = terfi * Aptal patron + Aptal eleman = fazla mesai ALIŞVERİŞ ARİTMETİĞİ * Bir erkek kendisine gerekli olan ürünü almak için 1 liralık ürüne 2 lira öder. * Bir kadın kendisine gerekmeyen ürünü almak için 2 liralık ürüne 1 lira öder. GENEL FORMÜLLER VE İSTATİSTİK VERİLERİ * Bir kadının gelecek endişesi evlenene kadar sürer. * Bir erkeğin gelecek endişesi evlenince başlar. * Başarılı bir erkek eşinin harcayabileceğinden daha fazla geliri olandır. * Başarılı bir kadın böyle bir erkeği evliliğe ikna edebilendir. MUTLULUK   ARİTMETİĞİ * Bir erkekle mutlu olabilmek için onu çok iyi anlamak ve az sevmek gerekir. * Bir kadınla mutlu olabilmek için o

Bu Akşam Yemekte Ne Var?

Bir erkek karısının iyi duymadığını düşünür ve doktora başvurarak işitme cihazı almak istediğini söyler. Doktor da işitme cihazını vermeden önce adama küçük bir test yapmasını ve bundan sonra muayeneye gelmesini söyler.  Test içinse doktor öncelikle 40 adım uzaklıktan bir şey söylemesini ve duymazsa aynı tonda bir şeyler söyleyip mesafeyi 30 adıma düşürmesini, yine duymazsa 20 adıma azaltmasını söyler. Adam akşam eve gittiğinde hemen doktorun söylediğini uygulamaya başlar. Bu sırada karısı mutfakta yemek yapıyordur. Adam 40 adım sayar ve karısına sorar: Hayatım, bu akşam yemekte ne var? Kadından cevap gelmez... Adam karısının bu mesafeden duymadığını düşünerek mesafeyi 30 adıma indirir ve tekrar sorar. Hayatım, bu akşam yemekte ne var? Kadından yine cevap gelmez... Adam karısının iyice sağır olduğunu düşünerek bu sefer mesafeyi 20 adıma düşürür ve sorar. Karıcığım, bu akşam yemekte ne var? Kadından yine cevap gelmez... Adam tam mutfak kapısının yan

Patron - Sekreter - Koca - Sevgili Döngüsü

Patron, sekreterine talimat verir: - Bir haftalığına iş için yurt dışına çıkacağız. Ona göre hazırlan... Sekreter kocasını arar : -Patronla bir haftalığına yurt dışına çıkacağız. Sen başının çaresine bakarsın artık... Kocası sevgilisini arar: -Karım bir haftalığına yok. Bu haftayı beraber geçirelim. Sevgili, özel ders verdiği minik çocuğu arar : -Bu hafta sana ders veremeyeceğim. Gelmene gerek yok. Minik çocuk dedesini arar : - Dedeciğim, bu hafta dersim yok. Öğretmenim yok. Bu haftayı beraber geçirelim. Dede (1.bölümdeki patrondur) sekreterini arar: -Bu haftayı torunumla geçireceğim. Gezimiz iptal oldu. Gidemeyeceğiz... Sekreter kocasını arar: -Gezimiz iptal oldu. Gidemeyeceğiz! Koca sevgilisini arar: -Bu hafta beraber olamayacağız. Karımın gezisi iptal oldu. Sevgilisi ders verdiği minik çocuğu arar: -Bu hafta sana ders verebileceğim. İşlerim iptal oldu. Minik çocuk, dedesini arar : -Dedeciğim, öğretmenimin işleri iptal oldu. Bu hafta beraber olamayacağız. Çok üz