Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Fıkra etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Bizi Artık Migros'a da Almıyorlar

Temel bir tarikata üye olmak için başvurmuş. Temel'i şeyhin karşısına çıkarmışlar. Şeyh Temel'e demiş ki: - "Seni üye olarak kabul edebiliriz, ama 3 hafta karınla yatmayacaksın" demiş. Neyse aradan üç hafta geçmiş ve Temel şeyhin önüne tekrar gelmiş. Şeyh sormuş: - "Temel tamam mı? Sabrede bildin mi?" Temel başlatır anlatmaya - "Şeyh, ilk hafta hiç problem yoktu. İkinci hafta sabrım çok zorlandı ama dayandım. Üçüncü hafta, benim karı üst raflardan bir paket almaya çalışıyordu, hatunun bacakları gözükünce içim gitti. Daha sonra paketler yere düştü. Benim karı da paketleri almak için eğilince dayanamadım."  Şeyh: - "Aaaa olmadı şimdi. Biz seni tarikata alamayız. 3 hafta bile sabır edememişsin..."  Temel: - "Boş ver tarikatı! Bizi artık Migros'a da almıyorlar!"

Bana Ne Zaman Sıra Gelir?

Adam biri en yoğun saatte berbere girip sorar. - Ne zaman bana sıra gelir? Berber, - İki saat sonra, der. Adam çıkar gider. Üç gün sonra aynı adam berbere girip sorar: - Ne zaman bana sıra gelir? Berber, - Bir buçuk saat kadar, der Adam çıkar gider. Bir hafta sonra yine aynı manzara: - Ne zaman bana sıra gelir?' Berber: - En az bir saat. Adam çıkar gider. Son seferinde berber dayanamaz. Adamın ardından çırağını gönderir: - Bak bakalım bu herif nereye gidiyor? Bir süre sonra çırak döner: - Adamı izledim usta. Berber merakla sorar: - Ee, nereye gidiyor buradan çıkınca? Çırak cevap verir: "SİZİN EVE"

Ergen Esprileri

"Elalemin çocukları 1inci oluyor" diyen anneme "bak, analar neler doğuruyor, sende iş yok" dedim, ardından terlik. Psikologa gittim, sorunlarım var dedim. "Hepimizin var, geçer" dedi. Şimdi daha iyiyim. Beş tane onluk verecekmiş gibi para sayma sesi çıkartıp şovunu yapıyorsun, sonra laps diye tek ellilik veriyorsun ya; yatacak yerin yok bankamatik. Doktor 3 ay ömrünüz kaldı deyince, "başhekimin yakınıyım" dedim, 6 ay daha uzattı. İşi bilecen abi. Bazen susmak en iyi cevaptır, ama laf sokmak varken niye susayım ki... 50 kadına eski kocalarını sorduk; 20 yeni hayvan adı öğrendik. Biz de yanlış olmaz olmuşsa yanlışlıkla olmuştur. Eczaneden çıkarken "tekrar bekleriz" lafı beddua değil de nedir abi. Bir erkeğin ne kadar tehlikeli olabileceğini görmek için maç ve kurtlar vadisi izlerken kanalı değiştirmek yeterlidir. Annemin damatları için yorumu: "bütün öküzler de bizi buluyor; nasıl ot yetiştir

Hizmetçi Kızın Zam İstemek İçin 3 Nedeni

Evin hizmetçisi, evin hanımının yanına gider ve maaşına zam ister. Evin hanımı da doğal olarak neden zam yapmasını gerektiğini sorar. Hizmetçi kız: “3 sebebim var: Birincisi sizden iyi ütü yapıyorum” der. Hanım kızarak sorar: “Sana bunu kim söyledi?” Hizmetçi kız:  “Beyiniz”  diye cevap verir. “Peki, ikinci sebep ne?” “Ben sizden daha iyi yemek pişiriyorum” Evin hanımı daha da kızarak bağırır: “Bunu sana kim dedi?” Hizmetçi sakin bir şekilde yine:  “Beyiniz”  der. Evin hanımı sinirlenerek sorar:  “Üçüncü sebep neymiş?” “Ben sizden daha iyi sevişiyorum!” Evin hanımı köpürerek: “Bunu da mı kocam söyledi?” diye bağırır. Hizmetçi kız: “Hayır” der..."Bunu bahçıvan söyledi!” Kadın bunu duyar duymaz zam yapmayı kabul eder...

"Seni Seviyorum" Bir Araç Değildir

Bir grup kadın “Kocanızla sevgi dolu bir evlilik yaşayabilirsiniz” konulu bir seminere giderler. Semineri yapan psikolog sorar: –“Kaçınız kocasını seviyor?” Bütün eller kalkar. Psikolog tekrar sorar: “Bunu ona en son ne zaman söylediniz?” Bazıları “bugün” der, bazıları “dün”, bazıları hatırlamaz. Psikolog kadınlara cep telefonlarını çıkarmalarını ve kocalarına “Seni seviyorum” mesajı göndermelerini, sonra da telefonlarını birbirleriyle değişmelerini ve gelen cevapları sesli olarak okumalarını ister… Kadınlar söyleneni yaparlar ve beklerler. İşte kocalardan gelen cevaplardan bazıları: – “Ne oldu? hasta mı oldun?” – “Ne demek istiyorsun?” – “?!?” – “Yine arabayı mı çarptın?” – “Yine naptın? Bu defa affetmeyeceğim.” – “Kaç para lazım?” – “Beni mi? Annen mi geldi?” – “Kimsiniz?” Yani, buradan çıkarılacak ders, "Seni Seviyorum" gibi ilişki için kutsal sözlerin değerini düşüren kadınlardır.

25 Santimlik Piyanist

Adamın biri bara girmiş.. Üç duble viski içtikten sonra barmene -“Ödeyecek param yok. Ama cebimde 25 santimlik bir piyanist var. Sana istediğin her şeyi çalabilir..” -“Hadi oradan sarhoş” demiş,barmen. Adam elini cebine atmış. Çıkarmış 25 santim boyunda bir piyanist. Piyanosu da önünde.. Barmen şaşkın - Bir döktürmüş 25 santimlik piyanist, Mozart'an, Beethoven'dan -“Bu nasıl iş” demiş barmen şaşkınlık içinde.. -“Hurdalıkta bir lamba buldum, bin yıllık.. Parlatmak için ovarken içinden bir cin çıktı.. Bin yaşında.Çökmüş.Kulakları da zor duyuyor..” Elini öbür cebine atmış, bir eski lamba çıkarmış. Barmen’in önüne koymuş. -“Ovala ve dilek dile” diye.. Barmen ovalamış lambayı. Hakikaten bir ihtiyar, ayakta zor duran cin. Bir eli kulağında -“Haa.. Hii..” deyip duruyor.. -“Burada bu sigara dumanı ve içki kokuları arasında, iki ciğerim de perişan hale geldi.. Bana iki yeni ciğer” demiş, barmen.. Hooop!.. Barın başında, pos bıyıkları , kocaman şapkaları, yeş

3 Farklı Gelinin İlk Gece Benzetmesi

Bir kadının üçüz kızları vardır. Kızlar düğünlerinin de aynı gün olmasını isterler ve aynı günde düğün yapılıp farklı şehirlere giderler.  Kızlar, ilk gecelerini açık açık anlatmaktan çekindikleri için aralarında anlaşma yaparlar. Anlaşmaya göre evlendikleri günün sabahı çıkan gazetede olan ilanlara atıfta bulunarak annelerine mesaj atacak ve ilk gecelerinin nasıl geçtiğini anlatacaklardır. Büyük kızdan gelen mesajda " RUFFLES " yazmaktadır. Kadın gazeteye bakar " RUFFLES, HEM EĞLENCELİ, HEM DOYURUCU " Kadın çok mutlu olur. Bir süre sonra ikinci kızından mesaj gelir.  " MAXWELL COFFEE " Anne gazeteyi alır ve ilana bulur. " MAXWELL... HER DAMLADA BÜYÜK ZEVK " Kadın yine çok mutlu olur.  Bu kez küçük kızından mesaj beklemeye başlar. Uzun süre mesaj gelmez, kadın tedirgin olur ve kızına ilk gecesinin nasıl geçtiğini sormak için mesaj atar. Bir kaç hafta sonra küçük kızından da mesaj gelir.  " TURKISH AI

Yahudi Mantığı

İkinci dünya savaşından sonra İsrail'in de kurulması ile birlikte bir yahudi Rusya'dan göç ettirilmek zorunda bırakılır. Gümrükte memur çantaları kontrol ederken Lenin'e ait bir biblo şeklinde heykel bulur ve sorar: -"Bu nedir?" -"Sorunuz doğru değil memur bey. Bu nedir değil, bu kimdir diye sormanız gerekir. Eğer Lenin de kim diye soracak olursanız sosyalizmin kurucusu, Sovyet tarihine ve halkına iyilikler, güzel günler getiren bir dahidir. Ben bu heykeli bereketli günlerimi hatırlamak için yanımda götürüyorum." Memur bu sözlerden sonra tamam der ve heykeli geçirmesine izin verir. Tel-Aviv hava limanında gümrükten geçerken gümrük memurları heykeli farkeder ve sorarlar. "Bu nedir?" -"Sorunuz doğru değil. Bu nedir değil bu kimdir diye sormanız gerekirdir. Eğer Lenin de kim diye soracak olursanız bu deli yüzünden Rusya'yı terketmek zorunda kaldım. Her gün yüzüne bakıp küfredip rahatlamak için gelirken bu heykeli de yanımda ge

İç Çamaşırı Giymeye Zamanı Yokmuş

Osmanlı zamanında Sultana, Mısırdaki erkeklerin elbiselerinin altına iç çamaşırı giymediği haberini ulaştırırlar. Bu duruma sinirlenen sultan bir kaç kadıyı Mısıra gönderir ve bundan sonra iç çamaşırı giymeyenleri mahkemeye alarak cezalandırmasını emreder. Kadılar bir kaç ay sonra Mısıra varır ve hemen işe koyulurlar.Örnek olması ve halka da iç çamaşırı giyinmenin zorunluğu anlatmak için bir arabı yakalayıp mahkemeye alırlar. Kadı sorar: -"Adınız ve baba adınız nedir?" -"Abdülkadir El Fattah" -"Zevcen var mıdır?" -"Var. 3 tane" -"Peki kaç tane çocuğun var?" -"Birinci karıdan 19, ikinciden 26, üçüncüden 17" Bunu duyduktan sonra Kadı karar verir. "Abdülkadir El Fattah'ın iç çamaşırını giymeye zamanı olmadığı için beraat edilmesine karar verilmiştir"

Durun! Siz Kardeş Olabilirsiniz! Evlenemezsiniz!

Bir gün çocuk babasının yanına gider ve söyler: -"Bir kızla tanıştım ve onunla evlenmek istiyorum." -"Kim bu kız?" -"Bizim mahallede markette kasada çalışan kız" Baba biraz düşünür ve elini oğlunun omuzlarına atarak: -"Biliyor musun oğlum, senin yaşındayken ben çok sayıda kadınla birlikte olmuştum. O kız senin üvey kardeşin olabilir." Bu sözlerden sonra çocuk kızla evlenmek fikrinden vazgeçer ve kıza bir şey demeden kızdan ayrılır ve bir daha görüşmez. Bir kaç gün sonra babasının yanına gider: -"Baba, ben bir kıza aşık oldum. Onuna evlenmek istiyorum" -"Kim bu kız?" -"Kasabın kızı" -"Beni dinle oğlum, ben her seferinde annenle tartıştığımızda başka kadınların yanına giderdim. Bu kız da senin üvey kardeşin olabilir." Çocuk bu kızdan da vazgeçer. Bir kaç gün geçtikten sonra yine babasının yanına gider -"Baba, ben ilk bakışta bir kıza aşık oldum. Onunla evlenmek istiyorum." -"Kim

Eşekten Bir Ders Daha

Bir gün, bir çiftçinin eşeği kuyuya düşer. Adam ne yapacağını düşünürken, hayvan saatlerce anırır. En sonunda çiftçi, hayvanın yaşlı olduğunu ve kuyunun da zaten kapanması gerektiğini düşünür ve eşeği çıkartmaya değmeyeceğine karar verir. Bütün komşularını yardıma çağırır. Her biri birer kürek alarak kuyuya toprak atmaya başlarlar. Eşek ne olduğunu fark edince, önce daha beter bağırmaya başlar. Sonra, herkesin şaşkınlığına, sesini keser. Birkaç kürek toprak daha attıktan sonra çiftçi kuyuya bakar. Gözlerine inanamaz. Eşek, sırtına düşen her kürek toprakla müthiş bir şey yapmakta, toprağı aşağıya silkeleyerek yukarı çıkmasına basamak hazırlamaktadır.

Motor Çalışıyorken Yapsana...

Dünyanın en ünlü kalp doktoru Michael De Bakey'ın arabası bozulmuş ve arabasını tamire götürmüş. Tamirci arabasının kaputunu açmış ve Dr. Michael De Bakey'e dönerek: "Size bir şey soracağım... Neredeyse ben ve siz aynı işleri yapıyoruz. Mesela ben şimdi itina ile kaputu açacağım bir bakışta problemin nerede olduğunu anlayacağım, kapakçıkları temizleyeceğim, gerekirse kabloları, motor yağını değiştireceğim, hatta çok gerekli ise motoru çıkarıp yerine yenisini takacağım! Söylesenize nasıl oluyor da siz milyon dolarlar kazanıyorsunuz ama ben meteliğe kurşun atıyorum..?" Bunun üzerine Dr.  Michael  De Bakey tamircinin kulağına eğilmiş ve şöyle demiş "Bunların hepsini motor çalışıyorken yapmayı denesene"

İşimizi Dikkatli Yapmazsak Boku Yeriz

Tıp fakültesinde ilk kez kadavra başına toplanan öğrenciler baya bi merak ve ilgiyle kadavrayı incelemektedirler... Profesör dersine başlar . Ve tıpta iki şey doktorlar için çok önemlidir der. İlki insan vücuduyla ilgili hiçbir şey sizin için iğrenç olmamalıdır... Örneğin; der hemen ardından parmağını cesedin kıçına sokar ve çıkartıp kendi ağzına götürür. Hadi bakalım sizlerde aynı şeyi yapınız..! Öğrenciler şok içinde hepsi duraksar ama bakarlar ki Profesör çok ciddi ... İstemeye istemeye hepsi sırayla kadavranın kıçını parmaklayıp sonrada emerler .

Senin Bir Saatini Alabilir Miyim?

Sonuna Kadar Oku... Baba, işten yorgun argın eve geç gelir... Çocuk: "Baba, bir şey sorabilir miyim?" Baba: "Evet" Çocuk: "Baba bir saatte ne kadar para kazanıyorsun?" Baba: "Bu senin işin değil..." Çocuk: "Babacığım lütfen, bilmek istiyorum..." Baba: "İlle de bilmek istiyorsan 20 lira..." Çocuk: "Peki bana 10 lira borç verir misin?" Baba: "Benim senin saçma oyuncaklarına veya benzeri şeylerine ayıracak param yok. Hadi, derhal odana git ve kapını kapat..."

Ufacık Dokunma

Bir gün taksiye binen bir müşteri şoföre bir şey sormak için hafifçe omuzuna dokunur. Şoför bir çığlık atıp, direksiyonun kontrolünü kaybeder. Bir otobüse çarpmak üzere iken direksiyonu kırar, kaldırıma çıkıp, bir vitrinin önünde arabayı durdurur. Arkaya dönüp müşteriye: “ Hayatta bir daha sakın bunu yapmayın! ”  diye bağırır. Müşteri ise, sakinlikle  " Ufacık dokunmanın seni bu kadar korkutup, sıçratacağını düşünemedim"  diye söyler  şaşkınlıkla. Bu arada kendini toparlamış olan şoför, müşteriye dönüp: “ Haklısınız, aslında sizin kabahatiniz yok ”  der.  " Bugün benim ilk taksi şoförlüğüm, 25 senedir cenaze arabası şoförüydüm "… Beğendiysen paylaş...

Küveti Nasıl Boşaltırdınız?

Bir akıl hastanesini ziyareti sırasında, adamın biri sorar: -" Bir insanın akıl hastanesine yatıp yatmayacağını nasıl belirliyorsunuz? " Doktor: " Bir küveti su ile dolduruyoruz. Sonra hastaya üç şey  veriyoruz. Bir kaşık, bir fincan, ve bir kova. Sonra da kişiye küveti nasıl boşaltmayı tercih ettiğini soruyoruz. Siz NE yapardınız? " Adam: " OOO ! Anladım. Normal bir insan kovayı tercih eder. Çünkü kova kaşık ve fincandan büyük. " " Hayır " der doktor. " Normal bir insan küvetin tıpasını çeker. " Beğendiysen Paylaş

Arabaya binmiş seni bekliyor...

Adamın birinin çok sevdiği bir koyunu varmış. Bu koyun hiç gebe kalamıyormuş. Adam, komşu köyde birinin koçu olduğunu ve hangi koyunla çiftleşirse hamile bıraktığını duymuş. Bunun üzerine koyununu el arabasına koymuş, çıkmışlar yola, köye vardıklarında selam verip adamın yanına yaklaşmış. -Yahu kardeş senin koçun methini duydum koştum geldim. Hele bizim koyuna da bir çare. -Aman kardeş lafımı olur. Amma 30 liranı alırım. -Tamam. Neyse çiftleşme gerçekleşiyor ve adam koyunu tekrar el arabasına koyup giderken koçun sahibine soruyor: -Hamile kalıp kalmadığını nereden anlayacağız? -Yarım sabah ahıra girince bak. Koyun eğer yatıyorsa hamiledir. Yok ayaktaysa hamile değildir. Neyse sabah oluyor adam bir heyecanla ahıra koşuyor. Bakıyor ki koyun ayakta. Ulan diyor yine tutmadı. Karısı demiş ki bi daha götür. Adamın bir ümit koyunu tekrar el arabasına bindirip gitmiş. Bu sefer 40 lira alıyor koç sahibi. Ertesi sabah adam koşa koşa ahıra gidiyor ki bir de ne görsün koyun yine ayakta. Adam

Mehmet Amcanın Garagaçan Davası

Bir kamyonun çarpmasıyla yaralanmış olan çiftçi Mehmet amca kazadan sorumlu tuttuğu taşıma şirketine dava açıyor. Mahkeme salonunda şirketin avukatı ile Mehmet Amca karşı karşıyalar, ve Avukat soruyor : - Ama siz kazadan sonra gelen polis memuruna “ben çok iyiyim” demediniz mi?” - Anlatayım ağam; Ben bizim eşeği kasabada satışa götürmek üzere kamyonetime bindirmiştim ki... - Bırakın ayrıntıları Mehmet Bey, siz sadece soruma yanıt verin: "Siz, kazadan hemen sonra gelen Polis memuruna “ben çok iyiyim” dediniz mi, demediniz mi?" - İşte anlatıyorum ya Avukat bey; eşeği kamyonete yüklemiş, yola çıkmıştım ki... Avukat tekrar adamın sözünü kesti ve Hakime dönerek:

Erkeğin Yaratılış Öyküsü

Tanrı eşeği yarattı ve ona dedi ki: “Sen bir eşeksin. Sabahtan aksama kadar yorulmadan,yakınmadan çalışacaksın ve ağır yükleri sırtında taşıyacaksın. Ot yiyeceksin az akıllı olacaksın ve 50 yıl yaşayacaksın”. Eşek cevap verdi: “ 50 sene böyle bir hayat için çok çok fazla, lütfen bana 20 yıldan fazla verme! ”   ve öyle oldu... Sonra tanrı köpeği yarattı ve ona dedi ki: “ Sen bir köpeksin. İnsanların mallarını koruyacaksın, onların en yakın dostu olacaksın. Geriye kalan artıkları yiyeceksin ve 25 yıl yaşayacaksın. ”

İlginç Tanışma Hikayesi

Bir kadınla bir adam ayrı ayrı arabalarında giderlerken çarpışırlar. İkisinin de arabası hurda halindedir. Ama şans eseri ikisi de hiç yara almadan kurtulur. Arabalarından sürünerek çıkarlar ve kadın adama bakıp: -“ Çok ilginç! Sen erkeksin, ben de kadın. Arabalarımız mahvoldu, ama ikimize de hiçbir şey olmadı. Bu belki de tanışıp, dost olup, hayatımızın sonuna kadar huzur içinde birlikte yaşamamız için bir işarettir ”  der. Müthiş heyecanlanan adam: